"Felix"

"Hyunjin"

"Aish cidden özür dilerim uyanamadım."

"Niye özür diliyorsun Hyunjin, neden dün bana kalacak yerin olmadığını söylemedin."

"Ahh ne diyecektim ki. Neyse geçip gitti."

"Sen hazır mısın, ben şimdi ilk trenle gideceğim, seni akşam 6-7 gibi tren istasyonunda beklerim sende gelirsin."

"Anlaştık:)"

Çok mutluydum. Yeni bir hayata hazırlanıyordum, sevdiğim adamla.

Özgürüz. Sadece biz.

One love
Two mouths
One love
One house

~Sweater Weather

___________________________________________

[Yazar]
(Yazar'ın dilinden)

Felix Hyunjin'i yolculadıktan sonra kimse görmeden odasına ilerledi. Tüm eşyalarını ve parasını çantasına yükledi. Eşyaları da hazırdı. Yeni hayatı için sadece saat 6 yı beklemek kalmıştı.

Evdeki tüm herkes çalışanlar, korumalar dün olanları konuşuyorlardı. Bilinmeyen biri gazeteye tüm bu olanları vermişti.

Gazeteye verildikten sonra Lee Malikanesi'ne karşı herkeste bir önyargı oluşmuştu.

Joon Bey her sabah olduğu gibi postaları okurken gazetedeki haberi görmesiyle sinirle bağırması bir olmuştu.

Joon Bey her sabah olduğu gibi postaları okurken gazetedeki haberi görmesiyle sinirle bağırması bir olmuştu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bağırmasıyla birlikte koruması yeni koruması Yang Jeongin içeri atıldı.

"Efendim, iyi misiniz sorun nedir?"

Sinirle nefes alıyordu. Kaşları çatık bir şekilde duraksadı.

"Hyunjin"

"Onu öldüreceğim."


Sert sert nefes alması net bir şekilde duyuluyordu.

"Anlamadım efendim."

"Hyunjin'i bana getirin."

Dear Hyunlix (Düzenleniyor...)Where stories live. Discover now