5

3.5K 314 129
                                    

177 cok uzun oldu lan kissak mi biraz kizi 172 falan olsun bari lisa cok kisa kaldi yaninda

KISSAK MI NE AMK

yalvaririm susun dcde konusurken bir de burada konusmaniza katlanamiyorum

chaeyoung 172 olsun

*************************






"bir yere gitmiyorsun lalisa." jennie ve taehyung'un yanından hızla gideceğim an jennie'nin beni çantamdan tutup çekmesiyle aralarına girmek zorunda kalmıştım ve öylece suratlarına bakıyordum. bağları koparmamla ilgili konuşmalara başlayacaklardı ve bunları dinlemek istemiyordum, özellikle de chaeyoung'ın duyabileceği bir yerde bunu kesinlikle istemiyordum. yaptığım her şey ondan gizli olacaktı sonuçta.

"bu gece dolunay var ve chaeyoung seninle konuşacaktır zaten."

"dönüşsem de kimseye zarar veremem. yanımda olmanıza gerek yok bence."

"chaeyoung'ın yanındaki kim?" taehyung'un sorusuyla jennie'nin bakışları da arkama döndüğünde ben de onların baktığı yere bakmıştım. hissetmem lazımdı, şu an kurdumun kıskançlıktan beni yiyip bitirmesi lazımdı ancak taehyung söylemese chaeyoung'ın geldiğini bile fark etmeyecektim. "bir omega." benden bir ses çıkmadığında jennie kısık sesle konuşmuş ve chaeyoung'a bakmayı kesip bana bakmıştı. yumruklarımı sıkmak istiyordum, karşısındaki omeganın boğazına bile atılabilirdim.

"gözlerini kapat." taehyung da bana bakmaya başladığı an benden bile önce fark ettiği gözlerimle hemen bana sarıldığında chaeyoung bir şey hissetmiş olmalı ki hemen karşısındaki omegayla konuşmayı bırakmış ve kokumu aldığı an benim olduğum yere dönmüştü. taehyung'un gözlerim üzerindeki elini çekip bana sarılmasını sağladığımda ikisinin de garipsememesinden amacımı anladığını biliyordum, gözlerim maviye dönüşmüşken iki alfanın arasında olmam chaeyoung'ı çıldırtırdı. belki de sadece deltayı çıldırtırdı.

"chaeyoung'ın göz bebekleri mi büyüdü ya?" taehyung, jennie'ye bakarak konuştuğunda yaptığım şey jennie'nin de hoşuna gitmiş olmalı ki taehyung'un kolları arasından çıkmamla kolunu omzuma atmış ve arkamızdaki taehyung'a verdiği işaretle sınıflarına doğru yürümeye başlamıştı.

chaeyoung bastırıcı kullanmazdı. ben de bugün dolunay olduğu için almamıştım. onu hissedememem sanırım ikimiz için de iyiye işaretti.

"chaeyoung az önce arkamızdan okula girdi." taehyung'un dediği şeyle jennie gözlerini sıkıca kapatıp açmıştı ve gözleri artık kırmızıydı. birkaç saniyeliğine bile olsa feromon salgılasa eminim chaeyoung kurduna dönüşüp ona saldırırdı. "ne güzel. bir omegasının olduğunu biliyor demek ki."

"ama benim omegam olduğunu bildiğin halde böyle davranman hiç güzel değil." duyduğumuz sinirli sesle anında adımlarımı kesmiştim. arkama dönmek istemiyordum, gözleri simsiyah olmuşken ona bakmak istemiyordum. "ne yani, kızgınlıkta git başkalarıyla yat dediğin omeganı çok mu kıskanıyorsun?" taehyung'un gözleri büyürken jennie inatla devam ettiğinde chaeyoung'ın sınıfından çıkan jungkook ve jisoo'ya bakmaya başladım ben de. ikisi de sinirli değillerdi, zaten ne olduğunu bile anlamamışlardı.

"kızgınlığı onunla mı geçireceksin?" chaeyoung'ın bana sorduğu soruyla arkama dönmemek için jennie'ye sarılmak bile istemiştim. chaeyoung'dan korkuyordum, benden uzak olmasını istiyordum. üstelik ona güvenmiyordum bile.

"okulun ortasında devam etmeyin." jisoo'nun sesini duymasıyla jennie'nin bakışları anında benim olduğum tarafa döndüğünde kırmızı gözleri kocaman açılmıştı. jisoo ona bakmadan yanımızdan geçip giderken konuşacağı an vücuduma yayılan acıyla jennie'ye tutunmak zorunda kaldım. kalbim çok hızlı atıyordu ve gözlerimi bile açmak istemiyordum.

she is a delta [chaelisa]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin