'two

65 11 4
                                    

"Ayağımı kırdığım günden hemen sonraydı. Son kez onu görmek istedim ama bunun için çok geç kalmıştım."

Kendine çektiği dizlerine gömdü yüzünü. Arkadaşlarının karşısında nadiren ağlardı Jisung. Hıçkırıkları arasında zar zor nefes alabiliyordu.

"Haechan'ı çok özledim."

Renjun kafasını yerden kaldırmıyordu, diğerlerini görse ağlayabilirdi. Sesini düzenlemeye çalışarak konuşmaya başladı.

"Bir şeylerin yanlış olduğunu biliyordum. Bana şöyle demişti:"
"Melekler cennete gider, değil mi? Öyleyse kanatlarımı açacağım ve... Gideceğim."

Yangyang konuşabileceğini hissettiğinde aralarına katıldı. Jisung'ın yanına oturup omzunu sıvazladı.

"Onunla birlikte olmak yaşadığım birkaç mutlu andan biriydi. Sahip olduğum tek ailemdi. Hyuck'u seviyordum, her zaman da seveceğim."

Sungchan Mark'a döndüğünde duvarı izlediğini fark etti. Bakışlarından hiçbir şey anlayamıyordu, bomboştu.

"Mark, iyi misin?"

Mark irkilip gözlerini arkadaşlarına çevirdiğinde kafasını salladı. Birkaç saniye Haechan'ın fotoğrafına bakıp diğerlerine geri döndü.

"İyiyim. Eminim ki bizi sevdiği için yalan söyledi."

he said i don't feel hopeful for tomorrow.﹕nct ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin