IV

38 5 18
                                    

Herkes uykulu uykulu Himeno'yu dinliyordu. Himeno ise onlara hızlıca yapmaları gerekeni anlatıyordu. Ne yapmaları gerektiğini öğrendikten sonra hepsini görev yerine gönderdi.

Kendisi olacakları izleyip aksi bir durumda komut vermek için arka taraftaydı. Yanında Aki de vardı. Bu aslında ayrılmamak için Himeno'nun yaptığı bir şeydi fakat kimse itiraz etmedi. Diğer taraflar zayıf değildi bu yüzden Aki'nin Himeno ile olması sorun olmazdı. Himeno'nun cebinde üstünde "intikam rahatlatır" yazan sigarasını çıkartıp sıkıca elinde tuttuktan sonra geri koyduğu bir ritüeli vardı fakat bu sefer bunu yapmak yerine bir tane kendi diğerini Aki'ye vermek üzere iki sigara çıkarttı. Aki bunu fark etmişti, bu Himeno'nun gerçekten savaşmak istemediğinin göstergesiydi.

İçmeyi bitirdikten sonra planı tekrar gözden geçirdiler. Kazanacaklardı. Karşı taraf için bu ne kadar kötü olursa olsun. Aki Himeno'ya "Buradan eve döndüğümüzde bir şey söyleyeceğim sana." dedi. Himeno "Şimdi söylesen olmaz mı? Hem moralimiz yükselir." dedi. Aki kafasını iki yana salladı olumsuz anlamında. Himeno somurtmuştu. Şuan istediği gibi ısrarcı davranamazdı çünkü savaş başlamak üzereydi bu yüzden isteksizce kabul etti dediklerini.

Karşı taraf saldırıya geçmişti. Himeno kendi alanlarına girmelerini bekledi. Yeterince yaklaştıklarında saldırma emri verilmişti. Böylece iki taraf arasında çatışma başladı. Himenolar için daha avantajlıydı bu savaş, onların askeri alandaki gelişimi diğer taraftan daha iyiydi. İstemeseler bile kazanacaklardı.

İnsanlar umutları ve hedefleri için birbirini öldürmeye başlamıştı. Her iki tarafında askerleri birer birer düşüyordu. Himeno Angel'ı gördü. Komutanlardan biri savaş alanına girmişti, daha hızlı bitecekti düşündüğünden. Quanxi savaş alanına inmeden uzaktan hallediyordu işini.

İyice hararetini artırıyordu savaş. Onlara gelen son dakika yardım kazanmalarını geciktirmişti. Gerçi bu pek sorun değildi sonuçta Himenolar kazanacaktı. Yardım gelmesine rağmen askeri açıdan hala onlarla aralarında fark vardı. Sonuçta karşı tarafa yardım edenlerin ellerindeki silahları Himenolar yapmıştı. Aki de savaşta yakın dövüşe hazırlandı. Himeno izin vermişti "Sakın ölme Aki." dedi. Şuan yakın dövüşte savaşan Kishibe Power, Denji, Angel ve Aki vardı. Quanxi elindeki füzeler azalınca diğerlerine katıldı.

Savaş yavaş yavaş sonlanıyordu. Himeno sürekli kendi kayıplarına bakıyordu. Angel yaralanmıştı çünkü başından beri yakından savaşıyordu. Power ve Denji de gitgide tükeniyordu. Şuan kendinde üç kişi kalmıştı fakat sona yaklaşılmıştı. Bu sırada Himeno uzaklardan gelen bir cismi gördü. Bu füzeydi. Ellerindeki füzelerin bitmiş olması gerekiyordu. Saymıştı. Gelen yardımı da saymıştı. Bu sırada iyice yaklaşmıştı. Savaş alanındakiler de görmüştü. Kendilerini geçtiğinde hepsi rahatlamıştı Aki dışında çünkü füze doğruca Himeno'ya gidiyordu. Aki geri döndü, bu sırada kolundan yaralandı. Aldırmadı, devam etti. Kishibe bunu görmüştü gitmesi için ona destek çıktı.

Aki önüne bile bakmadan oraya koşuyordu. Aklından sadece Himeno'nun ölmemişi olması geçiyordu fakat atılan füze ondan daha hızlıydı. Gözlerinin önünde Himeno'nun  bulunduğu yere düştüğünü gördü. Göz yaşları akmaya başladı, aldırmadı. Koşmaya devam etti Himeno'yu bulana kadar.

Himeno gelen füzeyi görmüştü fakat bir komutan olarak gerekirse ölürdü fakat terk etmezdi. Gelen füzeden kaçamayacağını biliyordu bu yüzden hasarı azaltmak için saklanmaya karar verdi fakat son ana kadar yerinden kıpırdamadı. Füze yaklaşmışken koşabildiği kadar hızlı koşarak saklandı.

Aki Himeno'yu bulduğunda ağır yaralıydı. Himeno kaçamamıştı fakat hasarı azaltmıştı içinden en azından son anlarımın farkında olabileceğim, diye düşündü. Aki hızlıca Himeno'nun yanına çöktü "Himeno!" diye bağırıyordu. Himeno Aki'nin sesini tam duyamıyordu fakat az da olsa anlıyordu. Himeno konuşmaya başlayınca Aki sustu. "Aki, göz yaşlarını sil. Benimle konuşmana gerek yok, ben zaten biliyorum. Ben de seni seviyorum."  Himeno bunları söylemiş ve bir daha konuşmamıştı çünkü Aki onun yerine konuşuyor, onu uyanık tutmaya çalışıyordu. Biliyordu boşunaydı ama sevdiği insanların ölmesini görmek istemiyordu. Himeno titrerken kısık sesle "Aki." dedi. Aki bunu fark edince elinden tuttu ve "Buradayım." dedi. Himeno devam etti. "Sana söylediğimi hatırlıyor musun ?" Aki kafasını salladı olumlu anlamda. "O zaman son kez tekrar söylüyorum: Sakın ölme, Aki." Himeno bunları söyledikten sonra gözlerini kapadı. Himeno'nun nefes alışverişi gittikçe yavaşlıyordu ve en sonunda...durdu.

Böylece açelyanın yanında bir manolya açtı. Kalbi ikiye ayrılarak iki farklı manolya oluşturdu: Biri Himeno'nun iradesi gibi güçlü ve uzun manolya; diğeri kalbi gibi beyaz ve kırılgan çiçekleriyle Yıldızlı Manolya.

Eveet böylece bitti Umarım sevdiniz ve sıkılmadınız Bu arada savaşı bizimkiler kazandı çiçekler baharda açar buradaki baharda zafer, bunu söylemeliyim gibi hissettim en azından ben kesin olarak bilmek isterdim kazanıp kazanmadıklarını neyse işte b...

Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.

Eveet böylece bitti
Umarım sevdiniz ve sıkılmadınız
Bu arada savaşı bizimkiler kazandı çiçekler baharda açar buradaki baharda zafer, bunu söylemeliyim gibi hissettim en azından ben kesin olarak bilmek isterdim kazanıp kazanmadıklarını neyse işte böyle lsmdlsms
güzel günler geçirirsiniz umarım <33

Manolya ve Açelya | Aki×HimenoWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu