İnanılmaz sıcaktı, özellikle yazılı yapılan büyük sınıfta. Uygulama sınavları da vardı. Profesör Flitwick onları sınıfa teker teker çağırıyor, bir ananası masanın üstünde dans ettirip ettiremeyeceklerine bakıyordu. Profesör McGonagall bir fareyi enfiye kutusuna çevirmelerini istiyordu.
Harry, Orman'a gittiğinden huzursuzdu. Zabini, Harry'nin sinirlerinin sınavdan ötürü uykusuz kalmaktan bozulduğunu sanıyordu, ama asıl gerçek Harry'nin Voldemort'u görememesiydi, üstüne not da eklenmişti.
Son sınavları Sihir Tarihi'ydi. Kendi kendine kaynayan kazanları yaratan eski büyücülerle ilgili soruları da bir saat içinde yanıtlayınca özgür olacaklardı, sınav sonuçları açıklanıncaya kadar da rahattılar.
Sınavdan sonra birlikte göle inip bir ağacın altına serildiler.
Zabini, çimenlere uzanarak, "Artık ezbere paydos," dedi mutluluk içinde. "Sen de artık azcık gülümse, Harry, çaktığımızı öğrenmeye daha bir hafta var, sen çakmazsın tabi de, keyfini çıkar bari."
Harry alnını ovuşturuyordu.
Öfkeyle, "Keyif mi?" diye patladı. "Siz ne kadar rahatsınız ya?"
Pansy, "Sen niye bu kadar sinirlisin ki?" diye sordu.
"Neden mi? Voldemort dönüyor, Dumbledore buna izin veriyor. Hepsinden de önemlisi, Voldemort benimle iletişime geçti."
Draco hızla yerinden kalktı, "Ne?" diye haykırdı. "Bunu bana söylemedin."
Harry elini salladı, "Duydun işte," dedi. "Söyleyecek vakit vardı sanki."
"Sen canına mı susadın? Notu okuduğun zaman da söyleyebilirdin."
Harry baş salladı, ama yapmayı unuttuğu bir şey, önemli bir şey vardı sanki, bu duyguyu içinden atamıyordu. Pırıl pırıl mavi gökte bir baykuşun, gagasında bir notla, okula doğru kanat çırptığını gördü.
Ansızın ayağa fırladı Harry.
Draco sinirle, "Nereye gidiyorsun?" dedi.
"Aklıma bir şey geldi," dedi Harry. Bembeyaz kesilmişti. "Gidip Hagrid'i görmeliyiz, hemen şimdi."
Draco, ona yetişmeye çalışarak, "Neden?" diye sordu.
Çimenli yamacı tırmanırken, "Çünkü çok geç kaldık," dedi.
Zabini, "Neler çeviriyorsun yine?" dedi, ama bahçeden Orman'a doğru koşan Harry yanıt vermedi.
Hagrid evinin önünde bir koltukta oturuyordu; koca bir tencereye bezelye ayıklıyordu.
"Merhaba," dedi gülümseyerek. "Bitti mi sınavlar? Bir şey içmeye vaktiniz var mı?"
Ever, lütfen, "dedi Zabini, ama Harry engel oldu.
" Hayır, acelemiz var. Hagrid, sana bir şey soracağım. Dumbledore hiç yakın zamanda okuldan ayrılacak mı? "
" Londra'ya gidecek diye biliyorum, bakan ile toplantısı var. "
Harry, " Gitti mi? " dedi.
" Bilmiyorum, Harry, mektupu geldiyse gitmiştir."
Harry yüzünde oluşan gülümseme ile,"Bu gece," dedi. "Voldemort kapaktan bu gece geçecek. Dumbledore'u bakanlığa yolladı."
Draco, "Nasıl yapacağız?" diye sordu.
"Hava kararınca harekete geçicez, geri kalamayız."
