45.Bölüm (FİNAL)

Începe de la început
                                    

"Bu bir kinaye miydi?"

"Elbette hayır bebeğim. Böyle bir şeyi nasıl söylersin?"

"Bence bakıcını kızdırmamalısın." Gena'nın gerginliğini fark eden Corine sırıttı. "Böylesini asla bulamazsın. Zeki, tatlı ve becerikli."

Troy, "Üstelik çok seksi." diye ekledi.

"Hemen kesin şunu." Gena'nın gülmemek için kendini zor tuttuğunu gören Drake ona göz kırpıp gönlünü almaya çalıştı. İşe yaramıştı. Gena anında yumuşadı.

"O çiçekler bizim için mi Troy?"

"Ah evet, çiçekler. Az kalsın unutuyordum." Troy çiçekleri Gena'ya uzattı. "Aslında çiçekleri alırken epey tereddüt etmiştim. Corine'le bir erkeğe çiçek alıp almama konusunda tartıştık, sonunda o kazandı tabii."

"Her zamanki gibi." Corine omuz silkti. "Bence çiçekleri herkes sever."

"Çok güzeller." Gena kır çiçeklerinden oluşan buketi alıp boş bir vazoya koyarken Drake'in bakışlarının ağırlığını üzerinde hissediyordu. "Hem neden erkeklere çiçek verilmesin ki? Bence bu çok cinsiyetçi bir yaklaşım."

"Buna alışsan iyi olur." dedi Drake. "Bir kadınla girdiğin savaşı asla kazanamazsın."

Gena ona zafer kazanmışçasına sırıtırken, "Neyse ki bu defa şans senden yanaydı." diye araya girdi Troy, Charlie ile olan mücadelesinden bahsediyordu.

Corine araya girdi. "Patronunun seni öldürmeye çalıştığına hâlâ inanamıyorum. Bize neden Gena'nın tehdit mektupları aldığından hiç bahsetmediniz?"

"Gerek görmemiştik." Corine'in sorusuna Gena cevap vermişti. "Açıkçası önceleri pek ciddiye almamıştım. Birinin bana pis bir şaka yaptığını düşünüyordum. Sonra mektuplar gelmeye devam edince ve Drake onları fark edince ciddiye almamız gerektiğini söyleyip durdu. Keşke onu en başından dinleseydim."

"Evet. Hemen polise gitmeliydiniz."

"Bunu düşündük, ama elimizde birilerini suçlayabilecek kanıt yokken bizi ne kadar ciddiye alırlardı sizce?"

"Galiba haklısın." Corine içinden bir küfür savurdu. "Yine de ucuz atlattınız. O manyak kadın ikinizi de öldürebilirdi."

"Drake'in yeni patronunun eski erkek arkadaşımın manyak üvey ablası olabileceği kimin aklına gelirdi, değil mi?"

"Şu konuyu kapatsak mı artık?"

Drake yatağın içinde huzursuzca kıpırdanmaya başladı. Gena gidip başının altına bir yastık koyarak onun rahatlatmaya çalıştı. "Özür dilerim, ama o kadından bahsettikçe sinirlerim tepeme çıkıyor. Yapacağım son şey bile olsa o kadının uzun süre parmaklıklar ardında kalması için her yolu denemeye hazırım." Yerinden aniden doğrulmaya çalışınca acıyla yüzünü buruşturup kendini yastıklara bıraktı.

"Sakin ol şampiyon. "Gena uzanıp alnına bir öpücük kondurarak onu yatırdı. "Dikişlerinin açılmasını istemeyiz değil mi?" Örtüyü biraz daha üzerine çekerken, "Biraz da siz anlatın bakalım yenilmezler. " diyerek konuyu değiştirdi. "Bütün gece polis merkezinde miydiniz? Umarım başarılarınızdan ötürü size bir madalya filan vermişlerdir."

"Ha ha ha." diye alayla güldü Corine. "Belki inanmayacaksın ama bütün gecemizi, bu işi bizim planlamadığımıza, adamları yakalayanın ve ihbarı yapanın zaten bizler olduğumuza onları inandırmaya çalışmakla geçirdik." Corine Troy'a anlamlı bir bakış attıktan sonra cümlesini, "En zor kısmı da onları adamın kendi kendine düşüp yaralandığına ikna etmek olmuştu." diye bitirdi. Şimdi tüm gözleri Troy'un üzerindeydi.

YILDIZ OYUNCU (Tamamlandı)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum