AK/64

19.8K 1K 637
                                    

Açıklama yok

İyi okumalars mfkfld

(1 yıl sonra)

"Yapma diyorum sana!"

Sinirle soluduğum bu cümlelerimi hiç bir şekilde umursamadan kafamı sudan daha yeni çıkarmamış olmama rağmen Ateş tekrardan suya dalıp beni bacaklarımdan yakaladı. Yer ile bağlantımı keserek tekrardan suyun içine gömülmeme neden oldu.

Yüzme konusunda fazla iyi olmadığımdan suyun içine düştüğüm gibi ölüyorcasına debelendim. Halbuki ayaklarımı yere değdirdiğim an kafam sudan çıkacak kadar kıyıya yakındım.

En sonunda bunu başarıp yeniden yüzeye çıktığımda karşımda kıs kıs gülen arkadaşlarıma ve sevgilime ölümcül bir bakış attım. Canıma tak etmişti çünkü Ateş bunu elli bininci kez yapmıştı. Bir de utanmadan her seferinde kahkahalara boğulmuştu.
Su içinde bir kaç adım atarak ona yaklaştım ve elimi sudan çıkardığım gibi saçına daldırdım. Parmak boğumlarımı saçına geçirdiğim gibi çekiştirdim.

"Sana yapma diyorum anlamıyor musun!"

Sinirlerim iyice bozulduğundan canını fazla yaktığımı fark edememiştim. Ta ki o acıyla inleyip kendi elini benim elimin üzerine koyup saçını kurtarmaya çalışıncaya ve "tamam tamam! Özür dilerim bir daha yapmayacağım" diye bağırıncaya kadar. Saçını serbest bırakıp yok olan sinirimle ona baktım.

"Ay çok mu acıttım. Özür dilerim" diyerek aniden saçını çekiştirdiğim yere bir öpücük kondurdum. Bu onun yüzünde bir gülümseme oluştururken yan taraftan gelen ses anımızı bozdu.

"Öhöm öhöm höm hğğğööm!"

Göz devirip soluma doğru döndüm. "Kus Karan! Kus yani. Kusta rahatla" dedim. Tepkime güldü. Ardından oldukça gevşek bir şekilde "sarıyo" dedi. Oldukça abartılı bir şekilde göz devirip sudan çıkmak adına yürümeye başladım. Zar zor kendimi kumsala attıktan sonra şezlonglarımıza doğru ilerledim. Havlumu vücuduma sardıktan sonra bedenimi şezlonga bıraktım. Ve uzandığım yerden suyun içinde birbiriyle oynayan Karan, Yade, Ateş, Kutay ve Yalçın'ı izlemeye koyuldum.

Onları izlerkense düşüncelere dalmadan edemedim.

1 yılda çok şey olmuştu.

Her şey yavaş yavaş düzelmekle kalmayıp eskisinden de güzel bir hale gelmişti.

Karan ilişkimizi tamamen kabullenmiş ve buna alışmıştı. Yade ile olan ilişkisi çok güzel ilerliyordu. Öyle ki Karan, Yade'yi evlenmeye ikna etmeye çalışıyordu. Aklıma gelen detayla kendi kendime güldüm. Yade daha yaşlarımız küçük olduğundan onu durdurmaya çalışsada Karan eline geçen ilk fırsatta evlenme teklifi edecek haldeydi.

Elif teyze doğurmuştu. Ateş'in artık bir kız kardeşi vardı. Babası ve annesi resmi olarak boşanmıştı. Ama bu artık onu üzmüyordu. Annesiyle arası hala tam olarak oturmasa bile çok daha iyiydi. Elif teyze kendine evden yapabileceği bir iş bulmuş ve ev tutmuştu. Tüm bunları da Ateş sayesinde yapmıştı.
Şu an arada bir görüşüyorlardı. Ateş sandığının aksine Berrin Su, yani kardeşi doğunca ona neredeyse herkesten çok değer vermeye başlamıştı.

Kutay ise bu yıl yeniden sınava girmişti kendini deneme amaçlı. Ve eski netlerine göre oldukça başırılı olmuştu. Ama okulu henüz bitmediğinden bir tercihte bulunmayacaktı. Yalçın'ın ise babası yavaş yavaş daha iyi oluyordu. Aralarında eskisi kadar buzdan duvarlar yok gibiydi. Tabi huylu huyundan vaz geçmiyordu ama daha iyiydi işte.

Ayrıca son günlerde Yalçın'da değişik durumlar seziyordum.

Mesela onun bu tatile getirebilmek adına normalinden kat kat çaba sarf etmem gerekmişti. Morali son günlerde iyi değil gibiydi. Ama bunun nedenini bir türlü anlatmıyordu. Ne zaman sorsam Elçin'i özlediğini söyleyip geçiştiriyordu. Elbette kardeşini özlemişti ama bu onun böyle büyük tepkiler vereceği bir durum değildi.

Abimin Kankası || TextingWhere stories live. Discover now