Kaybolan Yıllar#12

30.8K 1.6K 178
                                    

İyi Okumalar...

Buraya, pazar günleri bölüm çarşamba günleri alıntı günleri diyip asla uymayan bir yazar bırakalım.

Bölümü bitirince atmak istedim hemen. Sınav döneminde iyi gelen tek şey sizin yorumlarınızı okumak. Elinizi biraz bol tutun ya, çekinmeyin korkmayın. Bol bol yorum atın.

"Hoş geldin, beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsin." İçimde hissettiğim mutluluk duygusu çok hoştu.  Gülümsedi, değişmemişti. Gülümsemesi robotikti, programlanmış gibi.

"Ben hazırladım valizimi gidelim mi?" Kafasını iki yana salladı, elini koltuğa vurup yanına çağırdı.  "Gel senle konuşalım bir." Gülümseyerek yanına oturdum.

"Biliyor musun dadı? Bu evde sürekli programım aksadı bir günün cezasını çektim. Eve gidince devam ederiz, cezaları da çekerim tekrardan olmaz mı?" Gülümsemesi yavaş yavaş soldu.

"Bizi yalnız bırakır mısınız?" Ben istemiştim yalnız olmayı, ben onunla yalnız kalmak istiyordum. Yalnız yüzleşmek.

Yiğit abim, çıkmadan gelip alnımı öpmüştü. Bu senin yanındayım deme şekliydi sanırım. Hepsi odadan çıktı, baş başa kaldık.  "Nasılsın dadı?" Ses tonum, soğuktu. Elini omzuma koydu. Kendimi geri çektim, dudaklarımı büzdüm.

"Sen beni alacak mısın?" Kafasını iki yana salladı, başını önüne eğdi. "Beliz, benim görevim bitti." Kaşlarımı kaldırdım, ellerimi sıktım.

"Görevin 17 yılımı zehir etmek miydi, hayatımı çalmak mıydı?" Gözleri gözlerimi buldu, şaşırmıştı.

"Hani her evde aynıydı, hani bu yaptıklarını herkes yaşıyordu." Yutkundum, ağır geliyordu. "Bana aşıladın, bu lanet şeyi bana aşıladın. Ceza dedin, geleceğin için dedin. İnandım ben sana, güvendim."

"Beliz, ne diyorsun sen?" Güldüm, bunu hak etmişti. "Oyun bitti, küçük kız uyandı." Sesim tıslarcasına çıkmıştı, hayatımı mahvetmişti.

Kazağımı sıyırdım, izleri görmesini sağladım. "Yanımda yoktun ama zihnime yerleştirdiğin o iğrenç prangalar yüzünden kendimi asla özgür hissetmedim."

"Cezalarımı attım, yırttım. Yine de kurtulamadım." Ayağa kalktım, hızlı hızlı volta atmaya başladım. Deliriyordum.  "Söyle bana, cezaların bittiğini söyle. Programın olmadığını söyle."  Gülme sesi durmama neden oldu, ilerleyemedim.

"Asla kurtulamayacaksın asla, madem ailen beni şikayet etti madem bugünden sonra parmaklıklar arasında olacağım. Sende zihnindeki prangalar ile kal."

Bakışlarımı yüzüne çevirdim, nasıl bu kadar rahat olabiliyordu. Bacaklarım titredi, iğrençliği karşısında canım yandı. Bacaklarım titredi, yere çöktüm. "Söyle lütfen söyle, kurtar beni." Kafasını iki yana salladı, ayağa kalktı. Dizlerim üzerinde ilerledim, bacaklarından tuttum.

"Anneee!" Attığım çığlık, kulaklarımı sağır etmişti sanki. Bacağını benden kurtarmaya çalışıyor arada tekmelerini savuruyordu. "Kızım, Beliz, ne oluyor?" Geldiği gibi tuttu dadıyı, kalkmadım yerden. Yaşlı gözlerle baktım annemin yüzüne.

"Söylesin anne, cezaların bittiğini söylesin." 

BİR GÜN ÖNCE;
GECE YAŞANILANLAR

"Ben odama çıkıyorum, diğer eşyalarımı toplayacağım." Kimsenin bir şey demesine izin vermeden çıktım odama.  Eşyalarımı toplayacağım sırada açılan kapı ile ara vermek zorunda kalmıştım.

Kaybolan Yıllar (Gerçek Aile)Where stories live. Discover now