6

3K 285 90
                                    

caliskan bir ariyim fark ettiniz mi beni her an 1 ay mental reset icin akil hastanesine kaldirilmis bir sekilde gorebilirsiniz

bizim gotumuze mizrak soktular aylemiz😭 bizi cok uzduler😭 slavei yazdigimiz icin😭

BEN DE ONLARA BOS VERIN SHE IS A DELTA OKUYUN DEDIM NASIL DEMISIM KOYMUSUM DIMI

****************************






"bir alfa," karşımızdaki jennie olağanüstü bir şeyi anlatır gibi ona anlattıklarımı tekrar ederken işaret parmağıyla jisoo'yu işaret ettiğinde jisoo kafasını önüne eğmiş ve benim gibi jennie'nin devam etmesini beklemişti. "bir delta," bu sefer işaret parmağı bana döndüğünde kafa salladım hafifçe. sabrım gittikçe azalıyordu ve omegam dışarda katliam çıkarabilecek potansiyelde delirmişken onu arama çabalarım boşa gidiyordu. "bir omegaya sahip çıkamadınız? bir omegaya?"

"bak ne kadar güzel anlamışsın işte." ben hala susmaya devam ederken jisoo neredeyse bağırırcasına konuştuğunda jennie sinirle kahkaha atmış ve çoktan kırmızıya dönmüş gözleriyle tekrardan evine girmişti. arkasından adımlayacağım an arkasına dönüp bana engel olduğunda derin bir nefes aldım kurdumu kontrol edebilmek için.

saatlerdir onu çok iyi kontrol ederken on dakika daha dayanabilmem gerçekten imkansız gibi geliyordu. matematik sınavında boş bıraktığın soruyu yapmak için bir dakikanın olması gibi bir şeydi yani.

"lalisa nerede olabilir?" arkasından bağırmama rağmen bir cevap alamadığımda jennie saniyeler içinde üzerine aldığı siyah kot montuyla dönmüş ve eliyle dudaklarımı kapatmıştı hemen. "ailem içerde ve lalisa'nın ilk dolunayında beceriksiz bir delta tarafından zapt edilemediği için kaçtığını bilmelerini istemem."

"en azından biz cümlelerini tekrar etmiyoruz."

"benim cümlelerimi anlayamadığın içindir alfa." gözlerim siyaha dönerken jisoo da bana katılmış ve ortamızda yürüyen jennie'ye kırmızı gözleriyle bakmaya başlamıştı. bizi umursamadan evinin arkasında kalan ormana doğru yürümeye başladığında bir yandan da saatini kontrol ediyordu. "kokusunu biliyor musun?"

"bir eşyasına ihtiyacımız var. üçümüz aynı anda arayabiliriz." söylediğim şeyle jennie adımlarını durduğunda biz de ondan birkaç adım fazla atmış ardından dönüp ona bakmıştık. pençeleri çıkıyordu, tabii bunun yanında bir de alnıma düşen yağmur damlalarından durumumuz çok daha kötüleşiyordu.

yağmurda koku alamazdık.

"onun kokusunu bilmiyorsun. koklamış olmana rağmen umursamadın." jennie sabrının son saniyelerini yaşıyormuşçasına bana doğru yürümeye başladığında ben de belli olmaya başlayan dişlerimi göstererek ona yürümüştüm ancak aramızda hala bizi ayırabilecek jisoo engeli vardı. "nolur lalisa birilerine saldırmadan ve yağmur hızlanmadan lalisa'yı bulalım."

"dönüşeceğim."

"3 aydır dolunaylarda dönüşmedin." jisoo'nun endişeli sesinden sonra jennie de ona katıldığını belli eden birkaç ses çıkardığında olduğumuz ormanda sadece etrafıma bakınmaya başladım. ne yapacağımı bilmemem kurdumu her saniye daha da kızdırıyordu ve artık kontrolü o istiyordu. ben ise ona karşı koymak istemiyordum çünkü lalisa'nın kendine zarar verebileceği gerçeği beni korkutuyordu. "eğer dönüşürsen seni kontrol edemeyiz." jennie de jisoo'nun arkasından konuştuğunda konuşacağım an vücuduma yayılan acıyla keskin dişlerimi sertçe birbirine bastırmıştım inlememi tutmak için. jisoo'ya doğru savrulmamdan sonra jennie hemen arkamdaki betayı tuttuğunda vücudumun saniyeler içinde iyileşmesiyle jennie'nin elleri arasından betayı almış ve neredeyse sinirli hırıltılarımla onun korkmuş gözlerine bakmaya başlamıştım.

she is a delta [chaelisa]Where stories live. Discover now