3.Bölüm: Bir Kadın Olmak

352 59 34
                                    

!Tw: Şiddet ve cinsiyetçi söylemler!

Saray'a doğru yola çıkan Yongbok her tarafı kapalı, oldukça dar olan tahtırevanın içinde sıcaktan boğulmamaya çalışıyordu. Bu sabah babasının getirdiği onlarca hanbok arasında en sade ve rahat olanı seçmeye çalışmıştı ama hepsi renkleri haricinde birbirinin aynısı olduğundan pek yararı olmamıştı. Şuan üzerinde pembe ve beyaz renklerinden oluşan, kiraz çiçeği işlemeli bir hanbok vardı. Önceden giydiği hanfular ince ipek kumaşı ve rahat bir yapısı olduğundan hiç rahatsız etmiyordu ama hanboklar tam tersiydi. Bu yüzden sıcak yaz havasında aşırı derecede sıcaklamıştı. Bugün tam olarak babasının istediği gibi gidiyordu Saray'a. Uzun sarı saçlarını her Joseon'lu kızın yaptığı gibi örmüş ve çeşitli tokalarla süslemişti. Yine babasını isteği üzerine evinin ve Saray'ın arasındaki kısa mesafeyi etrafındaki lüzumsuz sayıda hizmetçilerle tahtırevanda gitmek zorundaydı.

Saray'a geldiğini aşağı doğru inen tahtırevandan anlamıştı Yongbok. Hizmetçi tahtırevanın kapısını açtıktan sonra Yongbok inmişti. Tahtırevandaki boğucu havadan sonra dışarıdaki ferahlık onu rahatlattığından gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı ve Saray kapısına doğru uzun merdiveni çıkmaya başladı. Kapıdaki muhafızları geçtikten sonra Saray'ın büyük avlusuna ulaşmıştı. Avludaki görüntü ikinci aşamayı açıkça anlatıyordu. Sırayla dizilmiş taşlar ve dağ gibi üst üste sıralanmış kitaplar vardı. Eş adayları ise avlunun başka bir kısmında onlar için dizilmiş ipekten minderlerde tüm zerafetleriyle oturuyorlardı. Yongbok'ta kendi yerine oturdu ve aşamanın başlamasını bekledi.

Kısa süre sonra Ana Kraliçenin gelmesiyle tüm eş adayları ayağa kalkıp Kraliçeyi selamladı. Kraliçe lafı çok uzatmadan konuşmama başladı. "Bugün için çok güzel planlarım vardı fakat işler istediğim gibi yürümedi. Sevgili Kralımız, yani benim oğlum kraliçenin daha hızlı seçilmesini talep etti. Heralde uzun süre yalnız kalmak onun da canını sıkmış. Bu yüzden bende erkene alıp bugün ki aşamalardan hemen sonra Kraliçeyi açıklayacağım."

Ana Kraliçe yalan söylüyordu. Kraliçe seçiminin aceleye gelmesi tamamen onun sabırsızlığıydı ve suçu oğluna atıyordu. İsteği en kısa sürede hem ülke için bir veliaht hemde kendi için bir torun sahibi olmaktı. Ayrıca kendisi Kraliçe olmasının istediği kişiyi çoktan seçmişti ama her an değişebilirdi. Birinci aşamaya her aday bir güzellik testi olarak baksa da Ana Kraliçe aslında adayların soylarına ve ailelerine bakarak seçmişti. Yani birinci aşamayı geçen tüm adayların düzgün bir aile düzeyine mensup olduğunu düşünerek seçmişti. Konuşmasına devam etti "Bir kraliçe asaletiyle ve zarafetiyle herkesi etkilemelidir. Güçlü bir kadın, özelliklede bu toprakların kraliçesi olduğunu göstermelidir. Ancak bu şekilde saltanatta sözü geçer ve tarihe adını yazar. Bunu öncelikle güçlü ve dik başıyla attığı kendinden emin adımlarıyla gösterir. Bu yüzden ikinci aşamamızda kafanızda en az beş kitapla dizili olan taşların üzerinde yürüyeceksiniz. Fazla oyalanmadan ikinci aşamayı başlatabiliriz."

Kraliçe'nin konuşmasından sonra hizmetliler eş adaylarına yönü göstererek onları testin yapılacağı alana götürdüler. Yongbok bu alana geldiğinde aklına daha Joseon'a gelmeden beş yıl önceki anıları geldi...

(5 yıl önce)

Yongbok bilmediği bir nedenden dolayı hekime muayene oluyırdu. En son babası ona 'erkeklik dersleri veriyordu oysaki. Hekim nedense daha çok karnıyla ilgilendiğinden bu Yongbok'a garip gelmişti. Hekim muayenesini bitirdikten sonra yüzündeki hayret ifadesiyle babasının yanına gitti. Yongbok kapının arkasında dönen sohbetlerin hiç birini duyamıyordu. Bir anda babası odasına öfkeyle girmişti. Adeta sinirden gözleri dönmüştü. İşaret parmağını Yongbok'a sallayarak "Sen...sen iğrençsin!" dedi. Söylediği laflar aynen yüz ifadelerine yansıyordu.

Secret Secret || ChanglixWhere stories live. Discover now