{9}

747 54 84
                                    

Bugün gondola bindim önümdeki çocuk Allah'ım bugün teraviye gideceğim diyerek kendini teselli etti amk ĞALĞSLSĞALQĞA sonrasında da bayıldı falan. Neyse neyse bölüme geçiyorum.

Portalın kullanıcısı herkesi farklı yerlere göndermişti, ben ise tek başıma dağlarla çevirli olan bir afet bölgesine gönderilmiştim. Etrafımda tanıdık kimse yoktu, böyle durumlarda tek başıma daha güçlü olsam da yanımda biri olunca daha az endişeli oluyordum ama görünürde kimse yok.

Bir umut afet bölgesinden çıkmaya çalışırken aniden kayan toprakla birlikte dağdan yuvarlanmaya başladım. Düştükten sonra bir yerim kanıyor mu diye kontrol ettim, burnumu çarptığım için sadece burnum kanamıştı.

Sonuçta afet bölgesindeyim, acaba erozyon falan mı oldu, yoksa birinin özgünlüğü mü diye düşünürken yuvarlandığım dağdan birkaç kaya parçasının üstüme doğru düştüğünü gördüm. Özgünlüğümle canlı ve cansız varlıkları zihin gücüyle hareket ettirebildiğim için düşen kayaları tutup başka bir bölgeye fırlattım. ( Aq burada savaş sahnesi yazmayacağım çünkü bu sahneyi hem yazmak hem de okumak sıkıcı oluyor.)

Ayağa kalkıp etrafımda bana saldıracak birinin olmadığından emin olduktan sonra çıkışa doğru koşmaya başladım. Dağlık alandan çıktıktan sonra kayıp düştüm. Düştüm, çünkü yerler buzla kaplıydı muhtemelen Todoroki buralardaydı.

Todoroki: İyi misin?

Düşündüğüm gibi, Todoroki birkaç adamı dondurmuştu. Kalkmam için yanıma gelip elini uzattı.

Y/N: Şimdi daha iyiyim Todoroki-san, teşekkürler.

Todoroki: Tek başına mısın?

Y/N: Evet. Portalın kullanıcısı beni dağlık alana attı ama benden başka kimseyi göremedim.

Todoroki: Anladım, şimdi ne yapmayı planlıyorsun?

Y/N: Aizawa Sensei tek başınaydı, onun yanına gideceğim.

Todoroki kafasını salladı ve beraber Aizawa'nın yanına doğru gitmeye başladık. Acaba Deku, Katsuki ve diğerleri neredelerdi? Daha okulun başlarında böyle bir olay yaşamamız garip, medyanın diline düşeriz muhtemelen.

Bir süre sonra Aizawa görüş açımıza girdi. Yerde yatıyordu ve üstünde yüzünde el olan adam vardı, yanlarında ise değişik siyah bir yaratık vardı. Aizawa'nın durumu kötü gözüküyordu, biraz daha hızlanıp Todoroki'yi geride bıraktım. Biraz yaklaşınca duvarın arkasında izleyici olan Deku, Tsuyu ve Mineta'yı gördüm. Benimle birlikte elinde yüz olan adam da onları görmüş olmalı ki Tsuyu'ya doğru elini uzattı. Özgünlüğünü bilmiyordum ama temas gerektiren bir şeye benziyordu. Kötü adam Tsuyu'ya dokunmadan onlara yetişme imkânım yoktu.

Y/N: YAPMA!!

Bağırmamla birlikte adam çoktan elini Tsuyu'ya değdirmiş ve bana bakmaya başlamıştı. Ardından bakışlarını özgünlüğünü silen Aizawa'ya yöneltti, bir yandan da boynuna kaşımaya başladı.

Shigaraki: Çok havalısın, Eraser Head.

Ardından yanlarında duran siyah yaratık Aizawa'nın kolunu kırdı. Deku, Tsuyu ve Mineta hâlâ şaşkınlıkla izliyorlardı, olaya el atacak gibi durmuyorlardı. Ben de gücümle bir top oluşturup topu boynunu kaşıyan adama gönderdim. Top adama varamadan siyah yaratık kendini adama siper etmişti, ama gücüm yaratığa etki bile etmemişti.

Gücümün etki etmediğini gören Deku yerinden zıplayıp yaratığa bir yumruk doğrulttu, yaratık yumruktan sıyrıldı ve Deku'nun da kolu kırılmadı. Muhtemelen saldırısını gerçekleştiremediği içindi. Portal adam yanlarında belirip bir öğrencinin kaçtığını söyledi. Yüzünde el olan adam bir şeyler mırıldanıp boynunu daha çok kaşımaya başladı.

Portal adamdan birkaç saniye sonra All Might'ın sesi duyuldu. Biraz hırpalamadan sonra All Might zorlanmaya başladı ama kötü adam bunu anlamamış olmalı ki halinden memnun gözükmüyordu. Bakugou, Kirishima ve Todoroki de yanımıza gelince hepimiz All Might'a yardım ettik, çok geçmeden okuldan yardım gelmişti. Kötüler de çıktıkları portala tekrar girdiler.

~TİMESKİP~

USJ'de olan savaşta Noumu/Nomu (Emin olamadım ikisini de yazdım.) denilen siyah yaratık ve birkaç kötü adam yakalanmıştı, diğerleri ise kaçmayı başarmışlardı.

Öğrencilerden kayıp olmamıştı ama hepsinde birkaç yara vardı. Ben de aldığım yaralar yüzünden revire gittim, sağlıkçı kız yaralarımı öpüp beni iyileştirdi.

Sağlıkçı Kız: Ufak yaralar ama burnundaki kılcal damarlar hasat gördüğü için birkaç gün burnundaki kanayabilir.

Sağlıkçı kıza teşekkür ettim ve revirden çıkmak için ayaklandım.

Y/N: Şey, Midoriya buraya geldi mi?

Dediğim şeyle arkamdaki yatağın perdesi açıldı, Deku iki bacağı ve iki kolu da kırık bir şekilde yatakta yatıyordu.

Y/N: A, Deku iyi misin?

Midoriya: İyi diyelim iyi olalım.

Bölüm sonu. Bu bölümü yazarken yaşlandım aq, olabildiği kadar savaş sahnelerini kısaltmaya çalıştım zaten izlediğiniz şeyler canınızı sıkar diye düşündüm. Neyse gidiyorum aşklarım baay <~3 633 kelime.

𝑆ℎ𝑜𝑡𝑜 𝑥 𝐵𝑎𝑘𝑢𝑔𝑜𝑢 𝑥 𝑅𝑒𝑎𝑑𝑒𝑟Onde histórias criam vida. Descubra agora