13. Bölüm-

36K 1.9K 1.3K
                                    

Selam!

Keyifli okumalar...

&

Daha gözlerimi açmadan hissettiğim baş ağrısıyla elim başıma gitti. Sanki kafamın içinde filler tepişiyordu. Sabah sabah bu işkenceye uyanmak zorunda mıydım?

Rahatsızca gözlerimi araladığımda karşımda oturan Miran'ı gördüm. Kısık bakışları benim üzerimdeydi.

Sızlanarak yatakta doğruldum.

"Ben sana gece ne dedim?" Dedi Miran hareketlerimi izlerken.

Yüzümü kapattığım ellerimi çektim.

"Bilmem ne dedin?" Dedim fazlada merak duymayarak. Hâlâ kendime gelmeye çalışıyordum.

"Uyuma dedim Mehir. Peki sen ne yaptın?" Diye sorduğunda dikkatimi nihayet ona verebilmiştim.

"Ne yaptım?"

"Uyudun."

"Ee bu gayet doğal." Dediğimde gözlerini biraz daha kıstı.

"Gayet doğal öyle mi?"

Onu umursamadan ayağa kalktım ve banyoya girdim. Şimdi Miran beyin afrasını tafrasını çekemeyecektim. Sabah sabah gözünü benimle açıyordu adam resmen.

Hızlıca bir duş alarak tekrar odaya ilerledim. Miran hala buradaydı.

"Çıkarsan üzerimi giyineceğim." Dedim ona bakarak.

Bana kaçamak bir bakış atarak ayağa kalktı. Yavaş adımlarla üzerime doğru yürümeye başladı. Bir elimle bornozumun ucunu tutarken iyice yaklaşan Miran yüzünden geri geri adımlıyordum. Her bir adımında sanki kalbimin hızı bin katına çıkıyordu.

Miran'ın bakışları sadece bir saniyeliğine arkama gittiğinde hızlı bir adımla yanıma geldi ve belimden tutarak kendisine doğru çekti. Onunla birlikte arkama ilerlerken duvara koyduğu eline çarptı başım. Bu kadar yakın olmaktansa başımı duvara çarpmayı tercih ederdim. Beni düşünüyorsa bir an önce benden uzaklaşmalıydı.

Şaşkın gözlerim yeşil gözlerine kenetlenmiş bir türlü ayrılmıyordu. Heyecandan kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Ben neden bu kadar heyecanlanmıştım? Kalbimin sesini duyabiliyordum. Acaba Miran da duyuyor muydu?

Miran tam dudaklarını aralayacakken onun kolundaki elim hızla ağzıma gitti. Kendimi Miran'ın kolları arasından kurtararak koşarak banyoya girdim. İçimde ne var ne yoksa klozete boşalttıktan sonra sifonu çekerek ayağa kalktım.

Güne daha iyi bir başlangıç yapamazdım.

Elimi yüzümü yıkayarak tekrar odaya döndüğümde öfkeyle bana bakan Miran odadan çıktı. Hala boğazım yanıyor ve başım ağrıyordu.

Üzerimi giyinerek aşağıya indim. Kumsal ve İdil de uyanmış, mutfakta oturuyorlardı. Yanlarına giderek bir bardak su aldım.

"Günaydın kızlar."

"Günaydın." Dedi İdil.

"Günaydın yenge."

Yabancı gelmesin o yenge bendim. Artık bana bile yabancı gelmiyordu. Aslında belki çok azcık hoşuma gidiyor olabilirdi. Ama çok azcık!

"Abi ilaçları nereye koydun, bulamıyorum?"

Bardağı dudaklarımdan uzaklaştırıp kapıya doğru baktım. Miran gelmişti.

"Bulama diye koydum zaten." Dedi Miran.

"Nasıl?" Diye sordum kaşlarımı çatarak.

"Ayaklarımada kapansanız size ilaç falan yok! İçerken düşünseydiniz."

Ölüm Kelebeği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin