"Çağanı uyandırsana ekmek almaya gitsin."

"Ben giderim." Diyerek ayağa kalktım. "Hem yürüyüş yapmış olurum hem hava alırım."

"Tamam, üzerine bir şey giymeden çıkma."

"Tamam anne."

Odadan çıkıp askıdan Ercümentin kapşonlu hırkasını aldım ve üzerime geçirip evden çıktım. Marekete girip ekmek aldıktan sonra eve geri döndüm.

Yavaş yürüdüğüm için 5 dakikalık yolu 15 dakikada gelmiştim.

"Hadi kızım masa hazır."

"Canım istemiyor anne." Dedim koltuğa otururken.

"Leyla olmaz öyle ama." Diye itiraz etti annem. "Hadi çabuk masaya gel bir kaç lokma bir şey."

"Anne."

"Kızım sen iki canlısın. Sen acıkmadın ama belki oğlun acıktı?"

Bir şey söylemeden ayağa kalktım ve masaya oturdum.

Annemin tabağıma bıraktığı omlete baktım. Ercüment olsaydı o yapardı omleti. Hem onun ki daha güzel oluyordu. Bu bile ağlamam için yeterli bir sebepti.

Derin bir nefes alıp boğazıma oturan yumrunun geçmesini bekledim. Böyle ağlamak istediğim her şeye ağlasaydım son bir haftadır hiç susmadan ağlardım.

"Yavrum kahvaltıdan sonra dışarıya çıkalım mı?" Diye sordu Çağan.

"Fark etmez."

"Hem yürürüz sanada iyi gelir."

"Olur." Dedim uzatmadan.

Evde daha çok boğuluyordum aslında. Ne kadar çok dışarıda dursam o kadar iyiydi.

"Doydum ben." Diyerek tabağı biraz itledim.

"Kızım bir şey yememişsin ki." Dedi babam tabağıma bakarak. "Yemiş yemiş." Dedi annem. "Daha fazla itiraz etmeyelim midesi falan bulanır."

"Sen hazırlan o zaman sonra çıkalım."

"Tamam."

Masadan kalkıp odadan çıktım. Kıyafet almak için yatak odasına girince gözlerim doldu. Dolabı açınca burnuma dolan koku bir kaç damla yaş aktı gözlerimden.

Derin bir nefes alıp ellerimin tersiyle gözlerimi sildim. Kıyafetlerimi alıp odadan çıktıktan sonra banyoya girip üzerimi değiştim.

İyice uzayan saçlarımı tarayıp tepeden topuz yaptım. Aksi taktirde beni çok bunaltıyordu.

"Hazır mısın?"

"Hazırım." Dedim odadan çıkan Çağan'a.

Ayakkabılarımı gitmek için uzun bir çaba gösterdikten sonra sonunda giymiştim. Birlikte evden çıktıktan sonra arabanın anahtarlarını Çağan'a uzattım.

"Nereye gidiyoruz?" Diye sordu anahtarları alıp.

"Bilmiyorum." Dedim.

Hava alırız diyerek evden çıkıp alışveriş merkezine gelmiştik. Ama iyi gelmişti en azından kafam dağılmıştı. Biraz dolaştıktan sonra Çağan bir şeyler almıştı. Ayakta pekte fazla duramadığım için bir yere oturup bir şeyler yemiştik. Akşam üzeri de eve dönmüştük.

Şimdi de annemler uyumuş, bizde Çağan'ın açtığı filmi izliyorduk.

Karnımın üzerine koyduğum cips tabağından cips alıp ağzıma attıktan sonra telefonumu elime aldım. Film sarmamıştı o yüzden izlemek yerine Ercüment'e mesaj attım.

Müptela | TamamlandıWhere stories live. Discover now