42.

349 21 4
                                    

Lori biten çiziminin Salvatore tarafından dikkatle incelenmesine sinir olmuştu.

Salvatore,"Hmm..."diyerek baktı elindeki kağıda. Sonra küçümseyen bakışlarını kıza yöneltti. "Tabii,"dedi. "Bir Fransızdan gerçek modern İtalyan tasarım beklemek benim hatam... Bu ne banel tasarım böyle, sakın Ilgaz'ın bunu beğendiğini söyleme."

Ilgaz sinirle sevgilisine baktı,"İzin ver de bakayım!"

Salvatore güldü,"Al,"diyerek uzattı kâğıdı.
Ilgaz baktığı gibi,"Ay,"diye yüzünü buruşturdu. "Bu benim gibi bir kızı çok küçük gösterir."

Salvatore keyiflendi. Ses tonu alaycı, tatminkar,"İşte benim müstakbel karım." Kâğıdı kızdan alarak Lori'ye attı. "Değiş şunu üvey kardeşim."

Ilgaz gözlerini belerterek,"Siz kardeş misiniz!"diye bağırdı.

Lori güldü,"Ben Jaques Dalon 'un evlatlık kızıyım aşkitom, Zeynep teyze ile de babam sevgili. Ben üvey üvey kardeşi oluyorum."

Ilgaz kafasını salladı,"Biz koskocaman bir aileyiz!"
Salvatore göz devirdi. "Ben sadece seninle bir aile olmak istiyorum, katma şu aptalları."

Ilgaz,"Yaa.."diyerek adama sarıldı,"Ben de seninle aile olmak istiyorum."

Salvatore kızı sarmalayarak,"Dilersen,"diye fısıldadı. "Düğüne çocuğumuz da gelebilir?"
Lori kahkaha attı. "Dünyanın en romantik sevişme daveti olabilir."

Ilgaz utanarak geri çekildi. Salvatore kızın elini tuttu ve bedenlerini tekrar birleştirdi,"Hadi biz gidiyoruz Lori."dedi Ilgaz'ın dudaklarına yaklaşarak.

"Hadi defolun gidin ofisimde sevişeceksiniz yoksa,"diyerek göz devirdi Lori. "Ilgaz! Akşam istediğin tüm o gelinlik modellerini at yenisini yapayım!"

Ilgaz hayranlıkla adamın gözlerine baktı. Mavi gözleri, Ilgaz yüzme bilmiyordu ama bu okyanusta yüzmeye razıydı.

**

Salvatore kızın dudaklarına yapıştı ve sulu sert bir öpücük çalıp,"Düğünümüze çocuklarımız gelsin mi?"diye fısıldadı.
Ilgaz kıkırdadı. "Olur..."dedi cilveli cilveli. Salvatore gülümsedi. "Gelinliğe giremedim diye kızma sonra?"

Ilgaz iyice keyiflendi. Kahkahalarla,"Olur sevgilim, olur."dedi ve ellerini adamın ensesine götürerek saçlarını sevdi. "Düğüne eşofmanla bile gelirim,"

Salvatore mutlulukla kızın beline elini atarak dudaklarına saldırdı ve öpe öpe koltuğa götürdü.

Bir saatin sonunda üstlerini giyinirlerken kapı çaldı.
Salvatore tshirtini başından geçirip küfür etti.
"Bu kim şimdi?"

Ilgaz omuz silkti.
Pantolonunun düğmesini bağladı,'Ben giyindim. Gidip açabilirim?"

Salvatore dilini şaklattı. "Ben açarım sen otur."

Evet gençler, sürpriz!

Erkeklerde kapı açabilir!

Salvatore birkaç büyük adımda salondaki dış kapıya gidip açtı.

Mark,"Patron sizi rahatsız etmek istemezdim ama teslimatlarda bir problem çıktı. Karşı taraf bizim adamları depoya hapis etti, ne yapmalı olduklarını bilmiyorlar. Kan dökmeye izin varsa dökebilirlermiş,"dedi nefessiz bir şekilde.
Telaşlı, korkmuş aynı zamanda heyecanlıydı.

Salvatore anlamadı. "Ne diyorsun lan sen?"

Mark,"Patron hızla gelmen lazım!"dedi.
"Sebep?"
Salvatore umursamaz bir şekilde kaşlarını çattı.

Salvatore oflayarak dışarı çıktı ki birden tüm korumalar konfeti patlatarak zıplaya zıplaya, omuz omuza bağırmaya başladı. "Patron evleniyor! Patron evleniyor! Patron evleniyor! Patron evleniyor!"

Salvatore'u ortaya alıp meşaleler yaktılar. Ilgaz koşarak cümbüşü gitti.
Keyile izlerken Damon,"Yenge gel!"diyerek kızı tutup patronun yanına attı ve Ilgaz'ı da zıplamaya zorladılar.
Salvatore tebessüm ederek kızı izledi.
Mark birden,"Oooo!!"diye bağırmaya başladı. Herkes eşlik etti. "Bir! İki! Üç!" Tekrar konfetiler patladı. "Salvatore Campbell! Güm güm güm!" Ilgaz kahkahalarla iki büklüm oldu. Genç adam korumalarındab böyle bir sürpriz beklemiyordu.
Keyifle ellerini ceplerine koyarak müstakbel karısını, kahkahalarını izledi.
Korumalar birden yere çöküp sessizliği oluşturdular.
Büyük bir daireydiler.
Ortalarında Ilgaz ve Salvatore Campbell duruyordu.
"Şisss!"dedi Damon. "Karşımızda kim duruyor?" Ciddiyetle sordu.

Tüm korumalar aynı anda bağırdı,"Campbell ailesi!"

Damon tekrar sordu. "Campbell ailesi..."  Tüm korumalar hep birlikte bağırdı,"Mutlu olsun!"

Damon da bağırdı,"Campbell ailesi..."

"Mutlu olsun!"

Birden ayağa fırlayarak,"Lay lay lay lay! Sii felice fratello!"

Salvatore karısını çekerek kendisine kulağına fısıldadı,"Mutlu ol ağabey diyorlar sevgilim."

Ilgaz yüzündeki koca gülümseme ile korumalara baktı. Koca heriflerin arasında ezilecekti. Ama çok mutluydu.
"Mutlu olalım sevgilim?"dedi tekrar Salvatore ile göz göze gelerek. "Olalım ne olur."

Salvatore kafasını sallayarak,"Sii felice l'amore."dedi.

"Pastayı getirin!"
Mark gürledi.
Kocaman bir pasta getirdiler halkayı kısa bir an çözerek. Birkaç konfeti daha patladı Ilgaz aniden irkildi.
Salvatore güldü,"Korkma."

Damon cebindeki silahı çıkardı ve uzaklara hedef alarak deli gibi sıkmaya başladı.
Tüm korumalar birden, ki bu duruma Ilgaz çok şaşırdı. Tüm korumalar resmen Türkçe şarkı söylüyordu, Damon silahı sıkarken,"Kaşların arasından
Dom dom kurşunu değdi
Dom dom kurşunu değdi
Bir avcı vurdu beni
Bin avcı beni yedi
Bin avcı beni yedi
Ah dedim ağladım
Yaremi bağladım
Ah dedim ağladım
Yaremi bağladım
Eğdi yar boynun eğdi
Allah kerimsin dedi
Hançer yarası değil
Dom dom kurşunu değdi
Hançer yarası değil
Dom dom kurşunu değdi."

Pasta ortaya gelince sustular.

Mark bağırdı,"Mutlu ol patron!"
Damon devam etti,"Huzurlu ol!"
Jacopo,"Birlikte!"dedi.
Salvatore kızı omuzlarından tutup kendisine çekti. "Sağ olun çocuklar."dedi.
Korumalarının neden böyle bir şey yaptığını anlamıştı.

Çünkü hepsi Salvatore Campbell'ın babasından çektiği eziyetlere şahit olmuştu.
Sırf dayak yediği belli olmasın diye yüzü dışında her yerine vurdurup kemiklerinin kaç kere kırdırmış, terbiye veriyorum adına aç susuz bırakmıştı.

Salvatore Campbell babasından sadece acı çektirmek ne onu öğrenmişti.

Pastanın üstünde ince ince uzun yedi tane mum vardı. "Mutlu ol patron!"diye bağırdılar tekrardan.
Mark ekledi. "Ilgaz yenge ile!"

Salvatore kızın alnına bir öpücük kondurdu ve,"Hadi beraber üfleyelim." Ilgaz kafasını salladı. "Tamam." Sonra korumalarla tek tek göz teması kurdu. "Çok teşekkür ederiz çocuklar."dedi. "Gerçekten."diyerek müstakbel kocasına yandan sarıldı.
Salvatore kafasını sallayarak tebessüm etti. "Ben de teşekkür ederim gençlik."dedi. "Ama hadi kutlama ayağına işten kaytarmayın. Bitti-" Ilgaz,"Ya hayır!"diye ciyaklayarak engelledi. Salvatore gülerek,"Tamam tamam."dedi. "Bazen iyi ki sizi Robert Andreas Campbell'ın elinden kurtardım diyorum. Tekrar teşekkürler." Ilgaz'a baktı. "Beraber keselim mi?"

Ilgaz gözlerini kırpıştırdı. "Olur sevgilim." Bıçağı tutup büyük dikdörtgen pastayı, ki pastanın rengi siyahtı, kesmeye başladıkları gibi korumalar ıslıklar eşliğinde alkış çalmaya başladılar.

"Mutlu ol patron, mutlu ol patron, mutlu ol patron, mutlu son istiyoruz patron!"

Salvatore güldü,"Ulan Mark senin o aptalca dışarı çağırma bahanenle böyle bir bok yiyeceğinizi anlamalıydım. Dinlerken IQm düşmüştü."

Mark utandı,"Patron bilirsin, cüsse arttıkça zeka düşer."

Gençliğime Sevgilerle Where stories live. Discover now