Geçmiş {1}

1.3K 72 137
                                    

Başlamadan önce şunu diyeyim ki eğer erkek okurlarım varsa 'kız' kısımlarını erkek olarak düşleyebilirler.

!TW!: Küfür

Ne oluyor? Birkaç dakika öncesine kadar arkadaşlarımla kahramancılık oynuyorduk. Peki şimdi? Bu kadar hızlı bir şekilde toparlanmamızın sebebi neydi? Neden herkes panik içinde?

Yazar bakış açısı

Küçük kız tereddütle annesinin eteğini çekiştirdi, çünkü ne kadar annesine seslense de annesini onu duymuyordu, ya da umursamıyordu diyebiliriz. Fakat küçük kızın çabaları işe yaramadı, zaten annesi çoktan bavulları hazırlamış ve kızın elinden tutup hızlı adımlarla evin merdivenlerinde eşiyle buluşmuştu.

Baba: Her şey hazır mı?

Anne: Bavullar hazır, ama biz hazır değiliz... İlla uzaklaşmak zorunda mıyız? Biliyorsun bunca zamana kadar her şeyin üstesinden beraber geldik, bunu da başarabiliriz, hatta diğer kahramanlardan bile yardım isteyebiliriz... En azından Y/N için, ona baksana, o buna hazır değil.

Y/N'NİN BAKIŞ AÇISI

Annemle babamın dediklerini anlamıyordum çünkü beynimde dönüp dolaşan sorular onların sesini bastırmak için yeterince gürültülüydü. Annemle babamın konuşmasının ardından annem rahatsız edici bir nefes verdi ve elimi daha sıkı kavrayıp babamı arkada bırakıp yürümeye başladı. Bu sırada hava kararmaya başlamıştı ki bu annemi daha çok germişti. Fakat anlayamadığım bir şey var... Onlar kahraman, neyden bu kadar korkuyorlar? Ya da daha doğrusu, kimden...?

Hava bastırırken annemle daha da hızlı yürümeye başlamıştık, biraz ilerledikten sonra arkadaşım Katsuki'nin evinin önünden geçiyorduk ki bu gerici ortamda bile yüzümün biraz tebessüm etmesine sebep olmuştu.

Y/N: Nereye gidiyoruz anne? Katsuki'lere uğrayabilir miyiz? Oyunumuz yarım kalmıştı.

Annem dediklerimden sonra duraksadı ve kendini konuşmak için hazırladı, bu sırada gözünden bir damla yaş aktığını gördüm. Arkadaşıma uğramak istememde ne sorun vardı ki? Bunu hep yapıyorduk oysaki.

Anne: Üzgünüm ama olmaz. Buradan çok uzaklara gidiyoruz, herkesten uzak ve huzurlu bir yere. Eminim ki orada yeni arkadaşlar edineceksindir.

Y/N: Yeni arkadaşlar? Peki. En azından arkadaşıma gittiğimi söyleyebilir miyim?

Annem bana "Hayır" dermişcesine elimi daha sıkı tutup yürümeye devam etti. Kafamı hüzünle eğmemin ardından bir çığlık sesi duydum, bu bir kadının çığlığı değildi. Bu bir erkeğin sesiydi, arkama baktığımda etrafa saçılmış kanlar gördüm, bir sürü.

Y/N: Anne, babam nerede?

Cevap gelmedi, ve bu bazı şeyleri farketmeme sebep oldu. Etraftaki kanlar ve daha demin duyduğum çığlık sesi babama aitti. Annemin gerginliği bana da geçmişti. Kafamı eğip susmam gerektiğini anladığımda yine düşünmeye başladım. Ben düşünürken bir anda annemle kenetlenmiş olan ellerimiz birbirinden ayrıldı, biri bizi ayırdı.

Sağıma baktım, soluma baktım. Önüme, arkama her yere baktım ama yoktu, sadece annem değil, kimse yoktu. Bu kadar kısa sürede hava nasıl bu kadar karanlık oldu?

İçimdeki boşluk hissi beni yiyip bitirirken bir yandan anneme sesleniyordum. Ama ne beni duyan, ne de cevap veren biri vardı. O an kendi kendime durdum ve etrafı dinledim, belki birini duyarım diye. Dinlerken kulağıma gelecek sesin herhangi bir çığlık olmamasını umdum. Belki çığlık sesi bile beni tatmin ederdi çünkü şuan hiçbir ses yoktu, ne kuşların, ne kedilerin, ne köpeklerin, ne de insanların sesi. Sanki sessizliğin sesini dinliyordum.

𝑆ℎ𝑜𝑡𝑜 𝑥 𝐵𝑎𝑘𝑢𝑔𝑜𝑢 𝑥 𝑅𝑒𝑎𝑑𝑒𝑟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin