4: Tastes so sweet, looks so real?

Start from the beginning
                                    

Harry onun yanına varınca sevinçle gülümsemişti, ''Merhaba, Louuuuis.''

Louis hemen ayaklarını, ıslanacağını bilse de suya batırmıştı. Harry tam anlamıyla onun yanındaydı vücudu onun bacaklarına değiyordu. ''Heyecanlı mısın ilk defa dönüşeceksin!?''

Louis kısaca ''Evet!!'' demişti. Ve suya atlamıştı Harry'nin elini tutup onun gözlerine bakmıştı, Louis ışınlanabilmek için heyecanlı bir şekilde gözlerini kapamıştı fakat Harry onun aksine gözleri açık bir şekilde hayranca Louis'yi izliyordu.

Louis sanki izlendiğini hissetmiş gibi gözlerini açmıştı, Harry'nin onu izlediğini ve tepki vermediğini görünce sırıtarak Harry'e bakmıştı ''Hey Hazz neden öyle bakıyorsun?''

Harry heyecanlı heyecanlı gamzelerini gösterdi ''Bana Hazz dedin!!''

Louis şaşırarak bakmıştı ''Demese miydim?''

Harry, utangaçça ıslak saçlarını kulağının arkasına atmıştı ''Hayır.. çok hoşuma gitti.''

Louis, onu izlemişti. Çok asildi, çok naif ve asla kimse de görmediği mükemmel kusursuz çene yapısı vardı, saçları çok yumuşak duruyordu Louis ellerini yavaşça kızarık suratıyla onu ve hareketlerini izleyen Harry'nin saçlarına çıkardı, ıslak saçları okşarken gök gürledi aniden yağmaya başlayan yağmurla Harry'nin de Louis'nin de gülücükleri gidiyordu, Louis ellerini Harry'nin suratına indirdi. Harry'e yaklaştı, Harry'de ona yaklaşmıştı. Birbirlerinin yüzlerine dokunuyorlardı. Harry elini Louis'nin dudaklarında gezdirdi, daha sonra kendi dudaklarını bastırdı ince dudakların üzerine, Louis aynı hevesle karşılık verdi, karşısında ki kalın dudakları öperken çok nazik davranıyordu. Denizerkeğiyle öpüşüyordu, şuan her şey bir rüya gibiydi...

Yağan yağmur öylece üstlerinden akarken, dudakları ayrılmayan tek şeydi, öpüşmelerini nefes almak için kestikten sonra birbirlerine baktılar, ikisi de gülümsedi. Bu ikisi için de yeniydi, ve harikaydı. Daha sonra Louis, Harry'nin elini tekrar ciddilikle tuttu ve su altına ışınlandı...

...

Louis ilk kez dönüşecekti Harry ona her şeyi anlatmıştı, Yosun yatağına girip kollarıyla vücudunu kapayacaktı,  sonra kapağını kapatıcaklardı ve deniz elçileri onu dönüşümünü gerçekleştireceklerdi..

Louis sakince Yosun yatağa girdi, yerleşti en son olarak Harry'e baktı sonra, dönüşmek için gözlerini kapadı. Ve gözünü açtığında altın rengi kuyruğuyla karşılaştı. Çılgınca bir çığlık fırlattı bu inanılmaz bir şeydi, denizkızlarından farklı olarak ellerini ve sırtını saran bir kaç tül vardı ve onlarda altın rengiydi, gözleride altın olmuştu. Harry onu sırıtarak izliyordu, Daha sonradan Harry ile denizin diğer yerlerine yöneldiler, Harry ona nasıl gizlice dönüşeceğini anlattı, Louis artık suyun içinde tamamen nefes alabiliyordu, bu ona çok inanılmaz geliyordu, daha bir kaç ay öncesine kadar öylesine kitaplar okuyan, biraz inek olan rock bağımlısı bir çocuktu ve şimdi gerçeklerle beraber bu çıkmıştı, ve yanında bir denizerkeği vardı... inanılmazdı.

Harry onu kendine çekti, ''Çok büyülüsün... beni kendine çekiyorsun. Tanıştığımız ilk günden beri böylesin, sen de ki o özel gücü 1 metre öteden iliklerime kadar hissettim Louis...''

Louis sırıtmıştı ''Sen kendine bak birde, gördüğüm an gözlerime inanamadım bir denizerkeği, ve aşırı mükemmel, kusursuz daha önce hayatımda görmediğim bir güzellik... inanılmazdın tek kelimeyle.''

Harry kahkaha atmıştı ''Beni görenler genelde böyle diyor.''

Louis de gülmüştü, ''Seni bu şekilde inanılmaz gören tek kişi ben olmak istiyorum ama..''

Harry, Louis'ye yaklaşmıştı ''Merak etme bundan sonra kimse bana o gözle bakamayacak.''

Louis, ciddi gülümsemesini yüzüne yerleştirmişti. Harry onu sonra hemen elinden tutup çekmişti. Louis sanki yıllardır bu denize aitmiş gibi özgürce kuyruğunu çırparken, bir Harry'e bakıp gülümsüyor bir de arkadan kuyruklarına bakıyordu. İlk defa kendini bu kadar özgür hissediyordu. 

Harry onu üstü açık bir mağaraya getirmişti, burası onların gizli buluşma yerleri olacaktı mağarada açık bir alan vardı, kara vardı. Diğer bölümler duvarlarla örtülmüştü Harry sudan çıkıp karaya oturmuştu, Louis'de onun yanına geçmişti. Batmaya başlayan güneşi izlerken, birbirlerine sarılmışlardı ve tam orada birbirlerine yerden aldıkları deniz kabuklarıyla bir söz vermişlerdi. 

    :Ne zaman, ne olursa olsun, her zaman birbirlerini kollayacaklar ve arka çıkacaklardı, sonsuza kadar birlikte olacaklardı... ve bu deniz kabukları onların aşklarını temsil edeceklerdi. Herkesten uzakta yaşadıkları, güzel ve mükemmel sevgilerini simge edeceklerdi...

Güneş yavaş batıyordu, sular çekilmeye başlamıştı artık geç oluyordu, Harry ve Louis suyun altına geri döndüler, Louis bu olanları eve gidip Niall'a anlatmak için sabırsızlanıyordu...

🐚

Deniz kabuklarıyla söz verme olayını çok değer verdiğim biri ile 4 yıl önce yapmıştık, hala duruyor kabuk :)

Bu bölüm benim için çok özel... bu yüzden bu bölümü ona, Gökçeme ithaf ediyorum.. seni seviyorum.

sevgiyle kalın xx.

dead sailors, lost galaxies... | larry stylinsonWhere stories live. Discover now