Bir elini kızının yanağına koyan adamın yanağından yaşlar süzülürken, "Ah, benim yüreği güzel kızım," demiş adam.

Yanağındaki eli öpmüş Bella. Tam o sırada üvey annesi onu omzundan ittirip kocasının yanına çökmüş, "Aşkım, birtanem bir çözüm var de!" demiş yalvarırcasına.

Adam yutkunmuş.

"Var," demiş.

Nefesler tutulmuş. Dikkatler kesilmiş.

"Ne? Ne yapman gerek? Ne kadar sürecek eski hâlimize dönmemiz? Evimizi alacaklar mı?"

Bir ağızdan sorulan bu bencil sorular karşısında Bella belki de ilk kez görmezden gelemeyeceği kadar hissetmiş öfkeyi damarlarında. Kaşları çatılmış. Bakışları alev almış.

"Bir adam var. Büyük şehirden. Eğer onunla bir ortaklık kurarsam borçlarımı ödeyeceğini söyledi. Başarısızlığımın adıma bir leke olmasına izin vermeyeceğini temin etti."

Neşe ile çırpılmış eller.

"Ol hayatım o zaman."

"O kadar kolay değil," deyip yutkunmuş baba.

"Nedir kolay olmayan babacığım?" diye sormuş kızlardan biri.

"Benden bir iş ortaklığı istemiyor adam. Benden bir kız istiyor. Oğluna bir eş."

Eşi hemen ayaklanmış, iki kızının yanına geçmiş bir kalkanmış gibi. Onları vermeyeceğini belli edercesine. Bella, yavrularını kanatlarının altına alan bir kartal gibi görmüş kadını. İmrenmiş. Kararan kalbinin ötesinde nihayetinde bir anneymiş kadın.

"Ben giderim," demiş, bakışları yer döşemesinde gezerken.

Babası ayağa fırlamış, "Hayır! Hayır sen daha 21 yaşındasın! Eğer biri gidecekse en büyüğünüz gitmeli!" deyip gözlerini büyük kıza çevirmiş.

Eşi kızın bir adım önüne geçip, "Laura sadece 24 yaşında! Ayrıca nişanlanmak üzere!"

Adam çok şaşırmış. "Nişanlanmak üzere mi?"

"Evet hayatım, sana yazdım ya. Görmedin mi  yoksa?"

Bella bu tiyatroya daha fazla dayanamamış. "Babacığım ben giderim dedim. Lütfen, senin için bunu yapmama izin ver."

"Emin misin çiçeğim?" babası ona hep böyle seslenirmiş. Çiçeğim.

"Eminim babacığım."

Eller bir kez daha çırpılmış. "Ben çantalarını hazırlamasına yardımcı olurum hayatım. Bella için de çok iyi olacağına eminim."

Adam bir kez daha yutkunmuş. Kızının fedakârlığı karşısında ezildiğini hissetmiş. Kızı ona sıkıca sarıldığında başının tepesini öpmüş.

"Ne zaman gitmemiz gerekiyor?"

"Ne kadar erken gidersek o kadar iyi olur, çiçeğim. Sabah olmadan yola çıkalım."

Adamın bu sözleri ile kadın ve kızları koşar adımlar ile sevinçle kızın odasına yönelmişler. Bella şaşırmış. Zengin bir adamın oğlu ile neden evlendirmek istemediğini anlamamış kadının kızlarını. Daha dün Bella'nın buraya bile layık olmadığından yakınan bir kadın nasıl olur da zengin bir adamla evleneceği için bu kadar sevinebilir diye sorgularken babası, "Bilmen gereken bir şey var kızım," demiş.

Bella bakışlarını babasınınkiler ile buluşturmuş. "Ne bilmeliyim babacığım?"

"Adam çirkin. Çok çirkin Bella. Yüzünün yarısını kaplayan, alnından çenesine inen ve inerken gözünün üzerinden geçen bir yarası var. Yüzünün yara olan tarafındaki yanağı kesikler ile dolu. Tek gözü cam gibi beyaz. Kör. Ne olmuş, bilmiyorum fakat hayat o adama adil davranmamış kızım. Yüzünü çirkinleştirirken ruhunu dondurmuş."

Bella nefesini tuttuğunu fark ettiğinde babası susmuş, bir tepki beklemiş. Derin bir nefes almış. Biliyormuş. O kadın, babasının hangi adamdan bahsettiğini biliyormuş.

"Eğer istemezsen-"

"Hayır. Önemli değil baba. Onunla evleneceğim."

Bella'nın hayatı bir masal değilmiş ki. Onun hayatı zaten masal olamayacak kadar kötüymüş. Tek kurtarılanın babasının işi olmamasını umut ederek hazırlanmış ve güneş doğmadan yola çıkmışlar baba kız. Yüzyıllar önce yaşanan o tanıdık masal, bir kez daha yazılmış böylece.

Bella ve Adam'ın hikayesine hoşşş geldiniz 😛 +18 içerik içerecek FAZLASIYLA. Dark romance olmasını istediğim kısa bir hikaye 😋 giriş bölümünü atıyorum, bana kalsa hepsini atarım whatdoesthisgirlread izin vermiyor... umarım beğenirsiniz🤞🏼

CİNSEL İÇERİKTEN RAHATSIZ OLANLAR BUNDAN SONRAKİ BÖLÜMLERİ OKUMASIN RİCA EDİYORUM.

17.03.2022
Dostlarım ufak bir düzenlemeden geçiriyorum bölümleri, okumadığınız yerler eklenebilir. Okuduğunuz yerler çıkarılabilir. Haberiniz olsun 💓

Çirkin Güzelliği (+18)Where stories live. Discover now