0.1

289 28 62
                                    

Koridora insanların sesi, bağrışmalar, kahkahalar, ağlamalar, yüzler ve çok dikkatli dinlerseniz çello sesi hakimdi. Koridorun sonundaki müzik odası, artık kullanılmıyordu ancak Fyodor sıkılınca buraya gelirdi. Yani Dazai ile satranç oynamadığında, arkadaşlarıyla konuşmaktan sıkıldığında. 

Müzik odasındaki, müzik aletleri duruyordu. Piyano, çello, arp, keman, hang, birkaç kalimba ve lir vardı. Oldukça değerli bi' oda zamanla unutulmuştu ancak değeri asla düşmemişti. 

"The moon over the ruined castle. Güzel seçim, piyanoda eşlik edebilir miyim?" Nikolai idi, kapını önünde dikilmiş, çellonun susmasını beklemişti. "Olur." 

Açıkçası Nikolai'nin çalınan kedisi dışında, ilk kez farklı bir şey konuşmuşlardı. Buna konuşma denirse. "Çalmayı biliyorsun, değil mi?" 

"Bilmesem teklif etmezdim." 

"Doğru."

Konuşmadılar, onların yerine müzik konuşmuştu fakat duyan yoktu. Doğrusu anlayan yoktu. Sonuçta bizler, işitebilirdik, okuyabilirdik, görebilirdik, tadabilirdik ve birçok şey daha yapabilirdik. Ne var ki bunları yapabilsek de anlayarak yapma kapasitemiz çok azdı. Gördüklerimizi adlandırmaktan bahsetmiyorum. Ad koymak kolaydır, bi' o kadar gereksizdir.  Bunları adlarıyla değil, yaptığımızla anlama kapasitemiz yoktu. Belki.

"Okul çıkışı beraber gidelim mi" Nikolai sormuştu ama ikisinin evi de ters yollardaydı.

"Olur da senin evine ters değil mi?"

"Bir iki dakika yolumu uzatsam, ne olur?"

Fyodor cevap vermedi. Zamanın hızına yetişmeye çalışmadılar. Sessizleştiler. Pek uzun süremedi bu sessizlik, sadece birkaç dakika sürmüştü. 

"Ders! Dersi kaçırdık." Nikolai, telaşla, söylemişti. Dersleri çok umursadıklarından değildi. 

"Beden dersi, önemli değil."

Zaten her şey bundan ibaretti. Önemli veya önemsiz, iyi veya kötü, doğru veya yalnış. Bunları listelemeye kalkmak, saç tellerinizi saymaya benzer. Kısaca ayrımlardan oluşmuş hayatlarımız, hiç de değerli değildi. Ürettiğimiz her şeyin değeri olacak, bizlerinse değerli olmayacaktı. Kabullenmemiz gereken bir gerçek, hiçbirimiz önemli değiliz. Buna rağmen etrafımızdakileri önemli kılarız.

"Peki, ders bitimine kadar burada durmayalım. Hem son ders, erken çıkarız."

---

Yazacagim bi sey yok

hata varsa bakamadim hemen yazdim zaten hicbir sey beklemeyin


this i love ; fyolaiWhere stories live. Discover now