"Kahvaltını yap."

Ne, ne kahvaltısı ya! Orada belki can savaşı veriyor o çocuk. O kadar kötü hissediyorum ki! Neden böyle neden! Yıllardır korumam var, sürekli vardı ve böyle olaylar geliyordu başıma. Ama çok, çok garip bir şekilde bu korumaya karşı onun beni değil benim onu koruyasım geliyor.


Odama çıktım ve yatağa kendimi attım. Sırtım tutulmuştu. Babam ise sinirimi bozmuştu.

Ne demek para için yaptı ya! Ya da... Acaba babam haklı mıydı ki? Sırf para için ya da beni düzgün koruyamadı diye ceza almasın diye mi yaptı bunu? Şahsen ben canımı ortaya atmazdım. Onun için bu kadar değerli miyim yoksa?

"Gerçekten kendimde değilim..."

------

Uyuyamadım. Aklım ondaydı. Lanet olsun "O" diyip duruyorum resmen adını bile bilmiyorum.

Üstümü değiştirdim. Aşağı inip babamın odasına doğru giderken revire hızla giden doktorları gördüm. Acaba iyi miydi? Bi kere gidip görsem nolur ki

"Dün 3 yerinden hançerlenen uzun boylu yakışıklı b-"

Ne saçmalıyorum ben! Kendime hakim olamıyorum. Ne yaptı bana bu çocuk! Kadın bana aval aval bakıyordu. Re-zil-lik.

"Dün yarlanan bir koruma vardı da
..."

"Ah Hyunjin Bey mi?"

Demek adı Hyunjin...

"İyi sayılır çok derinden yaralanmıştı ama şuan kritik bir durumu yok görmek isterseniz odası soldan 3. olan."

"Yok tamam sağolun"

Doktor yanımdan ayrıldıktan sonra sessizce kimse görmeden odasına doğru ilerledim.

Kapıyı yavaşça araladım. İğne yapmıştı. Sargı beziyle başlanmıştı. Uyuyordu..

Uyuduğunu görünce yavaşça yanına yaklaştım. Hafiften kaşları çatık bir şekilde uyuya kalmış. Çok tatlı duruyordu. Yanına oturdum ve onu izlemeye daldım. Nedensizce elini tutmak istedim ama uyanır diye korktuyordum. Baygınken icimde kalan şeyleri söylemeye karar vermiştim.

"Herşey için teşekkür ederim Hyunjin"

"Benim için canını... Benim için neden kendi canını ortaya attın? Görevin olduğu için mi gerçekten? Kendine hiç değer vermiyor musun? Yoksa bana mı değer veriyorsun hm?"

"Aish saçmalıyorum ahahah"

"Sadece çok yalnız hissediyorum hahah, küçücük bir ilgide aşırı mutlu oluyorum hahaha ve sen öyle kendini feda edince ne biliyim..."

"Hahaha etkilendim ne kadar komik değil mi?"

Boş boş konuştuktan sonra bilmem kaç dakikadır onu izliyordum. Eline bir kere olsun dokundum ve hızlıca elimi çektim
Yavaşça ayağa doğru kalktım.

Kapıya doğru yönelip gidecekken bir anda bileğimde büyük bir el hissettim.

"Böyle aşık gibi davranıp konuşursan seni ciddiye alabilirim."

Dear Hyunlix (Düzenleniyor...)Where stories live. Discover now