-1-

74 20 7
                                    


Bu kitapta geçen hiçbir olayın gerçek yaşantıyla ilgisi yoktur. Karakterler ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. Katarsis, psikolojide bütün olumsuz duyguların boşaltılarak uygulandığı bir arınma yöntemidir. Bu kitapta da insanların zihnindeki, yaşantısındaki olumsuzlukların aktarılması söz konusu olduğundan insan psikolojisini derinden etkileyebilecek unsurlar yer almaktadır. Cinsellik ve şiddet bunlardan sadece ikisidir. Katarsis aynı zamanda edebiyatta "tiyatroda seyircilerin dehşet ve acıma duygusuyla iç arınma yaşamaları" anlamına geldiği için kitapta yer alan şiddet, işkence, intihar gibi dehşet içeren unsurların yer alması olumsuz karşılanabilecek bir durum değildir. Kitapta bir özendirme amacı güdülmemekle birlikte tam tersi, bir arınma hedeflenmektedir.

Birinci Bölüm

Saat gece yarısını geçerken hafif aralanan kapıyla düşündü. Kuruyan dudaklarını su içerek ıslattı ve düşünmeye kaldığı yerden devam etti. Gitgide soğukluğunu artıran odaya rağmen nöronlarının çalışması için çaba sarf edip yorgunluktan yanan gözlerine meydan okudu. Çatlak dudakları her dakikada bir kurumaya devam ederek onu çıldırtmayı başarıyordu. Bir su daha içti. Suyun boğazından aşağı inişini hissederken yavaşça bardağı masaya bıraktı. Küçük, dar odada oturduğu sandalye kalçasını ağrıtmıştı. Aldırmadan yaptığı şeye devam etti. Elindeki kâğıdın günün birinde karşısına çıkıp ona meydan okurcasına güleceğini hiç düşünmemişti. Zihnini kemirip duran düşünceleri bir kenara fırlatıp iki parmağının ucunda tuttuğu küçük kâğıt parçasına odaklandı.

19 Mart 2019.

Aklına gelen görüntülerle odanın soğukluğu kendini iyice hissettirdi ve vücudunda bir titreme meydana getirdi. Aynı zamanda dışarıdan duyulan köpek ulumaları – havlama denilemeyecek kadar tiz ve uzundu – atmosferi daha çok geriyordu. Parmaklarını sürekli aynı açıda tuttuğu için hissettiği uyuşmayla kendine geldi ve ana odaklandı. Odada kendini izleyen birisi varmışçasına yüzünü hiç çevirmeden ciddi ifadesini takındı. Üzerinde hissettiği rahatsızlık gevşemesini engelliyordu.

Sandalyenin üstünde put gibi duran bedeni titremeye başlamıştı. Karşısında duran korkunç varlığı görünce yutkundu ve tüm odağını elindeki küçük kâğıt parçasına vermeye çalıştı. Saniyeler geçtikçe vücudundaki titremeler tüm bedenini kaplar hâle gelmişti. Önce parmakları hissizleşti, ardından da elinin geri kalan kısımları uyuşmaya başladı. Burnunda hissettiği soğuk ise cabasıydı. Bedenindeki titremeler kendini gittikçe karıncalanmaya bırakıyordu. Dışarıda duyduğu çığlıklar, içini ürperten uğuldamalar günün saatlerini kovalıyordu. Parmak uçlarında tuttuğu küçük kâğıt parçası da içinin ürpertisini arttıran etkenlerden bir tanesiydi.

Karşısında duran varlık gözlerini dikmiş ona bakıyordu. İçindeki korku gitgide daha da büyüdü. Kendisine yaklaşan mahlukat yere çömeldi, ardından bacaklarını uzattı ve iki elini de yanlarına koyarak yapmacık bir gülümsemeyle baktı. Gözlerini ona her dikişinde içindeki pişmanlığı anımsıyordu. Başını iki yana sallayıp yeniden kâğıda baktı. Şimdi odağını başka yöne çevirmeden elindeki kâğıda bakıyordu. Dışarıdan bakan birisi o anda ne düşündüğünü anlamazdı fakat yüz ifadesinden ne kadar düşünceli olduğu belliydi. On yıl öncesini düşünüyordu. 19 Mart 2009. Ankara'da, şu an hatırlamadığı bir yerde oyun oynuyorlardı. Evet, bir oyun. Yok hayır, bu bir oyun değildi. Adına oyun denmiş olsa da oyun değildi. Sonuçta dokuz yaşındaki çocuklar intihar günlerine oyun demezler. Hayır, kesinlikle bu bir oyun değil.

Bu bir oyun değil.

O günü düşünürken aklı başına yeni gelmişti. Oysaki oyunu anlattığı ilk gün ne kadar da hevesliydi. Şimdiyse artık bu duruma bir saçmalık gözüyle bakıyordu. Oyunun kuralları oldukça basitti. İki tane küçük kâğıt parçasına gün, ay ve yılın belli olduğu bir tarih yazacaklardı. Yazdıkları tarih geldiğinde ise kendilerini öldüreceklerdi. Böyle bir saçmalık yaptığıma inanamıyorum, inanamıyorum!

Katarsis (+18) | Oyun Serisi 1Where stories live. Discover now