Afitap:Senden bunu da beklerim hırsız penguen.

Kamer:Tamam uzatma gel de al ekmeklerini.

Kamer:Cadı seni.

Kamer:Birtek süpürgen eksik.

Yazdıklarını umursamayıp aşağı indim.
Bugün miss gibi sıcak pide yiyebilecektik.Bir daha aynı olayı yaşarsam,evdekiler beni ramazan topu niyetine patlatabilirdi.

Hızlıca yürümeye devam ederken telefonum çaldı.

Eyvah!Zeynep'i almayı unutmuştum.

"Alo zeynep"

"....................."

"Ya zeynep kuşum kusuruma bakma ben acele bir şekilde çıktım evden.
Ama firına doğru gel orada görüşürüz."dedikten sonra telefonu kapattım.
Zeynep benim çocukluk arkadaşımdı,
karşı apartmanda oturuyordu.

Fırının kuyruğuna gelmiştim.
Nereydi acaba bu,yüzünü de tanımıyordum ki?

Bir süre kuyruğun ucunda sırada beklemeye karar verdim.
İki dakikanın ardından tam yanımda birisi belirdi.

"Hanımefendi burası benim sıramdı."

"Ben geldiğimde sırada yoktunuz beyefendi."dedim,sinirli sesimle.

"İki dakikalığına şuraya gittim hanımefendi,izin verinde sırama geçeyim."

"Beyefendi ayrılmasaydınız sıranızdan,şimdi sizin yüzünüzden en arkaya mı geçeceğim?"

Bıkkın bir nefes verip konuştu.
"Laf anlatamıyorum galiba-"dediği sırada ayağına gelen topa baktı.

Ufak çocuklardan birisi konuştu.
"Kamer abi!Topu gönderebilir misin?"

"Yakala bakalım ufaklık."deyip,topu gönderdi.
Daha sonra bana döndü.
Sinirden yüzüne bakmadığım adamın bu sefer kaşlarını çattığını görmüştüm.

"Hırsız?"dediğimde,kaşları havalandı.

"Yoksa meşhur cadı sen misin?"

"Ta kendisiyim."

"Doğru ya bu kadar inatçı oluşundan anlamalıydım."diyerek,imalı imalı baktı.

"Doğru ya ben de sıramı çalmaya çalışından anlamalıydım."diyerek şah ve mat yaptım.

Gözlerini devirerek baktı.

O tam konuşacakken uzaktan Zeynep'in sesi geldi.

"Naber Kuzen?"deyip,bizim hırsızın koluna vurdu.

Ne oluyordu burada?

"Ne?"diye bir soru çıktı ağzımdan.

Zeynep,"Hani sana demiştim ya kuzenim tekrar bizim mahalleye taşınacak."

"O sümüklü sen misin?"diyerek,şaşkınlığımı dile getirdim.

Bahsettiği kuzeni bizim küçüklüğümüzde bizimle aynı mahallede oturan çocuktu.
Bir süre sonra taşınmışlardı.
İyide o sümüklü çocuk evrime nasıl kafa atmıştı da böyle değişmişti?

Bir an aklım maziye gitmişti.
Yine bir ramazan günü pide kuyruğunda beklerken,bu sümüklünün ağladığını görüp pide kuyruğundan çıkmıştım.
Yanına gittiğimde neden ağladığını sormuştum.
Fakat,"sen ne anlarsın."deyip,beni kovmuştu.
O günden bu güne değişmeyen tek şeyi öküzlüğü olmalıydı.

"Tam üzerine bastın."dedi,hafif tebessüm ederek.

Zeynep sıranın en arkasına geçip sırasını beklemeye koyulurken,biz ise pide ve ekmekleri almak üzereydik.
Bu sümüklü küçükken hep
"asker olacağım."derdi...
Acaba olmuş muydu?
İyi de asker olsa burada ne işi vardı sanki?Askeriyede olması gerekliydi veya görev yaptığı şehirde.
Ya burada görev yapıyorsa...
İki dakika da kurgulamıştım tüm olayı.

"Al bakalım ekmeklerin."deyip,ekmekleri uzattı.

Bir an elim almaya gitmemişti nedense ama bu saatten sonra almak zorundaydım.
Ekmekleri ve pidemi alıp sıradan çıktım.

"Hayırlı iftarlar sümüklü hırsız."

"Sana da hayırlı iftarlar cadı."

Hikaye yeni mi başlıyordu?
Yoksa bana mı öyle geliyordu?

Bölüm sonuuu💖
Herkese hayırlı iftarlar.
Mideler ne durumda?
İftar bölümünü beğendiniz mi?
Sümüklü ile cadı xjdnskndkdj
Bu bölümden sonra daha çok texting kısım olacak.
Olayı anlamanız için bu bölümün böyle olması gerekiyordu.
Hadi ben kaçtım.🌸💖

Pide Kuyruğu •Texting•Where stories live. Discover now