Kaybolan Yıllar#Alıntı3

28.8K 1.1K 27
                                    

İyi Okumalar...

Her zamanki gibi alarmım altı kırk beşte çalınca kalkmıştım. Üstümü giyindim, saçlarımı taradım. Odamdan çıkacağım sırada dadımın odaya girmesiyle yutkundum. 

"Beliz, dün programını yapmamıştın, cezanı da çekmedin gel buraya." Kafamı iki yana salladım, yutkundum.  "Dadı, kaldırmıştık bu uygulamayı."

Kaşlarını çattı, ciddi yüz ifadesi beni korkutuyordu. "Ne kaldırması, o uygulamalar asla kaldırılmayacak. Şimdi ceza vakti."

Kolumdan tutup ilerletti beni, odamdaki banyoya soktuğunda cezamın ne olduğunu anlayamamıştım. "Otur şuraya," anlamsız bakmamdan dolayı tekrarladı kendini. "Otur dedim, ikiletme beni."

Yutkundum, klozete oturdum. Ne yapacağını bilmiyordum, korkuyordum. "Aç karnını," bağırdığı için dediklerini ikiletmedim. Karnımı açtım, nereden getirdiğini bilmediğim bıçağı karnıma bastırdı.

Acıyla çığlık attım, bir kez daha bastırdı. Bir kez daha çığlık attım. Çiziyordu karnımı, derin yarıklar değildi ama canım çok yanıyordu. "Cezan bununla sınırlı kalacaktı lakin bir gün boyunca yapmadığın için ağırlaştırdım." Gülümsedi, gülümsemesi beni korkuttu. "Ağlarsan bu cezayı yarın da uygulayacağımı belirtmek isterim."

Daha ne olduğunu anlamadan cebinden çıkardığı tuz poşetini boşalttı karnıma. Çığlıklarım banyoda yankılandı, buna rağmen tek göz yaşı dökmedim, dökemedim.

Kaybolan Yıllar (Gerçek Aile)Where stories live. Discover now