5.BÖLÜM : Ateşe Ateş Olmak

69 33 14
                                    

5.BÖLÜM : Ateşe Ateş Olmak
"O ateşti, kalbimin kapısından girdiği ilk an kül oldum. Sonra küllerimden doğdum, ateşe ateş oldum."

Aylarca içimde taşıdığım insan tam karşımda gözlerimin içine bakıyordu. İçimde büyüttüğüm, hayaller kurduğum, durduk yere kıskandığım, her hücreme varlığını anlattığım, kalbimin kapısından içeri giren o insan tam karşımdaydı. Defalarca kalbime acı çektirmesine rağmen, kalbimin onu bu kadar istemesi çok saçmaydı. Bu kadar acı çekmeyi seviyorsa eğer bende daha çok severdim acıyı... O ateşti, kalbimin kapısından girdiği ilk an kül oldum. Sonra küllerimden doğdum, ateşe ateş oldum. Yandıkça, daha çok yanmak istiyordum. Yandıkça yaşıyordum. Acı çekmekten zevk alıyordum çünkü ben acının kendisine aşık olmuştum.

İlk defa bu kadar yakındı gözleri gözlerime. Koyu kahverengi gözlerine ilk kez bu kadar uzun baktım. Bu sefer uzaktan uzağa değil, sadece bir kaç saniye de değil. Tam bir dakika boyunca daldım gözlerine. Ellerimi yüzünde gezdirmeyi o kadar çok isterdim ki. Her bir yüz hattına dokunmayı, saçlarında parmaklarımı gezdirmeyi, kokusunu içime çekmeyi... Çok isterdim. "Aşk" üç harften oluşacak kadar kısa, bir çok duyguyu yaşatacak kadar uzun. "Aşk" ben bu üç harften oluşan kelimeyi dibine kadar yaşamışım... Tek başıma.

Bir dakika sonunda gözlerimi gözlerinden kaçırdım yine. Onu görmemiş gibi etrafa bakınıyordum salak gibi. Sonra boğazını temizledi ve yanımıza doğru yürümeye başladı. Allah'ım kalbimi ağzımda hissediyorum. Lütfen bi kaç saatliğine kalbimi durdur. Yoksa kalp atışlarımın sesi birazdan ağzımın içinde atmaya başlayacak.

"Merhaba ben Gökhan. Sude'nin kuzeni." Yanıma gelmiş elini bana uzatarak konuşmuştu. Ben ise salak salak yüzüne bakmaya devam ediyordum. Zavallı Aslı'da sesini çıkarmadan olan bitenleri izliyordu. Birden üzerimdeki şoku atlatıp elimi uzattım. "Biliyorum. Bende Derya" dedim bana uzattığı elini bir saniye bile sıkmadan çekerken. "Neyi biliyorsun?" Biliyorum mu dedim. Ah salak aklım ya. Al işte yine en ihtiyaç duyduğum an ortadan kaybolmuştu. Sude kuzeninin ismini bile söylememişti. Ben ise onun adını bildiğimi söylüyordum. "Yani şey... ıııh. Şey söyledi adını. Sude." Aferin Derya kurduğun cümle bile yalan söylediğini ele veriyor. Daha doğrusu kuramadığın cümle.

Yalan söylemene gerek yoktu der gibi hafiften güldü. Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda sanki beni yıllardır tanıyormuş gibi derin derin bakıyordu yüzüme. Ayrı üniversitelere gidiyordukcama onu hep bizim üniversitede görüyordum. Sadece bir kaç saniyeliğine olsa bile göz göze geliyorduk. Ama bu kadar kız varken beni hatırlamazdı veya belki hatırladığı için böyle derin baktı. Belki de bana öyle geldi. Of kafayı yiyeceğim.

"Iııh. Tanıştığıma memnun oldum. Buyrun geçin gideceğiniz yere kadar bırakacağım." Bana 'Iııh' mı dedi? Kesin benim taklitimi yaptı. Al işte daha ilk konuşmada rezil oldum.

Ben ile Aslı arabanın arka koltuğuna oturduk. Ve yol boyunca aynadan onu izlemeyi planladım. Aslı kafasını omuzuma koydu. Ondan böyle bir şey beklemiyordum, çünkü hafızası gittiği için herkese mesafeli gibiydi. Otuz beş dakikalık bir yolun daha on beş dakikasındaydık. Gözlerim aynadaki yansımasındaydı, hayranlıkla onu izliyordum. Allah'tan bunu fark etmiyordu. Yani umarım etmiyordur.

Birden gözleri aynadaki gözlerimle buluştu. Allah kahretsin şimdi anladı onu izlediğimi. Birden ne diceğimi bilemeden "Alev Alev yanıyorum" dedim. Yüzünde ne demek istediğimi anlamadığı şaşkın bir ifade oldu. Biri bana birden alev alev yanıyorum dese bende aynı tepkiyi verirdim. "Anlamadım" dedi. Afallamış gibiydi. "Şey doktor Aslı'nın eskiden dinlemeyi sevdiği şarkıları açın dedi. Hafızasının yerine gelmesi için yardımcı olabilirmiş. Alev alev şarkının ismi." Tamamen heyecandan yalan söylemiştim. Asılı'nın değil benim dinlemeyi sevdiğim şarkıydı. Ama tamamen de yalan söylemiş olamazdım. Çünkü doktor gerçekten böyle bir şey demişti. Gökhan başını sallayarak tek bir düğmeye bastı. Ve şarkı başladı.

"Alev alev yanıyorum
Buzlarım çözülüyor aşka
Gardım düşüyor, tutamıyorum
Korkuyorum bakışların çarpınca bana
Alev alev yanıyorum
Buzlarım çözülüyor aşka
Gardım düşüyor, tutamıyorum
Korkuyorum bakışların çarpınca bana
Birbirimize bi'kaç aşk kadar geç kalmış olmasaydık
Hep yanlış gidenlerin ardından yorulmasaydık
Birbirimize bi'kaç aşk kadar geç kalmış olmasaydık
Hep yanlış gidenlerin ardından yorulmasaydık
Alev alev yandığım doğru
Küllerimden doğar mıyım sana doğru..."

Şarkı defalarca kez çalmıştı. Bıkmadan dinledim. O da hiç rahatsız olmamış gibi zevkle dinledi. Belki de sevmişti şarkıyı. Aslı ise çoktan omuzumda uyumuştu. Şarkı tekrar başa sarıp çalmaya başlayınca, ona tarif ettiğim evimin önünde durdu. Ama ne o indi arabadan ne de ben. İkimizde tekrar çalan şarkıyı sonuna kadar dinledik. Şarkı bitip yine çalmaya başlayınca, kapıyı açıp Aslıyı uyandırdım. İkimiz arabadan inmiştik ama o hâlâ şarkıyı dinliyordu. Salak gibi benle dinlemek istediğini zannedip arabada kalmasaydım keşke. Sahi ben niye triplere giriyorum yine, neden benle dinlemek istesin ki? Sadece arabadan inmemi bekliyordu. Arabanın kapısını kapatmadan teşekkür ettim duymadı. Kapıyı hızla çarptım ve eve doğru yürümeye başladık.

"Derya." Arkamdan mı geliyordu, ama neden ki? "Pardon kusura bakmayın ya. Bu şarkı benim için biraz önemli de dalmışım." Bu şarkı onun için önemlimiymiş?

"Yok önemli değil. Teşekkürler her şey için. İyi gün-" son cümlemi dinlemeden başını tamam çok konuştun iyi günler der gibi salladı ve arkasını dönüp gitti. Arkasından böylece kala kalmıştım. Onun o şarkıyı böyle dinleyip dalmasındaki kız kimdi? Onun başkası için dalıp gittiği şarkıyı, ben onu o şarkıda bulduğum için dinliyordum. Arkasına bile dönmeden arabasına bindi. Gözlerimden bir kaç yaş aktı ve giden arabanın arkasından, dudaklarımdan sessizce şu cümleler döküldü: Küllerimden doğarmıyım sana doğru...

---🦋
Hoşgeldinizzz
Dikkat! Yazılan her satır acayip duyu içerir kalbi hassas olanlar okumasın. Jsjsjjsjskks. İnanın benim de şu an Derya gibi kalbimi ağzımda hissediyorum... Bu bölüm biraz kısaydı ama çok özeldi. Diğer bölümlere göre en çok duygulandığım bu bölümdü. Her bir satır o kadar duygu doluydu ki... Ve Aslı'nın bölümün başında yaptığı konuşma: "O ateşti, kalbimin kapısından girdiği ilk an kül oldum. Sonra küllerimden doğdum, ateşe ateş oldum." Hayır hayır ağlamayacağım...

Evet kelebeklerimm size iyi okumalar diliyorum. Ve hepinize kucak dolusu sevgi gönderiyorum...

İstegram : gulistanpoyraz_

Twitter : glstn_0

Kitap için açtığım twitter hesabı :  _you_in_me_

                                                                     ~Gülistan

İÇİMDEKİ SEN Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu