Sırf yetim olduğum için, kimsem yokmuş gibi davranıyorlardı. Zorbalık yapıyorlardı bana. Bu kişilerden birisi okulun müdürü olduğu için kaç kez şikayetimi dile getirsem de bana mısın demiyordu.

Sonuçta kızıydı kendi kızını okuldan atacak değil ya, değil mi? "Lolim, sen hiç takma bu bakışları. Bu durumun içinden birlikte kurtulacağız. Sana söz veriyorum."
Son cümlesinden sonra elimi tutmuş, destek verircesine sıkmıştı.

"Ben alıştım Jinnie. Alıştım." Dedim gözlerim buğulanırken. "Hadi daha fazla durmayalım burada. Yukarı çıkalım."

Onay verircesine sesler çıkardığını işittiğimde sonunda okula girmiştik. Sınıfın kapısından girerken Hwa Rin'in sesini duydum. "Vay vay, bakın kimler gelmiş."

Sözlerini duymamazlıktan gelerek yerime geçtim. Çantamı sandalyeme yerleştirdiğimde tekrar konuştu. "O da ne, yoksa sağır mısın? Oww, kıyamam.. Ne kadar da acı verici.." Sözünün sonunda hayali gözyaşını silermiş gibi yaptı. Sonra ise arkadaşlarıyla gülüşmeye başladı.

Yutkundum. Sınıfa göz gezdirdiğimde Hyunjin yoktu. Nereye gitmiş olabilirdi ki?

Hwa Rin'i ve grubunu gözden gelerek sınıftan çıkmak üzere adımlarımı kapıya yönlendirdim. Tuvalete doğru yürüdüm.

Yetim olmam bana sürekli zorbalık yapacakları anlamına mı geliyordu?

Lavabonun önüne yaklaştığımda musluğu açtım. Soğuk suyu önce elimde, sonra ise yüzümde hissettim. Yüzüme su vurduktan sonra aynaya baktım. Neden bunları yaşamak zorundaydım ki.. sanırım tek tesellim Hyunjin.

Kafamı eğip düşüncelere dalmışken tuvalet kapısından Hwa Rin ve çetesinin girdiğini farketmemiştim bile. Biri omzumdan tutup beni duvara savurunca afallamıştım.

"Demek beni görmezden geldin, ha? Bakalım bunu da görmezden gelebilecek misin." Diyip tokat atması bir olmuştu. Sola savrulan kafam ile beraber uçuşan saçlarımdan tutup beni geriye çekti.

Acıyla inledim ve elimi saçımı tuttuğu eline attım. Saç diplerim uyuşmuştu. Elim ayağım titriyor, korkmaktan başka bir şey yapamıyordum. "Neden karşılık vermiyorsun küçük sıçan? Gücün mü yok?" Dediğinde sert tekmeyi yukarıdan karnıma basınca boğazımdan yükselen metalik sıvı ile gözlerimi büyütmüştüm.

Ağzımı açıp koyu kırmızı sıvıyı yere kusunca saçımdaki elleri saçımı bırakmış, ben ise yere bacaklarımın beni taşıyamamasıyla düşmüştüm.

"Aman tanrım, Hwa Rin ne yaptın sen! Kızı öldüreceksin! Çabuk kaybolalım şurdan!" Diyip tuvaleti hızlı adımlarla terk ettiler. Dün de yapmıştı aynısını. Karnıma sertçe bir tekme geçirmişti. Aldığım o darbe üzerine, bu gün daha sertini alınca dayanamadım.

Yere hala ağzıma gelen kanları boşaltırken gözlerimin kapandığı gerçeği vardı aklımda, hissettiğim acı yavaş yavaş bedenimde uyuşuyordu. Daha sonra ders zilinin çaldığı kulaklarımda yankılanmıştı.

Gözlerim kapanırken, zihnim ve bedenim için dahası yoktu.

Sonunda allahim bismillah

Ne düşünüyorsunuz fic hakkında?

Umarım güzel olmuştur yoksa gider kendimi asarım amk.

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.




Big Dancers | Lee MinhoDonde viven las historias. Descúbrelo ahora