"He işte maalesef evde de kalmamış."

"İyi tamam yarın alırız."

Tekrardan başını yastığa koyacakken engel oldum. "Yarın olmaz şimdi canım istedi."

"Hayatımın anlamı bu saatte nereden bulalım turşuyu?"

"Sitede ki market daha kapanmamıştır." Dedim. "Hadi Ercüment lütfen bak canım çok istedi."

"Çok mu istedi?"

"Çok." Dedim. "Ayrıca bu aşerme çok önemliymiş biliyor musun? Canın ne isterse yemen gerekiyormuş."

Gülmeye başladı. "Babalarda aşerebiliyormuymuş?"

"Yoo ne alaka?"

"Kıskandım açıkcası."

"Yaaa. Sen ne aşerdin acaba?"

"Bilmem öyle canın istediğinde hemen yemen lazımmış falan dedin. Benim de şuan karşımda çok güzel bir şey var."

"Ney?"

"Tatlı."

"Ercüment!" Dedim hemen. "Hani birbirimize tatlı demiyorduk!"

Küçük bir kahkaha attı. "Bana demiyoruz hayatım, sana diyebiliyoruz."

"Niye ben pasta mıyım?" Diye sordum. Tam cevap vereceği sırada tekrar konuştum. "Ercüment bak böyle geçiştiremezsin beni, git turşu al gel hadi lütfen."

Oflayarak doğruldu. "Hayır bu saatte nereden geldi aklına turşu?"

"Ne bileyim geldi işte."

"Alalım gelelim o zaman oğlumuza turşu."

"Bana?"

"Sanada alalım."

Güldüm. Yatağa doğru eğilip beni öptükten sonra kapşonlu hırkasını üzerine giyip gitti.

Arkasından şöyle bir baktımda maşallah ne kadar yakışıklı, boylu, poslu bir kocam var. Allah sahibine bağışlamış.

Aradan 10 dakika geçtikten sonra telefonum çalmaya başladı. Yataktan kalkıp oturma odasından telefonumu aldım.

"Efendim hayatım?"

"Kapalı market."

"Tamam boşver o zaman, gel hadi."

"O kadar canım istiyor dedin nasıl uyuyayım?" Dedi. "Bulurum açık bir market, haber vereyim diye aradım hemen gelmem."

"Tamam."

Telefonu kapattıktan sonra gülerek yatak odasına geri dönüp yatağa yattım. Yatınca uyumak Ercüment'i beklemekten daha cazip gelmişti gözüme.

"Leyla." Diye bir ses duydum derdinden derinden. Ama bu derinden gelen ses beni uykumdan ayırmak için yeterli bir ses değildi.

"Leyla."

Gözlerimi hafifçe araladım. Ercüment bana doğru eğilmiş uyanmamı bekliyordu. "Ne var?" Dedim uykulu uykulu.

"Güzelim aldım turşu."

Gözlerimi biraz daha açıp yüzümü buruşturdum. "Ercüment ne turşusu gecenin bu saatinde ya?"

"Sen istedin ya?"

"Niye bu saatte turşu isteyeyim ben Allah aşkına, hadi yat uyu." Diyerek gözlerimi kapatıp yatağın diğer tarafına döndüm.

Gözlerimi kapatır kapatmaz uykuma kaldığım yerden devam etmiştim.

Müptela | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin