Altımda kocaman bir çukur vardı ve Hyunjin orada yatıyordu.Çukurun içine doğru atladım.

"Hyunjin! İyi misin!"

Kahretsin, çukur sanki çukur değildi. Kan göleti olmuştu.Kafasına doğru sarıldım. Ve ayağına baktığımda hâlâ kapan oradaydı.


"Hyunjin bacağın..."

Tüm kuvvetimle kapanı açmayı başardım. Kapanı fırlattıktan sonra kravatımı çıkarıp ayağına kravatımı geçirip sıktım. Bir inleme sesi geldi dudakların arasından. Canı çok acıyordu...

Gözleri kapalı ve çok kan kaybetmişti. Jisung'a bağırdım ve yardım çağırmasını söyledim. Sonra bir anda Hyunjin konuştu.

"Felix, ben yakalayamadım o iti"

"Hyunjin, lütfen iyi ol tamam mı? Hiç bir şey düşünme şuan."

"Felix çok acıyor ayağım."

"Tamam geliyorlar şimdi iyi olacaksın."

"Gece burada kalacağımı anladığım için buraya indim. Üstümü ise çalı ile kapattım. Kurtlar gece başıma toplandı. Ölüm ile yanyana geldim."

"Tamam bak ama şimdi iyi olacaksın, uyanık kalmaya çalış sadece."

Yardım gelmişti dışarıda sedye hazırlıyorlardı.

"Felix, özür dilerim."

"Ne, ne için?"

"Varlığım için."

"Hyunjin saçmalıyorsun, bilincin yerinde değil! Ne demek o?"

"Baban ikimizi de öldürecek."

Felixin yüzü bir anda değişmiş endişeli bir ifade almıştı yerini. Düşününce evet, mahvolmuştu...


Sağlıkçılar Hyunjin'i yerinden kaldırmışlardı. Sedyeye alıp at arabasının arkasına koydular. Ve yola çıktılar.

Jisung'a gidip

"Hadi bizde gidelim."

Jisung bana baktı ve yan tarafında elleri ayakları bağlı olan Junghooya baktı. Bana dönüp imalıca

"Yok siz gidin benim asıl domuzu kapanlarına kavuşturmam lazım"

Diyerek boynunu çıtlatıp adama doğru baktı.

Böylece bende at arabasına bindim ve malikaneye gittik.

---

Malikâneye vardığımda diğer korumalar garip garip bakıyordu.

"Efendim, bırakın biz götürürüz."

"Hayır. Gerek yok."

Sedyenin bir ucundan da ben tutuyordum. Onu bırakmamalıydım. Babam her an bir şey yapabilirdi belki de.

Bizim en alt kattaki küçük hastaneye geldiğimizde elimden aldılar ve

"Efendim siz girmeyin lütfen."

Diyip kapıyı kapattılar. Bende koridorda olan bir banka oturup beklemeye başladım. Cidden çok erken uyanmıştım. Ve nasıl olduğunu anlamadan gözlerim kapandı.


-

-

Gözlerimi açtığımda hâlâ koridorda uyuyordum. Hyunjin'in odasının önüne doğru ilerlediğimde kapı yarım açıktı.

Daha da yaklaşıp içeri girecekken birinin... Babamın Hyunjin'in boynuna doğru uzun kılıcını tutmasıyla karşılaştım.

--------------------------------------------------------------

Bölüm sonu 🥲

"Sen hayatım olmuşken canım önemli miydi?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sen hayatım olmuşken canım önemli miydi?"

-
-
Homofobiklerin amk ya

Dear Hyunlix (Düzenleniyor...)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin