"Lal kuzenin olarak yanında olurum ama benden daha fazlasını bekleme." Diye şefkat dolu sesiyle konuştu Atlas. Lal eliyle gözlerini sildi.

"Ben seni seviyorum Atlas."

"Ben Öykü'yü seviyorum."

Atlas'ın cümlesi üzerine Lal kapıyı açtı. Arkasını dönüp kapıdan çıktı. "Ben daha fazla oynamak istemiyorum." Diyerek kendi odasına doğru ilerledi. Atlas ise arkasından baktı. "Hay..." Mırıldanarak salona doğru yürüdü.

Şimdiki Zaman

Arkama yaslanıp Atlas'a baktım. "Bunaldım ben ya." Diye mırıldandı Derin. Çağrı Derin'in diğer tarafına oturunca ben ayağa kalktım. "Siz başbaşa konuşun." Atlas'ın kolundan tutarak alt kata indirmeye başladım. "Dinleseydik ya."

Alt kata inince Atlas'ın kolunu bıraktım. Atlas ise kolunu belime sarınca beni kendisine çekti. "Canım sen çekti." Yüzünü boynuma yaklaştırırken yüzümü geriye doğru çektim. "Uslu dur." Dedim.

"Ama neden?" Alt dudağını hafifçe öne çıkarıp dudağını büktü. Alt dudağına öpücük kondurdum. Atlas sırıtmaya başlarken tamamen geriye çekildim.

Üşüme hissiyatı gelince etrafa bakınmaya başladım. Sobanın yanına geçip elimi sobanın üstündeki yuvarlak deliğin üstüne götürdüm. Elime bir sıcaklık gelmeyince sobanın gövdesinde kısmında olan minik kapısını açıp içine baktım. Odunlar sönmek üzereydi. Atlas sobanın içine odun atınca ona baktım. "Üşüdün mü?" Diye sordu fısıldayan bir ses tonuyla. Kalın ses tonunu sessiz bir şekilde kullansa bile duyabiliyordum. "Biraz." Atlas sobanın kapısını kapatınca ayağa kalktı. Onun ardından ben de ayağa kalktım.

Atlas önümden yürüyerek koltuğa geçti. Yanına geçip oturdum. Atlas yanında olan battaniyeyi eline alıp benim üstüme örttü. "Biraz daha iyi misin?" Diye sordu meraklı gözlerle bana bakarken. Kafamı onaylarcasına aşıyla yukarıya sallarken "Evet." Diye söyledim. Atlas kolunu omzuma atınca gülümsedim.

Masada duran televizyon kumandasına uzanıp elime aldım. Tekrar eski pozisyonuma dönüp Atlas'a baktım. "Sevgilim." Dedi. "Televizyon çalışmıyordur, süs diye koymuşlar."

Kafamı önüme çevirip kumandanın başlatma tuşuna bastım ama Atlas'ın dediği gibiydi. Tamamen süs diye koyulmuş. Atlas bana gülerken ben kafamı çevirdim.

"Üzülme telefondan izleriz."

Atlas telefonunu ortaya getirince internetini açtı. "Ne izlemek istersin?" Diye sordu. Telefona bakıp düşünmeye başladım. Şuan Barbie izleyelim desem ne tepki verirdi? Küçükken sürekli Barbie izlemek istiyordum. O sarı saçı, mavi gözü, ince beli...

Tam bir melek gibiydi. Onun gibi görünmek için annemin makyaj malzemelerini kullanıyordum. Annem, makyaj malzemesini ziyan ettim diye kızarken babam eğlendiğim için sürekli yeni makyaj malzemesi alıyordu. Bir de o zayıflıkları, bi ara yemek yemeyi bırakmıştım. Onun kadar zayıf olmak için yemiyordum. Taa ki hasta olana kadar. O günden sonra annem ve babamın ortak kararı ile Barbie izlemem yasaklanmıştı. Bütün Barbie bebeklerimi çöpe atmışlardı ama bir tanesini gizlice sakladım. Onu da geçen ay Derin'e vermiştim.

"Barbie izleyelim mi?"

Atlas bana baktı. Yüzünü hafifçe ekşitti. "Yani, sen mutlu olacaksan izleyelim." Dedi. "Ama Barbie yerine Ben10 izleyebiliriz."

Konser +18जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें