Değişeceğime İnanıyorum

23.6K 756 157
                                    

((Medyada Meriç Var.))

Ben Arya Kaya 17 yaşındayım. Berbat bir tipim var. Bunu etrafımdaki insanlar sağolsun hergün duyuyorum. Ama aslında umurumda bile değil. Ne dedikleri ya da benim hakkımda ne düşündükleri. Etrafımda yok denecek kadar az insan konuşuyor benimle. Eee böyle bir tipe bu bile çok öyle değil mi? Sivilceli,şişman,kendine bakmayan bir kızla kim arkadaşlık yapmak istesin. Hele ki böyle bir okulda.

Arabamdan inip okulun bahçesine doğru yürüdüm. Okulun bahçesine girdiğimde herkes bir yerde toplanmış fısıldaşıyorlardı. Merakıma yenik düşüp kalabalığın olduğu yere doğru yürüdüm. Yanımdan geçen bir kızı durdurup "Ne oluyor?" diye sordum ama sormaz olaydım "Çek o pis ellerini benden." diye bağırdı cırtlak sesiyle. Omuz silkip başka birine sormaya karar verdim. Kalabalığa iyice yaklaştım. Yanımda duran bir kıza "Neler oluyor?" diye tekrar sordum. Kız yüzüme bakmadan "Okulun sahibinin oğlu geldi. Artık burada okuyacakmış." dedi.

Ne yani bu kalabalık sırf onun için miydi? Bende bir şey sanmıştım. Sınıfıma doğru ilerledim. Sırama oturup kitaplarımı çıkardım. Arka sıramdaki iki kız fısıldaşıyordu. "Yeni gelen çocuğu gördün mü? Buranın sahibinin oğluymuş. Yanlız çocuk çok yakışıklı." dedi. Öbür kız ise "Ahh evet gördüm. Elde etmem lazım." dedi. Bunlar kesin azmışlar. Anneleri bunlara acilen bir koca bulmalı bence. Onları dinlemeyi kesip önüme döndüm.

Hoca sınıfa girdiğinde herkes sustu. İlk ders matematik mi olur ya sabah sabah işkence. Hele birde hocanız gıcığın en önde gideniyse. "Ders işlemiyeceğiz herkese soru yaptıracağım." dediğinde sınıfta bir uğultu oluştu. Al işte gene başlıyorduk. Hoca sınıfı susturdu. "Hmm Sedef'le başlıyalım." dediğinde kapı çalındı ve bir öğrenci içeriye girdi. Sanırım bu yeni gelen çocuktu hani şu okulun sahibinin oğlu. Evet bu çocuk gerçekten çok yakışıklıydı. Tüm kızlar çocuğa yiyecek gibi bakıyorlardı. Hoca "Hoşgeldin Meriç. Sanırım tanıtmama gerek yok. Geç bakalım Arya'nın yanına." dedi matemetikçi. Çocuk bir bana baktı birde hocaya ve "Hocam beni bir fıstığın yanına koysanız." dediğinde sınıf gülmeye başladı.

Sebebini bilmediğim bir şekilde kalbim sızladı. Alışkındım oysa ki böyle küçük düşürülmeye. Hoca "Meriç!" dedi uyaran bir ses tonuyla. "Tamam ya tamam." dedi ve yanıma oturdu. Oldukça uzak durmaya çalıştım. Nedense çok incilmiştim. Peki neden bu kadar çok incilmiştim? Soruyu sorabiliyodum ama cevabını bulamıyodum ya da bulmak istemiyordum. Meriç'e yandan bir bakış attım. Yüzü kusursuzdu ve çok yakışıklı duruyordu. Bana döndü ve "Bana bakmayı kes havamı bozuyorsun." dediğinde ikinci defa kalbim kırılmıştı. Bir şey söylemeden hemen önüme döndüm. Ne olacak zengin züppe.

Kendine gel Arya o kim sen kim. Aşık olmanın sırası değil. Kendimi derse vermeye çalıştım ama bu pek mümkün olmadı. Kafamı kurcalayan tek şey Meriç'ti.

***

Zil çaldığında kafeteryaya indim. Sıraya girdim ve beklemeye başladım. Sıra bana geldiğinde parayı uzatıp "Kahve." dedim. Etraftaki insanlar küçük düşürücü bakışlar atıyordu. Artık garip gelmiyordu bu bakışlar çünkü alışmıştım artık. Ama Meriç'te öyle olmamıştı. Canım yanmıştı incilmiştim.

Kahvemi alıp önüme döndüğümde birine çarptım ve kahve üstüne döküldü. "Ne yaptın sen sivilce suratlı önüne baksana!" dediğinde kafamı kaldırdım ve çarptığım kişinin Meriç olduğunu gördüm. Etraftaki tüm gözler bize döndü. Gözlerim dolmuştu canımı yakan kelimeleri kullanmıştı. Bu kadar canımın yanması normal miydi? Evet aşık olduğun adam tarafından eziklenmek berbat bir duyguymuş.

Kendime bir söz verdim öyle bir çıkacaktım ki karşılarına beni tanıyamıyacaklardı. Değişeceğime inanıyordum.

Devamının gelip gelmeyeceğini yorumlarınızla belirleyeceksiniz. Beğendiyseniz yorum ve vote yapmayı unutmayınız.. :* Yazım yanlışım varsa kusura bakmayın..

EvrimOnde as histórias ganham vida. Descobre agora