Steve Rogers

367 5 3
                                    

Yine büyük pencerenin önündeki koltukta oturmuştun. Battaniyeyi vücuduna daha sıkı sardın, üşüyordun.
Aslında sıcak su torbası hazırlamak son derece işine yarayacak olsa da her hareketinde kasıkların biraz daha ağrıyordu.

Elindeki çikolatayı kaşıklarken giderek duygusallaşmıştın çünkü zaten regldin ve birde üstüne Steve son bir haftadır görevdeydi ve bir türlü gelememişti.

Ondan haber alamamak seni delirtiyordu, uzak kalmak bir yana iyi olup olmadığını bilememek senin için günden güne ölmek gibiydi.

Yine sessiz sessiz ağladığın anlardan birine gelniştin, son bir haftadır bu koltukta oturup çikolata yiyor, Steve'den haber bekliyor ve en sonunda da ağlayarak sabahlıyordun.

Bu günü diğerlerinden farklı kılan şey ise sen dizlerini kendine çekmiş ağlarken seni saran sıcacık kollardı.

Hissettiğin kolların gerçekliğine inanamazken kafanı kaldırdın ve onu gördün.

O seni sıkıca göğsüne bastırırken senin dudaklarında bir hıçkırık kaçtı.

O bunu duyunca seni daha sıkı sardı ve saçlarından öptü.

S: Hey, bebeğim sorun yok buradayım. Ağlama artık lütfen.

Sakinleştirici sesine rağmen hala boğazında duran yumru yüzünden resmen konuşamıyordun. Ağrını hiçe sayarak dizlerinin üzerine yükseldin ve ona daha sıkı sarıldın.

Y/N: Seni çok özledim, hiç gelemeyeceksin diye çok korktum.

Sen kısık sesinle bunları söyledikten sonra saçlarına bir öpücük daha kondurdu ve saçlarını okşarken konuşmaya başladı.

S: Seni habersiz bıraktığım için üzgünüm ama biliyorsun buna mecburum.

Sakince kafanı salladın ve ona biraz daha sokuldun.

S: Anladığım kadarıyla görevim olabilecek en kötü haftaya denk gelmiş ha? Hadi gel bunu telafi edelim.

Söylediklerinden sonra seni yavaşça kucağına aldı ve yatak odanıza doğru götürdü.

Seni yavaşça yatağa bıraktığında sıcak su torbası hazırlamak için gidecekken onu durdurdun.

Y/N: Sen sarılarak sıcak tutsan?

Dedin soru sorar gibi. Bakışlarının yumuşadığı net bir şekilde görmüştün.

Yavaşça yanına yattı ve elleri karnına denk gelecek şekilde uzandı.

S: Çok ağrıyor mu? Geçen seferki kadar?

Geçen ay hayatında ilk defa bu kadar büyük bir regl ağrısı yaşamış, yaşadığın ağrıya dayanamamış ve hastaneye gitmek sorunda kalmıştın ama bu sefer çok daha rahat geçiyordu. Bu yüzden rahatlıkla Steve'in yüzünü kavrayıp cevap verdin.

Y/N: Hayır Steve, bu sefer çok daha iyiyim merak etme. Hem beni boş ver siz neler yaptınız?

S: Her zamanki şeyler bebeğim, herkes iyi merak etme. Hem bu sefer Fury sen onun ofisini basma diye bana bir süreliğine izin bile verdi.

Hafif dalgasıyla göz devirmiştin fakat senin de hoşuna gittiği yüz ifadenden belliydi.

Sonra birden ciddileştin;

Y/N: Geldiğinde bir ufak kontrol ettim ama göremediğim bir yaran falan yok değil mi?

S: Hayır Y/N ben iyiyim merak etme.

Diyerek seni daha çok göğüsüne çekti ve saçlarını okşamaya başladı.

S: Ne zamandan beri doğru düzgün yemek yemeyip uyumuyorsun bakalım?

Hafif kızgın tutmaya çalıştığı sesiyle beraber konuştuğunda dudaklarını kemirmeye başladın. En başından beri bununla alakalı sorun yaşıyordunuz, sen o her göreve gidişinde hayati fonksiyonlarına ara veriyor onun içinde bulunduğunu tahmin ettiğin şartları kendine uyguluyordun. Bu bilerek yaptığın bir şey değildi sadece o an içinden hiçbir şey yapmak gelmiyordu işte.

Senin bu halini gören Steve kaşlarını bu kez gerçekten çattı ve hafif doğruldu.

S: Y/N, birdahaki sefere kesinlikle başına birini dikmeliyim. Aklım sende kalırsa göreve nasıl odaklanacağım bebeğim?

Y/N: Ama Steve senin ne halde olduğunu bilmeden hayatıma rahatlıkla devam etmemi benden bekleyemezsin!

Yatakta ikiniz de doğrulmuş birbirinize bakıyordunuz, yaşadığınız gergin an odağını ağrından çektiği için şuan pek bir şey hissetmiyordun.

Steve seslice iç çekti ve yüzünü elleri arasına aldı.

S: Ben yokken kendine bakmayı reddediyorsun madem o zaman bir dahaki sefere giderken seni Avengers Kulesi'ne bırakırım.

Somurtmaya ve dudak büzmeye devam ettiğinde Steve dudağından öptü ve tekrar uzanmanızı sağladı.

S: Neredeyse hiç uyumadığına eminim, o yüzden hadi biraz uyu ve sonra kalkıp bir şeyler yiyelim olur mu?

Y/N: Uyumadım değil uyuyamadım kaptan, düşünceli sevgili olmak ne zamandan beri suç olmuşsa sanki?

Sen kendi kendine söylenirken Steve seni daha çok kendine çekti ve saçlarının arasına öpücükler kondurdu. Kıvrıldığını hissettiğin dudaklar ise hitap şeklinin ne kadar hoşuna gittiğini kanıtlar nitelikteydi.

Sen onun göğsünde yatarken o da senin saçlarınla oynuyordu ve bu uykuya dalmanı kolaylaştırıyordu.

Her ne kadar bunu Steve'e söylemeyecek olsan da bu, Steve göreve gittiğinden beri ilk uyuyuşundu.

Imagine With AvengersWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu