-Bölüm 6 (Part II)-

121 22 40
                                    

Mutlu akşamlar Canlar❤️

Nasılsınız?

Size Cemre'nin aksiyonu bol bölümlerinden birini getirdim.

Umarım severek okursunuz, ben çok eğlendim.
Tekrar tekrar rica ediyorum. Lütfen oy vermeyi ve birkaç kelime de olsa yorum yapmayı, varlığınızı bana göstermeyi ihmal etmeyin.
Sizlerle bölümün dedikodusunu yapalım, gülelim, eğlenelim istiyorum sadece.

Keyifle okuyun.
Kalpten sevgiler, kocaman öpücükler❤️💋


Bölüm 6; Sıkılacak Biber Gazı Sprey Şişesinde Durmazmış...

Ta ki arabanın içinden fırlayan manyak üzerime atlayıp beni kaputa sırt üstü yapıştırana ve benim de can havliyle sarıldığım biber gazı spreyini sıkmama kadar!

"Cemre sıkma!" dediğini bile sıktıktan sonra fark ettim.

Ses de tanıdıktı ama emin olmak için fazlaca korkmuştum ve tam bir salak olduğum için kendimi de yakacağımı hesap etmedim. Avaz avaz bağırırken biraz daha sıktım.

"Ne sıkmaması be! Hem adımı nereden biliyorsun? Beni mi takip ediyorsun sen!"

Muhtemel katilim, "Cemre, ikimizi de kör edeceksin!" deyip gazı elimden düşürse de genzim dolmuş, gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı bile.

Haşeratın üstüne böcek ilacı sıkar gibi biber gazı boca ederken bileklerimden yakalanmamış ve onlar da sırtım gibi kaputa mıhlanmamış olsa bitene kadar da parmağımı çekmezdim muhtemelen. Keşke bileklerim arkaya doğru giderken sıkmasaydım tabii...

"Beni duymuyor musun?"

Yanan gözlerimi kısarak tepemdeki yüzü tanımaya çalıştım ama hem karanlıktan hem de spreyden olacak çıkaramadım. Uğuldayan kulaklarıma ulaşmayan bir şeyler daha söylüyordu, aldırmadım. Benim için o anın tek bir anlamı vardı.

Bir adamın ağırlığı altında araba kaputuna yapıştırılmıştım ve ellerim de hapsedilmişti!

Düşünmedim, sadece harekete geçtim. Kurtulmak için çırpınmalarıma birkaç saniyelik ara verdim ve Allah ne verdiyse dizimi kasığına geçirdim. Yani en azından denedim ama başarılı olamadım çünkü tepemdeki bunu yapacağımı anlamış gibi anında tepki verdi.

Dizimi kasığına geçirecektim sözde. Nasıl olup da saniyeler içinde bacaklarımı, kendi bacakları arasına kıstırmıştı?

"Kor! Bir dur artık, zapt edeyim derken bir yerini inciteceğim!" diyen isyanı kulaklarıma ulaştı sonunda.

"Sapık Kasaba Katili?" diyerek zaten anladığım ama inanmakta zorlandığım bilgiyi doğrulamaya çalıştım.

'Nihayet' anlamına geldiğini düşündüğüm bir iç çekişle başını omzuma düşürdü. Nefes alış verişi biber gazı marifetiyle biraz hırıltılıydı. Zira beni zapt etmesi pek de zor olmamıştı.

"Ruh hastası! Madem biliyorsun kim olduğumu, ne demeye üzerime atlıyorsun karanlıkta?" Artık öldürülmeyeceğime de emin olduğum için, acıyan boğazıma rağmen ciyak ciyak bağırıyordum. "Kendine acıman yok belli ama benim gözlerimden ne istedin acaba? Cayır cayır yakıyor bu, mutlu musun?"

Tepinip bağırdığım sırada, kalçasını bacaklarımın arasına sokmayı becerip kaputun üzerine bez bebek gibi oturtuverdi beni. Başını koluna yaslayıp azıcık bekledi.

"Çok mutluyum, öyle mutluyum ki ağlıyorum. Hatta seni bile ağlatıyorum!" Gözlerini gömleğinin koluna sildi. Pek fazla açamasa da kıstığı gözleriyle benim durumumu inceledi. "Arabadan indiğimden beri durmanı söylüyorum, Cemre."

KOR - Beşinci Element: Aşk I Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin