0.7

945 53 6
                                    

Me: dünden beri yazmiyosun

Me: hayırdır

Me: küsmüyüz

Me: neden mesajlar ulaşılmıyor ya

Me: çağan iyi misin? (12:57)

Me: merak ediyorum (14: 37)

Me: umarım şarjın bitmiştir (16: 50)

Me: telefonun kırılmışdır bence (17: 24)

Me: nerdesin ya (20: 44)

Me: deliricem (23:55)

Sabahdan beri ölüyodum. Nerdeydi. Başına bir şeymi gelmişdi yada yada beni bırakmışmıydı. Yağızı leya çağırdı ve gitti. Onu aradım.

Me: alo yağız

Yağız: tuana, leyanın kuzeni kaza yapmış onun yanındayım gelemiycem bu akşam

Me: ne? Iyimi? Trafikmi?

Yağız: evet trafik kamyon çarpması şu hep kaza olan körpüde araba yoldan çıkmış kayalıklara doğru düşmüş olayında üstünden zaman geçince bulunmuş şu an durumu çok kötü.

Me: gerçekden çok üzücü. Kızın yanında kal destek ol.

Yağız: tamam iyi geceler

Me: iyi geceler mi kaldı ya kapatıyorum.

Ya onunda başına bir şey geldiyse...

Me: korkuyu iliklerime kadar hissediyorum be gökyüzüm

Me: gideceğini aklıma getirip gökyüzümü karartıyorum.

Me: gidiyosun galiba

Me: başına ne geldi bilmiyorum.

Me: ama seni bulacağım.

Me: güneş gökyüzü olmadan yapamaz.

Me: en son görüşürüz yazmışsın.

Me: görüşürüz.

Mesajlardan çıktım ve bahçeye koştum kollarımı iki yana açtım ve var gücümle bağırarak havuza atladım. Hava bulutluydu. Geceydi. Gökyüzü simsiyahdı. Kafamı sudan çıkardım yüzümü gökyüzüne tuttum. Kafamdaki melodiyi söylemeye başladım. Sanki sesimi duysun diye nefesim kesilene kadar bağırıyodum.

"SEN YOKKEN NE GECE NE DE GÜNDÜZ"

"NE AY VAR NE TEK BIR YILDIZ"

"HER YER KARANLIK VE ISSIZ"

"GÖREMİYORUM!"

ve tekrar aynı sözleri ve yine ve yine sesim kısılana kadar söyledim. Kendimden korkmaya başladım. Ruhum bedenime emir veriyodu. Havuzdan yavaş yavaş çıktım. Odama gittim. Üzerimdeki ıslak kiyafetleri çıkardım. Bol tişort giydim balkona ilerledim. Yine kafamı gökyüzüne çevirdim. Bu sefer kısık sesle konuşmaya başladım.

"Üzgünüm"

"Birbirimizi bulana kadar güneşin diyil gecenin siyahı olacağım"

"Zaten sen ona aşıksın"

"Onu seviyosun"

"Alışıksın onada"

"İçimde kendime ve sana öfke duyuyorum"

"Seni engelleseydim böyle olmazdı"

"Yinede iyiki girdin hayatıma diyorum"

"Beni kendine bağlayıp gitmenin sebebi ne olursa olsun, karşılaştığımızda seni darmadağın ediceğim"

"Sen beni tanımıyosun"

"Ben tuana naz tiryaki"

"Duyğusuz kadın"

"Şimdi gidiyorum gökyüzü"

"Seni aklımdan sileceğim"

....

Yağızdan...

"Leya, kalk ordan gel otur buraya hadi" kafasını bana çevirdi. Yeşil gözleri kıpkırmızıydı, yerde oturmuşdu. Beni başıyla onaylayıp elimi tuttu.

"Yağız, sanada teşekkür ederim"

"Ne demek o öyle. Çağan benim kardeşim gibidir"

"Senin onunla arkadaş olmanda çok güzel tesadüf" evet sen bide onun benim kardeşime aşık olması tesadüfünü gör. Dur ya neden söylemiyim.

"Çağanın aşık olduğunu biliyomusun?" Şaşkınlıkla baktı

"Tuanayı sanada mı anlattı?"

"Aa demek biliyosun"

"Anlatmadı da, öğrendim"

"Tuana, kardeşim"

"Hadii canım tesadüfe bak" 

"Kader bence"

"Kıza haber versene ne duruyosun delirmişdir şimdi" dedi. Benim aklımdan geçmedimi sanıyo. Çağan uyanınca benin ilme ilme doğrar.

"Sence de çağan iyileşince bize kızmaz mı?"

"Evet, öldürür"

Doktor odadan çıkınca kalktık

"Evet iyimi kuzenim?"

"Hanımefendi, malesef pek iyi değil. Kafasından fazla darbe almış. Şuan ayılması için sadece mucize beklememiz gerek. Beyin kendini korumaya almış. Bu gibi durumlarda hastanın pisikolojisi beyini yanıltmazsa bir umut görüne bilir."

"Nasıl yani? Nolcucak şimdi?"

"Çağan bey, beyin travması geçirdi. Onu komaya alacağız ve gözlem altında tutacağız. Hasta isterse iyileşir. Geçmiş olsun"

"Yağız... beyin travması diyo koma diyo"

"Dur. Sakin ol isterse uyanır. Çağan uyanır"

"Uyanırmı" önümdeki camdan çağana baktı

"Uyanır"

Cama yaklaşdı yanımda durdu.

"Çağan, merak etme uyanıcaksın. Hem sen uyanana kadar tuananın yanında da oluruz. Bende ayrılmam yağızın yanından. Sen hep korkarsın ya tek başıma durmamdan. Korkma yanımdalar. Tek başıma değilim. Sende değilsin." Konuşması bittikden sonra bana sarıldı.

"Yağız, o çok güçlü"

"Biliyorum"

"Ama seni böyle görmemeli hadi gel su iç"

"Eve gidelim mi?"

"Ne?"

"Eve gidelim. Ona kiyafet getirelim. Evin kapısını bağlayalım. Uyanana kadar eve gidemem."

"Tamam nasıl istersen"

...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bak dedi bana: (yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin