Çağrı "Herkesin ailesi ile sorunu varmış lan." Dedi. 

Atlas yere otururken gülmeye başladı. Keyiften yoksun sinirli bir gülüştü. Onu iyi tanıyordum artık.

"Senin ne sorunun var ki?" Derin dolu gözleriyle Çağrı'ya soru yöneltince Çağrı duvara yasalandı. "Benim ailem yok Derin." Kollarını göğüsünün orada bağladı. "Çağrı evlatlık." diye açıklama yaptı Atlas. Çağrı'ya baktım, umursamaz görünüyordu ama gözlerinde enkaz altında kalmış minik bir çocuk vardı. Sıcak bir ailenin sevgisine muhtaç küçük bir çocuk.

Gerçekten harika bir arkadaşlığımız var. 

Herkesin sorunu var.

Hepimizin en büyük yarası ailesi. 

Belki de bizi birbirimize bağlayan ortak yaralarımızdı. Hepimiz aynı yerden kanıyorduk. Ne yazık ki o yaralar hiç iyileşmeyecekti çünkü bir ailenin açtığı yarayı, o aileden başka kimse saramazdı. Bizim ailelerimiz yaralarımızı asla sarmayacaktı. 

Maalesef.

Sinirden gülmeye başladım. "Normali bizi neden bulmuyor?" Diye sordum. Sorumun ardından Derin gözlerini elinin tersi ile silip kahkaha attı. "Benim psikolojim çok bozuldu." Dedi ağlarken gülen Derin. Başımı hafif salladım. "İnan benim de." diye homurdandım hala sinirden gülerken. Acaba topluca bir terapiye mi gitsek?

"Biz de hiç normal sayılmayız Derin." Dedi Atlas. "Şuan evimde eski ilişkimi aileme söylemekle tehdit eden bir kuzenim var." 

Derin burnunu çekti. "Sahi, sen neden Lal ve Öykü'yü aynı evde tutuyorsun?" Atlas kafasını geriye yasladı. Bu sorunun cevabını bende duymak istiyordum. İçten bir nefes alıp verdikten sonra doğrulup bana ardından Derin'e baktı. Gözümü dahi kırpmadan dikkatle onu dinledim.

"Gitmiyor, o Cennette yedi dakika oyununda ne söyledim sanıyorsun? İşleri zorlaştırınca Ceylin'i çağırdım."

Cennette Yedi Dakika Lal - Atlas

Atlas yüzünü ekşiterek beraber banyoya yol aldı. Lal ise önden hevesli bir şekilde gitmişti.

İkisi de banyoya girdiğinde Atlas Lal'in gözlerinin içine bakıyordu. Lal gözlerini kaçırınca "Neden?" Diye sordu Atlas. Lal soruyu duyunca göz teması kurdu. "Ne neden?"

"Neden geldin?"

Lal duraksadı. Gülüşü soluyordu. Atlas ise onun tam aksine halen daha ilk halini koruyordu. Ciddi ve nefretle harmanlanmış gözlerle ona bakıyordu.

Lal konuşmak için ağzını açtı ki Atlas tekrardan konuştu. "Ben tahmin edeyim, yine sığınacak liman aradın." deyip başını Lal'e eğdi. Duygudan yoksun gözlerle Lal'e baktı. "O liman ben değilim gerizekalı."

Lal 'in gözleri dolmaya başladı. Sevdiği adamdan  bunları duymak canını yakıyor olmalıydı veya sadece rol.

Atlas kafasını arkasına yasladı. Tavana bakıp sakince nefes verdi. Ardından kafasını normalleştirip Lal'e gözlerini dikti. "Ben Öykü'ye aşığım." Dedi ve devam etti: "Onunla benim aramı bozmaya çalışırsam seni bozarım Lal." 

Bir şey diyemeden Atlas'a baktı. Dolu gözlerinden yaş geldi. Göz yaşı yanağında süzülürken Atlas arkasını dönüp derin bir nefes alıp verdi. Önüne döndüğünde Lal'in sessizce ağladığını gördü.

Konser +18Where stories live. Discover now