Kaybolan Yıllar#8

38.6K 2K 452
                                    


İyi Okumalar...

Bu sefer konuşmayı en başta yapıyorum. Çünkü sanırım kimse alt kısımları okumuyor😕
Sınır henüz geçilmedi ama ben dayanamadım. Aslında herkes paragraf başına bir yorum atsa sınır aşılır.

SINIR: 45 Vote, 55 Yorum

Yorumları için mavilikisi8 'ye teşekkür ederim💜 yorumlarda bayağı sohbet ettik 😅

Yazdıklarımı hemen okumanızı istiyorum, o yüzden dayanamadım.

Beraber bir gün ayarlayalım o gün bizim günümüz olsun, o gün bölümü atayım.

SİZCE HANGİ GÜN OLSUN? 👉🏻

Kitap kapağı değiştirmek istiyorum ama bir fikre ihtiyacım var, önerileriniz neler?

Bu arada benim başka bir hesabım daha var, iki tane de final olmuş kitabım var. Gerçi birini düzenlediğim için finalini yayımlamamışım ama.


İyi Okumalar...


"Dışarı çıkacağınızı sanıyordum Savaş abinle." Dudaklarımı sarkıttım, alışkanlık olmuştu bende dudak haraketi.  "Canım hiçbir şey yapmak istemiyor, sadece boş boş durmak istiyorum." 

Elini önüme doğru uzattı, yumuşak bakışlarıyla gülümsedi.  "Kardeşimle yapacağım ilk aktivitemi ertelememi mi istiyorsun yani?"  Yanaklarımı şişirdim, yutkundum.  Onu üzmek istemiyordum, bu evde anlaşabildiğim tek insandı. 

Merdivenleri benim yüzümden yavaş yavaş iniyorduk, olabildiğince geç varmak istiyordum. Salona vardığımızda Miraç Bey'in ve Çınar'ın da indiğini gördüm. Göz teması kurmadım, direk annemin yanına oturdum.

"Beliz, kuzum gelmeyeceksin sandım." Kafamı yere eğdim, gelmeyecektim zaten. "Yiğit abim olmasaydı gelmeyecektim zaten, içimde bir yerlerde sıkılmış bir taraf var."

Kaşlarını çattı, yeşil gözlerini üzerimde gezdirdi. "Bunu dolaşırken anlatmanı umuyorum, Selma Teyze biz Beliz'le dışarı çıkacağız."

Annem izin vermiş, hatta çok mutlu olmuştu. Yiğit abinin hazırlanmasını bekliyorduk, annem işi olduğunu söyleyip çıkmıştı. Diğer aile üyeleriyle baş başa olmak ne kadar canımı sıksada Savaş abinin varlığı güven veriyordu.

"Ee haydi, bizde hazırlanalım."  Çağrı'nın konuşmasıyla bakışlarım direk Savaş abiye dönmüştü.  Onların gelmesini istemiyordum, onlar gitmekten ise evde kalmayı tercih ederdim.

Savaş abi, güven verircesine gözlerini yumdu. Engel olacaktı sanırım, engel olmalıydı. "Beliz, abilerinin bizimle gelmesinde bir sıkıntı olur mu?"  Yutkundum, benden nefret ediyorlardı. Vereceğim cevaptan sonra daha çok nefret edeceklerdi.

"Sadece ben, sen ve Yiğit Abi gitsek olmaz mı?"

Uzun zaman sonra dışarıda dolaşmak o kadar iyi gelmişti ki... Sadece yürümüştük, başka bir şey yapmak istememiştim. Henüz yaşadığım yeri bile tam bilmiyorken aktiviteler yapmak saçma olurdu. "Savaş abi, gelsene bize."

Saçlarımı karıştırıp gülümsedi: "Sanırım biraz da evime uğramalıyım, sık sık gelirim ama." Kafamı salladım, arkasını dönüp gidiyordu ki, koşup sarıldım hemen. "Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim."

Savaş abiyi uğurladıktan sonra eve geçmiştik. Sözde abilerimin suratı bir karıştı, ne olmuştu? "Annemler yemeğe çıktı, biz evdeyiz." Miraç Bey'in konuşmasıyla direk Yiğit abime bakmıştım.

Kaybolan Yıllar (Gerçek Aile)Where stories live. Discover now