Karşılıksız Aşkın Avantajları

'Platonic Maneater'

Maneater*= Erkek Avcısı (medyadaki şarkı<3)

Eveeett okulun ilk günü. Erken uyanmamın nedenini biliyordum. İçimde merak yoktu ama heyecan vardı. Benim yerimde olsa kim heyecanlanmazdı ki. Yataktan kalktım ve hazırlanmaya başladım. Kahvaltı yaptıktan sonra üstümü değiştirdim.

(Bunu giyiyoruz)

Dediğim gibi göz önünde olmayı sevmiyorum. Zaten gözler üstümde olsun diye de giyinmem. Güzel giyinmeyi çok seviyorum, kıyafetler benim için bir tutku. Sonuçta model olmak istiyorum işimin bir parçasıda kombin yapmak. Güzel giyinmek kendimi de güzel hissettiriyor. Ayrıca okulun ilk günü iyi bir izlenim bırakmalıyım. Çoğunluğu ünlü güzel kızların ve yakışıklı erkeklerin olduğu bir okula gidiyorum. Göz önünde olmak istemesem bile ailemin ve benim de ünlüler hayatında bir yerimiz var. Ben daha başlardayım ama ilerde chanel gibi markalarla çalışmak istiyorum.

.....

Sonunda okula vardım. İçeri doğru yürürken bahçede Charli ve Avani'yi gördüm. Onları da tiktoktan tanıyordum. Bana doğru yürümeye başladılar.

Charli: Aman tanrım! Sen yeni kız olmalısın.. Merhaba ben Charli

Sanki onu önceden tanımıyormuş gibi yapıp bende kendimi tanıttım.

Maddie: Tanıştığımıza memnun oldum.

Avani: Bizde.. Daha önce tanışmışmıydık biyerden tanıdık geliyorsun.

Maddie: Birçok markada modellik yapmıştım. Belki onlardan birinde görmüş olabilirsin.

Avani: Demek o yüzden tarzın bu kadar hoş.

Bu iltifata sevinmiştim. Demekki amacıma ulaşmıştım. Ancak şuan bunlar umrumda değildi Vinnie'yi görebilmek umuduyla etrafa bakıyordum.
...Biz konuşurken zil çaldı.

Charli: Dersin hangi sınıfta?
Maddie: Biyoloji.

Beraber okula girdik ve sınıflarımıza gitmek için ayrıldık. Sınıfa girdim. Hoca gelmişti bile. Kafasıyla beni selamladı ve beni sınıfa tanıttı. Hemen boş bir yere oturdum.

Dersin ilk 5 dakikasından sonra kapı çaldı ve içeri Vinnie Hacker girdi...

( NEE AYNI DERSİ Mİ ALIYORUZ...)  Onunla karşılaşmaktan korkuyordum ama bu daha da kötüydü. Heyecanımı saklamaya çalıştım. Sınıf çok sıcak olmaya başladı. Terlediğimi hissediyordum. Kalbim öyle çarpıyorduki önümde oturan kız bile sesini duyabilirdi. Yine mükemmel giyinmişti. Giydiği tişört vücudunun hatlarını gösteriyordu. Tam anlamıyla mükemmeldi...

Hoca: Yine geç kaldın Vincent..

Vinnie hiçbirşey demeden girdi ve boş sıraya yürüdü. O an heyecandan tek boş sıranın yanımdaki sıra olduğunu farketmemiştim ama farkettiğimde kafamdan kaynar sular boşalmaya başladı. Vinnie yanıma oturdu.

Vinnie: Seni daha önce görmemiştim.

(Sakin ol Maddie sakin ol...)

Maddie: Okula bugün geldim.

Vinnie: Ben Vinnie dedi ve benimde adımı ona söylememi ister gibi bana bakarak bekledi.

Uzun süre sessiz kaldım. O kadar stresliydim ki bu kadar kolay bir soruya bile cevap vermekte zorlanmıştım.

Maddie: Madeleine White... Maddie.

Gülümsedi. Çok tatlı gülüyordu. Kalbim artık o kadar hızlı atmıyordu ama eridiğini hissediyordum. Duymadığımı sandığı kısıklıkta bir sesle 'Madeleine' diye tekrarladı.

.....

Dersin bitmesine az kalmıştı. Vinnie'nin yanımda olduğunu düşünmekten derse odaklanamamıştım. Ders bitince Charli ile buluşup kafeteryaya doğru yürüdük. Charli dışarda göründüğü gibiydi. Cana yakın ve konuşkan...İlk gün arkadaş bulabildiğime sevindim.

Yemeklerimizi alıp oturduk. Charli beni diğerleriylede tanıştırdı. Ben o sırada hala Vinnie'yi düşünüyordum. Aslında derste o kadar kötü hissetmemiştim. Hatta mükemmeldi.

Belkide onunla yakın olmak çokta kötü değildir...