Steve Rogers (2)

1.2K 66 13
                                    

Koşucu (part 2) İlk bölümü başka bir okuyucum armağan etmiştim bu da sana gelsin 534A44 <3 

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Koşucu (part 2)
İlk bölümü başka bir okuyucum armağan etmiştim bu da sana gelsin 534A44 <3 

"Bekliyor Olacağım"

💨

"Adı neydi acaba?" diye düşündü Steve Rogers.

Her sabah koşuya çıktığında, gözleri seni aradı. Cidden gizemli bir tiptin.

Birlikte süs havuzuna düşüp o harika kasları görmenin üzerinden yaklaşık bir ay geçmişti. O koşudan sonra Köpeğin Steve kaybolduğundan minik çaplı bir depresyondaydın.

Her yerde köpeğini  arıyordun ama Rogers ile  yollarınız kesişmiyordu.  "Kader ..." Kader miydi cidden?

Onu görmek istemez miydin?

Yine huysuzlanarak kalktığın bir pazar sabahında, kemiklerinin ağrısı dişlerini bile sızlatıyordu. Astığın ilanlara rağmen telefonun asla çalmamıştı.  Köpeğin için endişeleniyordun.
"Ah Aptal Y/N!"

Elinle kafana vurdun.
"Ne diye ona koşuyorsun ki?" Yine kendi kendine deli gibi aynanın önünde konuşuyordun. Aslında bunu yapmayı bıraktığında deli olacaktın. Bu artık senin yaşam tarzındı.

Aynaya doğru elini savurdun.
"Uslu köpek olmalıydı o da!" Elin aynaya çarptığında acı ile geri çektin.
"Gerçi... Sahibi ne kadar uslu ki kendisi öyle olsun..."

Aynada kendine bakıp iç çektin. 1 aylık aramanın son günleri Artık evdeydi. Telefon bekliyordun ve tanıdığın herkese telefon açıyordun. Üzerindeki Kurbağalı pijamaya ve onunla uyumsuz Pembe Eşofmana göz gezdirdin. "Belki biraz koşu iyi gelir"

Bu koşu köpeğinle bağdaştığından biraz Moralin bozulsa bile, giyindin ve evden çıktın. Bugün  dışarıda kalmış masum bir köpek için soğuktu. İçin biraz ürperse bile rüzgar eşiliğinde koşmaya başladın.

Şu "Malum" yoldan değil de,  köpeğin Steve'in koştuğu yoldan ilerledin.
Geniş yeşil parkta koşuşan çok fazla çocuk ve çok Fazla Köpek vardı. Haylaz köpeğin belki de hayatının dişişi için buralarda koşuyordu.

Aslında sana sadıktı. Ama herhangi bir sincap veya sopa dikkatini hemen dağıtıyordu. Tıpkı senin dikkatini dağıtan koşucular gibi.

Hızını arttırdın.Nefesini düzene soktuğunda,  aslında biraz fazla hızlı koştuğunu fark ettin. Umursamadan devam ederken duyduğun ses ile heyecandan ayağın dolandı ve yeri boyladın. Koşan çocuklardan biri de sana takıldı ve üzerine düştü.
"Ah... Ağır çocuk ağır çocuk!"
Çocukları pek sevmezdin.

Hiç sevmezdin.

Duyduğun sesi, ayağa kalkıp arkanı döndüğünde karıştırdığını anladın. Bu o prens değildi. Çocuğa garip bir bakış attın ve  üstünü silkeledin. Çocuk sana güldü. Ciddi surat ifadelerin hep komikti.

Sinirle soludun ve bağırmamak için nefesini tuttun. "Belki de birlikte düştüğümüz şu romantik süs havuzunda kendimi boğmalıyım" Elinle saçlarını bıkmışcasına ittin. Banklardan birine soluklanmak için oturdun ve parktakileri izledin.

"Lanet adaşlar" diye geçirdin isminden.

Lanet Steve'ler

Kaydıraktan kayan minik çocuk,  elindeki Kaptan Amerika figürunü karşıya doğru sallayarak gülmeye başladığında kafanı arkana çevirdin. Görmeyi umduğun şeyin aksine, başka bir Steve gördün.

Senin Steve'in...

Köpeğin, hızla baktığın yöne doğru koşmaya başladı.

"Hey hey hey!"

Bankın üzerinden havayla atlamaya çalıştın ama ayağın takıldı."Siktiğimin kahraman inişleri!" Homurdandın ve ayaklanıp jet gibi koşan köpeğinin peşinden koşmaya başladın. İnsanları iterek ve özür dileyerek nefes nefese onu gözden kaçırmamak için direndin.
Sincap mı görmüştü, sopa mı, yoksa hayatının dişisini mi?

Bacaklarını daha geniş açtın ve insanlar sana hayretle baktı. İnanılmaz koşuyordun. Onu tekrar kaybetmek istemediğinden koşarken sinirle bağırdın.

"Lanet olası köpek ! Buraya gel!" Sevgini böyle belli ettin.

Ama gözlerin doldu. Rüzgardandır dedin kendi kendine. Ama bu köpek senin her şeyindi.Çarptığın bir başka insan yüzünden kaydın ve ters döndün. Adam yere yapıştı.
"Önüne baksana!"

Nefes nefese adama baktın. Daha sonra arkanı döndün . Köpeğin kayıplara karışmıştı. Yine...

Adama döndün.
"Ben ...Üzgünüm" Devam etmedin ve hafif adımlarla ilerledin.
"Steve!"

Boş yeşil arazide dönüp durdun. Nefes nefese dizlerine kapandığın esnada Duyduğun ses ile kalbinin atış hızının koşarkenkinden daha fazla olduğunu hissettin.

"Solundayız ..."

Hızlıca dikelip soluna döndüğünde Gülümsedin. Köpeğin ağzındaki tenis topu ile, biricik adaşının dibinde duruyordu.
"Tanrım Steve!" Köpeğine doğru koştuğunda nihayet o da geldi. Eğilip hunharca sevmeye ve öpmeye başladın. "Pis köpek ! Nerelerdeydin? Çok korktum!" Yüzünü beyaz tüylere bastırdın "Ve iğrenç kokuyorsun!"

Gülerek ayağa kalktın ve  asıl Steve'e baktın.
"Teşekkürler yüzbaşı" dedin alayla.
"Zor olmadı"
"Tabii dünyayı kurtarıyorsun köpeğimi bulmak zor olmasa gerek"
Alayla kurduğun bu cümleye, ilk tanışmanızdaki gülüşü sergiledi.

Bu... Bu gülüş mükemmeldi

Köpeğinin tasmasına uzandın.
"Afacan..."
"Köpeğinin tasmasında numara olması gerekmez mi? Veya adres?" Kafa salladın.
"Evet doğru"
Ama yoktu işte.Sadece adı.

stEve

"Cidden sağol" Minnetle baktın mavi gözlere. Bir şey diyecek gibi oldu. Ama sustu.
"Hey aslında..."
Gözlerini ona kaldırıp bekledin.
"Kendine dikkat et koşucu" Dudaklarını birbirine bastırıp utandığını gizlemeye  çalıştın.
"Sen de Stevee" dedin ima ile ve köpeģin havlayınca Güldünüz.

Arkanı dönüp gitmek istemedin.  Hatta  köpeğine sarıldığın gibi bu adama da sarılmak istedin. Ama gitmen gerekiyordu. Son kez içtenlikle gülümsedin ve ilerledin.

Gizemli kalmak en iysidir belki de...

💨

Eve geldiğinizde kendini koltuğa attın. Aptal sırıtışı yüzünden silemedin. Koltukta yanına atlayan köpeğini yavaşça severken sallanan tasmayı ovaladın ve o esnada tasmanın arkasındaki numarayı fark ettin.

Sen köpeğinin tasmasına numara koymamıştın. Bu senin numaran değildi. Steve çok oynayınca tasmayı çıkartıp eline aldın ve gülümsedin. 

Yarın sabah Kesinlikle koşacaktın...

💨

Bölüm Sonu  

Okuyucularımı çok seviyorum. Yani sizi!  Nasılım ama haha! Cidden aşksınız lan! Umarım sevmişsinizdir. Birazcık kısa bir part 2 ama olsundu. Görüşmek üzere Moronlar!

𝐈𝐌𝐀𝐆𝐈𝐍𝐄 𝐖𝐈𝐓𝐇 𝐌𝐀𝐑𝐕𝐄𝐋Where stories live. Discover now