Beni affedebilecek misin?

5K 251 41
                                    

((Geçme her dakika aklımın sokaklarından.))

Bu bölüm Masal ve Doruk'la ilgili olucaktır..

Masal'ın Ağzından

Yarım saattir Arya'yla konuşuyorum ve buraya gelmemesi için ikna etmeye çalışıyorum. Ama kızda keçi inadı var. İnadım inat götüm iki kanat..

"Ya Arya gelmene gerek yok iyiyim ben." Yarım saattir aynı şeyi tekrarlıyorum. Allah Meriç'e sabır versin.

"Bak eminsin değil mi? İyisin." dediğinde derin bir 'Off' çektim.

"Evet Arya" dedim ve bir şey söylemesine izin vermeden telefonu kapadım. Yanlız kalmak istiyordum.

Kendimi aşırı dozda kullanılmış hissediyordum ve bu çok acı veriyordu. Arya videoya çektiğinde bunu onun lehine kullanacağız seni kullandığına pişman olucak demişti. Uzaktan sevmek bu kadar acı vermiyordu. Doruk pisliğin teki. Beni kullandı attı.

Süründüreceğim onu. Zil çaldığında irkildim. Ev berbattı. Her yerde peçeteler,televizyonda romantik bir film ve benim üzerimde ayıcıklı bir pjama ayağımda pantiflilerim vardı. Kıçı başı dağıtmıştım anlıyacağınız. Annemler yurt dışında kalıyorlardı biraz da olsa rahattım ve bu da rahatlıktan kaynaklanıyordu tabi biraz da Doruk'un etkisi vardı.

Sallana sallana kapıya doğru yürüdüm. Kapıyı açtığımda ağzık açık kaldı. Karşım bir tane Doruk duruyordu. Allah'ım öldümde cennete mi düştüm?

Masal silken ve kendine gel. O seni kullanan bir piç. Lütfen istifini bozma. Kaşlarımı çattım ve ona 'Ne?' bakışlarımdan attım.

"Beni içeriye almayacak mısın?" diye sordu.

"Hayır." dedim ve kapıyı suratına kapadım. İçeriye girdiğimde sevinç danslarımdan bir tanesini attım. Her ne yaparsa ne olursa olsun ben bu çocuğu sevmekten vazgeçemiyordum. Çünkü çok tatlıydı.

Tekrar kapı çaldığında hemen yüz ifademi değiştirdim ve biraz bekledim. Israrla çalmaya devam ettiğinde kapıyı açtım ve "Ne var?!" diye bağırdım. Ama ellerinde bir sürü papatya vardı. Azcık gülümsemiş olabilirim. Ama ardından tekrar eski halime geri döndüm ve paptyaları elime aldım. Hızlıca yüzüne çarptım. "Git bu papatyaları yiyiştiğin kıza var ahmak!" Kapıyı tekrar kapayacağım sırada ayağını kapıya koydu ve içeriye daldı.

"Ya çıksana evimden valla bağırırım bak." dedim ve kendimi dışarıya attım. "Komşu-" Lafımı bitiremeden ağzımı kapadı ve bir elini belim dolayıp beni kendine çekti. "Ya kızım manyak mısın sen?" dedi ve beni içeriye alıp kapıyı kapadı.

"Evet manyağım var mı?" Gözlerini devirdi. Devirme o gözlerini bana öyle pislik domuz. "Niye geldin? Manitan kızmaz mı sana?"

"O benim manitam filan değil."

"Ya neyin o zaman.?" diye sordum. Lan yoksa karım filan mı diyicek? Bismillah Allah'ım nolur öyle bir şey demesin. "Karın mı lan yoksa?"

"Masal sen salak mısın? Yoksa numara filan mı yapıyosun?" Çocuk doğru söylüyor. İyice saçmaladım. "O kız beni aldattı. Yani sonradan haberim oldu."

"Oh iyi olmuş canıma da deysin. Senin gibi birine de bunu yapmak lazımdı zaten." dediğimde yüzü düştü. Düşmesin ama kıyamam lan ben. Hayır Masal süründüreceksin kızım. Gurur aşkının önüne geçsin.

"Masal dışarıya çıkalım mı seni bir yere götürmek istiyorum."

"Ben istemiyorum Doruk." dedim. Aslında istiyorum hem de deliler gibi ama süründürücem seni. Beni kullandın.

"Lütfen Masal." Bakma bana öyle Doruk affederim. Sana güvenmekten korkuyorum. Ben güçlü bir kız değilim. Yıkılırım hemen ağlarım teslim olurum. Yenildiğimi kabullenirim. "Peki." dedim daha fazla dayanamadan.

Yukarı kata çıkıp üzerimi değiştirdim. Bir şort ve omzu düşük bir buz geçirdim üstüme. Hafif bir makyaj yaptım ve saçlarımı tarayıp aşağıya indim. Doruk hala bıraktığım yerde bomboş gözlerle yere bakıyordu.

"Ben hazırım."

"Tamam hadi çıkalım." dedi ve kapıyı açtı.

Araba bindiğimizde "Nereye?" diye sordum. Arabayı çalıştırdı ve bahçeden çıktığımda "Süpriz." diye mırıldandı.

Daha fazla üstelemeden düşüncelerime yoğunlaştım.

'Affetmeli miydim?' Hiç bir fikrim yoktu. Canım yanmış mıydı? Hem de fazlasıyla. Onu seviyor muydum? Fazlasıyla. Bunlar onu affetmem için yeterli miydi?

"Geldik." dediğinde düşüncelerimden sıyrıldım. Etrafıma göz gezdirdiğimde harika bir yer olduğuna kanaat getirdim. Bir göl vardı ve etrafi yeşilliklerle doluydu. Gölün tam ortasından geçen bir köprü vardı.

Arabadan inip etrafıma hayranlıkla baktım. "Doruk burası harika bir yer."

"Evet. Öyle." dedi ve belimden tutarak beni köprünün ortasına getirdi. Ne tepki vereceğimi kestşremiyorum. Tüm duygular beynime hücum etmiş durumda. Acı,hayal kırıklığı,kullanılmak ve en kötüsü de çaresizilik..

Ellerimi tutup karşıma geçti. "Masal." dediğinde tüm dikkatimi ona verdim. "Yaptığım şey tam bir hayvanlıktı. Bunun için senden ne kadar özür dilesem de fayda etmeyeceğini biliyorum." dediğinde gözlerimi kaçırdım. Sarılsan belki geçer be ha. Ona bakmam için eliyle çenemi kavradı. "Ben çok pişmanım seni kullandım. Beni affedebilecek misin?.."

Evet karar sizin. Affetsin mi süründürsün mü? Bu arada size soracağım soruları lütfen cevaplayınız. Gizli okuyucular sizde.

Hikaye nasıl ilerliyor?

Kaçıncı bölümde final yapayım. İkinci kitabı istiyorsanız eğer çoğunluğa bağlı?

Aklımda bir çok hikaye var. Bunları hangi hesapta yayınlayayım Esmer_girls mı yoksa bu hesaptan devam mı?

Lütfen düşüncelerinizi belirtin.. Beni mutlu edin o güzel yorumlarınızla... Yazım yanlışlarım olabilir konrtol etmedim..

EvrimWhere stories live. Discover now