Duygusuz Çiçek {MHA/BNHA}

🌸•~Bölüm 6~•🌸

Eeeğ!? selam! Şimdiğğğ artık Bakugou pov da var! Veğ,size 2 yazı tipini açıklamam lazım çünkü bundan sonra kullanacağım,evet. Eğik olanlar yazar-chan ın araya karışmasıdır. Altı çizili olanlar da ,Türkçe konuşulduğu zamandır. eh evet biliyorsunuz zaten hikaye Japonya da geçtiği için Japonca konuşuyorlar. Her neyse,bilgilendirme yapıldığına göreee..

İYİ OKUMALARRRR!!

~Bakugou bakış açısı~

"Evet, yeni bir öğrencimiz var. Kendisi  buraya hem bir kahraman olmak, hemde sizi daha iyi çalıştırmak için geldi. Ona iyi davranın"-Aizawa sensei

Hah!? Neredeyse yaz tatili geldi ve bunlar sınıfa yeni öğrenci getiriyorlar. Saçmalık! Hem "sizi daha iyi çalıştırmak" ne demek lan!!
Kimsenin yardımına ihtiyacım yok!! Eminim ki onu yenerim.HAH!!

Bizim salaklar zırvalarken, yaşlı adam katlanamamış olacak ki onları susturup, yeni öğrenciyi çağırdı. Kapı yavaşça aralanırken herkes soluğunu tutmuştu. heh! Sanki çok önemli biri gelecek. Kapı tamamen açılırken, yüzünü önüne eğdiği için saçları yüzünü kapatan bir kız girdi. Yavaşça yürüyüp kürsünün yanında durdu ve kafasını kaldırd- Dur!! Bu lanetli kız değil mi!? Gerçekten çok güzel görü-dur!! Ben ne diyorum? hah!  Kesinlikle güçsüz görünüyor!!

"Kendini tanıta bilirsin"-Aizawa sensei

"Hepinize merhaba, ben Lavinya Güneş. Sizin telaffuzunuz ile Taiyo Lavinia. Türkiyeliyim. 15 yaşındayım. Özgünlüğümü adlandıracak olursam; Sonsuz özgünlük derim sanırım. Sayamayacağım kadar çok özgünlüğüm var. Ve evet gerçekten lanetliyim. Sanırım bu kadar"- Taiyo

Hah!! Sonsuz özgünlük!? ...Dur biraz...bunu birinden daha duymuştum sanki......her neyse. Sayamayacağım kadar çok özgünlüğüm var da ne demek. Kaç özgünlüğü var ki?-huh dur neden merak ediyorum? O sadece lanetli biri,beni yenemez bile. Genede haberler dekinden daha güzel görünüyor.

Bakugou her ne kadar kabullenmek istemese de,küçüklüğünden beri Taiyo ya hayrandı. Ayrıca unutmuş olabilir ama Taiyo ve Bakugou 4 yaşındayken ,Taiyo'nun Japonya ya gelmesi ile tanışmışlar dı.

~FLASHBACK~

Taiyo ve ailesi babasının işlerini nedeni ile 3 aylığına Japonya ya gelmişlerdi. Eşyalarını yerleştirmişlerdi. Taiyo pencereden oynayan 4 çocuğu izliyordu. Birinin sarı diken gibi saçları ve parlak yakut gibi kırmızı gözleri vardı. Ayrıca özgünlüğünü yeni kazanmış olacak ki ellerinde minik patlamalar yaparak arkadaşlarına hava atıyordu. Çok havalı görünüyordu. Bir diğerinin yeşil saçları ve yeşil gözleri vardı. Yüzündeki çiller onu tatlı gösterirken, hayran hayran sarı saçlı çocuğa bakıyordu. Aslında 2 çocuk daha vardı. Ama Taiyo'nun ilgisini sadece o iki çocuk çekmişti. Bakugou Katsuki ve Midoriya İzuku.... Evet, özgünlüğünü kullanarak adlarını öğrenmişti. Onlar ile oynamak istiyordu. Fakat çoğu çocuk lanetli olduğu için kendisinden uzak dururdu. Ayrıca utanıyordu da. Annesi bir süre sonra kızının yanına geldi.

"Neden sende gidip onlar ile oynamıyorsun Lavi?"-Bayan Taiyo

"Ama anne, kimse benim ile oynamıyor. Tüm çocuklar benden kaçıyor. Ya onlar da kaçarsa?"-mini Taiyo

"Ya kaçmazlarsa? hım? Denemeye ne dersin?"-Bayan Taiyo

Taiyo biraz daha çocuklara bakarak düşündü. Sonunda annesine kafasını salladı. Ve ayakkabılarını giyip dışarı çıkarak çocukların yanına gitti. Biraz çekinerek.