1》Hayalet kız olmanın getirileri

Start bij het begin
                                    

Ancak kimsenin benimle ilgilenmemesinin iyi bir yanı da vardı, hiç bir şey bilmediğimden önceki beni (yani bu bedeni) tanıyan kişilerle iletişime geçmek sıkıntı olabilirdi.

Bu dünya ve beden hakkında hiçbir şey bilmemek dilini de bilmediğimi düşündürttüğünde biraz panik olmuştum ancak evden fırlayıp sokaktan geçen ilk kişinin koluna asıldığımda bu korkumun yersiz olduğunu fark etmiştim. Soru yağmuruna tuttuğum kişi beni tersleyip gittiğinde, buranın dilini konuşabilip anlayabildiğim için sevinmiştim.

En azından dilini biliyordum yoksa kader benden güzel bir küfür alacaktı.

Şu 1 hafta içinde bir şekilde düzene alışabildiğimden artık gelecek için planlar yapmamın zamanı gelmişti. Örneğin gerçekten bu evde tek yaşıyorsam ki bir haftadır kimse girip çıkmadığına göre bu doğruydu, bu evi geçindirmek için iş bulmam lazımdı.

1 haftadır dolapta olan yemekleri yiyordum ve yatak odasında da biraz para bulmuştum ancak illa ki bir gün bir şeyler almaya veya paraya ihtiyaç duyacaktım. Bu bedenin ne meziyeti varsa bilmediğimden ve benim de bir meziyetim olmadığından en fazla garsonluk tarzı bir iş yapabilirdim.

Hiçbir şey bilmemem gerçekten korkunç olsa da en azından yaşıyordum ve ikinci bir hayatım vardı. Bu bedenin ben girmeden öncesini bilmediğim için sorun yaşayacağım herhangi bir durumla karşılaşmadığımdan; benim dışımdaki dünya, hatta ben bile benimle ilgilenmediğimde resmen bana sıfırdan başlama şansı sunulmuştu. Ben de bu yeni hayat şansına dört elle sarılacaktım tabii.

Bazen neden kimsenin beni tanımadığı, neden kapının ardındaki dünyanın benimle bir işi olmadığı beni düşündürürdü. Bir insanın tüm dünyaya kapalı bir şekilde, resmen bir hayalet olarak yaşaması mümkün müydü? İçinde yaşadığım beden, namı diğer hayalet kız için mümkün olacak ki dünya ile iletişime geçmeden yaşamaya devam ediyordum. Tüm dünyanın unuttuğu bir hayalet efsanesi olmaktan öteye gidemediğimi düşünüp, belki de cidden hayaletimdir lan, diye korkmaya başlasam da buraya gelişimin üçüncü gününde koluna yapıştığım kişi sağ olsun hayalet olmadığıma ya da en azından görünmez olmadığıma emindim.

Öyleyse ben kimdim? Hayalet kız, bu bedene taktığım isim, kimdi? Tek bildiğim aynada gördüğüm kişinin gerçekten çok güzel olduğuydu. Su yeşili ve bebek mavisi karışımı gözlerle aynayı her incelediğimde dilim tutulurdu. Daha önce bu kadar güzel ve bu kadar saçma bir göz rengi görmemiştim mesela. Ancak aynadaki kişinin olağanüstü güzelliği göz renginden daha da tuhaftı. Gerçekten de güzeldi şu hayalet kız, ve adı üstünde hayalet gibiydi de. Gamsız biri olmasam bu tuhaflıklar gerçekten beni gerebilirdi ama çok da bu konulara takılmıyordum. Belki de öldükten sonra aniden burada bu bedenle var olmuştum, aniden içinde bulunduğum evle beraber burada peyda olmam da bir ihtimaldi sonuçta. Belki de o hep kafamı karıştıran benden öncesi yoktu, hiç de olmamıştı. Bu daha iyi bir ihtimaldi. Aniden bir ev ve biraz para ile farklı bir dünyada hayata başlamam kendimi bir oyunda gibi hissetmeme neden oluyordu. Eğer bu bir oyunsa şu an kesin tutorial bölümünde olurdum. Bu da elimde biraz para ve erzakla neden boş beleş takıldığımı açıklardı. Gamsız biri olduğumu iddia ettikten sonra bu kadar sorgulamak size tutarsız gelebilir ancak gerçekten gamsız biri olmasaydım şu an delirmiş olurdum.

Telefonum olmadığı için yoksunluktan titremeye başlayan ellerimle 1 haftadır yaptığım gibi evi turluyordum. Eminim telefon değil de uyuşturucu bağımlısı olsam bu durumu daha kolay atlatırdım.

Turladığımdan bahsedince gözünüzde büyük bir villa canlanmasın tabii: iki katlı, küçük ve tahta bir evdi burası. Babaannemin köydeki evine benziyordu hatta bastığımda tahtalardan çıkan gıcırtının babaannemin evindekiyle aynı olduğuna yemin edebilirdim. Üst katta 1 yatak odası ve 2 depo tarzı oda vardı. Bu depo olarak bahsettiğim odalara girmeyi denemiştim ama içi dağınık bir şekilde antika eşyalarla dolu olduğundan bu karışıklığa bulaşmak istemeyip kendimi dışarı atmıştım. Belki de antika değillerdi, bu dünyadaki teknoloji bu kadardı ancak bunu başkasının evine girmeden bilemezdim. Sokakta karşıma çıkan ilk insanı takip edip zorla evine girmek, aniden koluna yapışıp saçma sorulara boğmaktan daha yasadışı ayrıca etik ve ahlaki açıdan sakıncalı olduğundan muhtemelen hayatım boyunca kimsenin evine giremeyecektim ve bu yüzden bu soru da sonsuza kadar cevaplanamayacaktı.

Alt katta mutfak ve salon dışında 3 oda daha vardı tabii tuvaletleri saymıyordum. Bu odalar da tıpkı üst kattaki odalar gibi toz, kir ve antika doluydu. Hepsi o kadar dağınıktı ki bu bir hafta içinde yani benim deyimimle tutorial bölümünde ne kadar sıkılmış olduysam da bu dağınık odalara girmeyi gözüme kestirememiştim. Götümle falan bir yerleri devirirdim hiç gerek yoktu. Belki daha da sıkıldığım bir gün her antikayı tek tek incelerim diye düşünmüştüm o günlerde. Ve o gün bu gündü.

Gerçekten sıkıntıdan patlıyordum. Bu ölecek derecede sıkılmış olmam da tutorialın kahpe yüzünün sebebiydi. Kolay ama sıkıcı günlerdi.

Ani bir kararla, antika odaları incelemekten ileride ne kadar pişman olacağımı bilmeden, hevesle üst kattaki en sondaki odadan depoları gezmeye başladım ve bu tutorial günlerimin son bulduğunun habercisiydi.

~

Merhabaaa ben ilk defa yayınlayacağım bir hikaye yazmaya çalışıyorum hadi bakalım ilk bölümler daha çok bu tarz iç konuşmalar yer alacak ama dördüncü bölümle beraber bunlar azalacak. Yazım hatalarımı falan fark ederseniz yorumlarda söyleyebilirsiniz, düzeltirim. Çoğunlukla gözden kaçırıyorum çünkü

Tutorial'ın Ne demek olduğunu bilmeyen yoktur herhalde ama yine de söyleyeyim oyunlarda ilk başlarında oyuna alışmaya çalıştığımız genelde bize oyunu öğretmeye çalışan ve bir şeyleri gösteren kolay kısımlar. Oyuna ısınmayı sağlıyor. Oyunun başladığı tam olarak da söylenemez ne bileyim detaylı açıklama için google a sorun

Neyse sizin için ben sordum
"bilgisayar oyunlarinda bulunan, oynayani oyuna alistirmaya calisan egitsel bolumlere verilen ad." Diyor ekşi

Hayalet kız, cep problem ve var olmayan babasıWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu