b-18

21 9 30
                                    

Çığlık sesleri, ağlamalar, bağırışmalar ve uzaktan bir siren sesi... Her şey hareket ediyordu. Ben hariç. Cam fanusun içindeyim. Etraftan gelen sesler kulağıma boğuk boğuk geliyor. Anlamaya, çözmeye çalışıyorum. Bir çocuk koşturmaca arasında düştü, ağlamıyor.. ağlayamıyor... uzaklaşmak için tekrar koşuyor.

Siren sesleri yaklaştı. Kırmızı mavi ışıklar parkın girişini aydınlattı. Biri beni omuzlarımdan tutup salladı. Ağlamaklı sesler arttı. Yerde bir kaç kişi yatıyor. Yüzlerini seçemiyorum. Biri tarafından bir yere götürülüyorum. Bedenim hareket ediyor ruhum sessiz, hareketsiz, yavaş...

Karakoldayız. İlk defa karakola giriyorum. Filmlerde, dizilerde olduğu gibi değil. Daha soğuk duvarları var, daha itici, daha şey... Önüme gelen ilk memur masasının önündeki sandalyeye oturdum. Şimdi bedenim de sessiz ve hareketsiz. Bir ses geliyor. O yöne bakıyorum. 3 kız, gözleri yaşlı, biri bağırıyor sesinden çıkarıyorum kim olduğunu, Elisa bu...

"ABİMİ BIRAKIIN!"

Bir polis memuru onu tutuyor.

"Zorluk çıkarmayın yoksa sizide abinizle aynı yere göndermem gerekecek!"

"GÖNDER, GÖNDERSENEE NE DURUYORSUN"

Polis memuru yukarı bakıp sabır diliyor.

"ABİİ BURDAYIIIIM BIRAKIĞN ONUUUUĞ"

Son kelimesini cırlayarak söylüyor. İki kız yanına gidiyor. Özgür ve Elçin. Ağlamaktan şişen gözleri burdan görünüyor. Elisa'yı götürmeye çalışıyorlar.

"BULUUUT"

Sinir krizi geçiriyor... Çığlık atıyor.. Göz yaşlarını döküyor... En sonunda gücü kalmıyor. Yere yığıldı... Sandalyeye oturttular, kolanya tutuyorlar. Ayılması için.. O bunu istiyor mu? Bence hayır.

Hâlâ sessizim. Ruhum ne yapacağını bilmiyor. Bedenim yorgun. Sandalyesine oturduğum masanın polis mumuru bana baktı. Uzun süre baktı. Daha sonra o üç kıza baktı. Tekrar bana çevirdi kafasını ve en sonunda konuştu.

"İyi misiniz?"

Kafamı yana çevirip memura baktım. Beni anlamaya çalışır gibi bir hâli vardı.

"Evet."

Kızları gösterdi ve devam etti.

"Sen onlarla gelmedin mi?"

Kızlara baktım. Hepsi birbirinden kötüydü. Hepsi ayrı üzülmüştü. Hepsi...

"Evet"

Polis memuru sandalyesinden kalkıp karşımdaki sandalyeye oturdu.

"Kim var içerde ne oldu anlat bakalım"

"Bildiklerinizi anlatmama gerek var mı?"

Şaşırmış gibi yaptı ve devam etti.

"Hımm peki. İçerdekiler senin neyin?"

Güzel soruydu.

"Biri abim, diğeri... bayılan kız varya..." biraz bekleyip devam ettim.

"O kız benim kardeşim gibi.. onun abisi, kıvırcık olan kızın sevgilisi..."
Nefes alıp verdim.

"Diğer kızın sevdiği yani sevgilisi..." Boğazıma bir acı geldi. Sağ gözümden bir damla yaş düştü...

"Kalbinin anahtarı olduğum kişi..."

Bende ağlamaya başladım. Polis memuru sandalyesinden kalktı ve yanıma gelip omzumu sıvazladı.

Çıkmaz YolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin