"Yo, yo, hayır, olamaz."

"HYUNJİİN!"

Aniden gözlerinden akan yaşlar yanaklarını yakıyordu. Hyunjin halatların arasında kanlar içinde yatıyordu. Anlık şokla baktıktan sonra yanına doğru koştu.

Halatların çözdü ve göğüsünün arasından gelen kanlarla karşılaştı. Ağlaması çok daha şiddetleniyordu, ne yapacağını bilmiyordu. Bağırıyordu sürekli.

Ellerini Hyunjin'in yüzünü getirdi ve kafasını sallayarak uyandırmaya çalıştı.

"Hyunjin, Hyunjin yapma kurban olayım yapma, yapma bunu bana lanet olsun uyan ne olursun."

Gözlerini çok yavaşça aralayan Hyunjin Felix'i görmüştü ve ağzını oynatmaya çalıştı, çok kan kaybetmişti. Sonunda ağzından bir kelime çıkabildi.

"Felix.."

Sesini duyunca ağlayarak heycanlanmıştı Felix.

"Hyunjin, beni duyuyor musun."

"Kurtaracağım seni."

Felix'in ağlayarak konuşmasını duyan Hyunjin onun yüzünü okşamaya başladı elleriyle gözlerini siliyordu.

"Daha görecek çok güzel günlerimiz vardı Felix."

"Var Hyunjin, hâlâ var. Sen sadece iyi ol lütfen bırakma beni yanındayım bak gördün mü tutuyorum elini hâlâ. Bırakma beni bu iğrenç dünyada bir başıma."

"Bırakmayacağım Felix."

Arka taraftan gelen Joon Bey'in sesiyle kafasını oraya döndürdü.

"Hadi Felix, vazgeç artık."

"Seni öldüreceğim."

Bastıra bastıra söylediği bu kelimelere rağmen Joon Bey gülmüştü ve korumalara dönerek.

"Felix'i getirin."

Diyip kulübeden dışarı çıkıp malikanesine döndü. Korumalar Felix'e

"Efendim, hadi gelin."

Dediler kolundan tutarak. Tuttukları kolu savurarak bağırdı.

"BIRAK, DEFOL."

Bağırmasıyla birlikte irkilen korumalar geri çekildi.

Daha sonra elinde kafasını tuttuğu Hyunjin'e dolu gözlerle döndü. Gözlerinin yaşlarını silmekle birlikte kendi göz yaşlarını da akıtıyordu Hyunjin. Felix titrek sesle atıldı.

"Git Felix.."

"Söz ver"

"Sen ver."

"Yanına geldiğimde beni bekliyor olacaksın."

"Yaşamak için sebebin kalmadıysa benim için yaşayacaksın."

Verdikleri sözlerden sonra Hyunjin'in öksürmesiyle ağzından kanlar akıyordu. Felix sadece ağlıyordu. Hiç bir şey yapamıyordu.

Gözleri son kez Felix'in gözleriyle buluşan Hyunjin gözlerini yavaşça sonsuz mu bilmediği bir uykuya, Felix'in kollarında dalmıştı.

Gözlerinin kapanmasıyla birlikte Hyunjin'i sarsan Felix cevap alamayınca çığlığı basmıştı.

"Olmaz."

"Şimdi olamaz."

---------

Nasil bir duyguydu onca hayalin varken bir anda hepsinin uçup gitmesi? Nasıl bir duyguydu sevdiğin adamın kollarında can cekişmesi? Nasıl bir duyguydu ruhunun yaşarken ölmüş gibi hissetmesi? Bilemezdik. O an Felix'in Hyunjin'den daha çok acı çektiği gözle görülür idi. Babası haklıydı. Ölümden daha acı verecek şey onu o halde görmesiydi.

Peki bunun için çok genç değiller miydi?

-----------

Final diyormusum
Şaka
---

Aslında size bir şey anlatmak istiyorum bu bölümle başladım Fic'i yazmaya karşıma bir tane FanArt çıktı, ona bakınca böyle kurgular geçti gözümden bende buraya döktüm.

-------

Bölüme özel o dediğim FanArt'a sesli bir edit yaptım Felix'in sesine benzemese de o editi izlemenizi istiyorum o Fanarttan esinlendim çünkü


Atarım birzdan

TT: @ kpoplyricsim
İg: @ kpoplyricsim

He bu arada birazcik sabir edin 😋👍🏻

Dear Hyunlix (Düzenleniyor...)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin