33

1.9K 211 241
                                    

Minho'dan

Hyunjin konuştuktan sonra ne yaptığımızı fark edebilmiştim. Benim ellerim onun boynunda onun elleri benim belimdeydi. Yüzlerimiz arasında 5cm kadar mesafe vardı. Bu olmamalıydı.

Hızlıca silkelenip kendimi Hyunjinin kucağından attım. Biz ne yapmıştık?

"Hyunjin, bu yanlış."

Anın etkisiyle ona karşılık vermiştim ve gerçekten uzun süre öpüşmüştük ama bu olmamalıydı. Bu kadar hızlı ilerleyemezdi, daha öğrenmem gereken şeyler varken yapamazdık.

"Minho."

"Hyunjin bunu bir daha yapmayalım. Tamam hiçbir sorun yokmuş gibi bu zamana kadar konuştuk belki de flört ettik ama bu çok fazla. 4 yıl yokken bir anda gelince tekrar aynısı olamayız. Ya yine gidersen? Bir anda bana soğuk yapmaya başlarsan? Ben bunları tekrar yaşamak istemiyorum. Daha neden bunları yaptığını bile bilmiyorken tekrar aynılarını yaşayamam."

Titremeye başlamıştım. Atlattığımı söylerken bunca zaman herkesle birlikte kendimi de kandırmıştım ve haberim bile yoktu. Bir şeyler söylemesini beklerken sadece susup yere bakıyordu.

"Hyunjin, susma! Açıkla, neden?"

Gözünden düşen yaşları fark etsem de sadece ona bakmaya devam ettim. Açıklamalıydı. Hiçbir şey yokmuş gibi davranmıştım ama şu an içimdeki ona kırgın Minho gün yüzüne çıkmıştı ve açıklama bekliyordu. Ne dese affetmeye hazır bir şekilde konuşmasını bekledim.

"Özür dilerim. Korktum. Çok özür dilerim Minho. Ailemle her zaman çok iyi anlaştım. Birbirimizi severdik ve hiç kavgamız da olmazdı. Tek çocuk olduğum için de şımartılarak büyümüştüm. Bir şey olduğunda her zaman danıştığım kişi annemdi. Bir erkeği sevdiğimi söylerken çok korktum Minho. Bana yine iyi yaklaştı psikoloğa görünürsem düzeleceğini düşündü. Bunca zaman annemle iyiyken aramızı bozmak istemedim. Bana karşı değişen tavırları vardı, eskisi gibi davranmıyordu. Ben de sadece onun dediklerini yapmaya başladım. Chaein. İlk başta gerçekten arkadaştık ama annem eskisi gibi olsun diye onunla yakınlaştım, seninle tartıştım, kalbini kırdım. Sonra diğerlerinden de soyutladım kendimi. Bu halimi kimse görsün istemedim. Sürekli mutluymuş gibi davrandım. Sevgili yapıp durdum ama yemin ederim hiçbirini sevmedim. Minjuya değer veriyordum, hala da veriyorum. Onunla belki olur dedim seni unuttuğumu düşündüm.

Felixle Chan döndüğünde buluşmuştunuz, felix fotoğraf atmıştı. Orda gördüm seni, yıllar sonra. Gülümsüyordun, mutluydun. Ben de mutlu olmak istedim. Sonra merak ettim seni. Nasıl, neler yaptı, hayatında birisi var mı? Çok bencilce ama olmamasını diledim. Ben hayatıma sürekli birilerini almışken senin almamanı istedim. Mesaj attım sana, tam 4 yıl sonra. O mesajdan sonra da her şey kendiliğinden gelişti. Artık annemin beni sevmesi ya da iyi yaklaşmasını umursamıyorum. Özür dilerim bunu önceden yapmalıydım ama seni kaybettikten sonra tekrar geri kazanınca anladım; beni ne kadar mutlu ettiğini.  Daha önce çok fazla terapi aldım ama hiçbiri senin yanında hissettiğim gibi hissettirmedi. Haklı değilim belki beni affetmeyeceksin, kabul etmeyeceksin anlattıklarımı bilmiyorum. Ama seni tekrar kaybetmek istemiyorum."

İkimiz de ağlıyorduk. Ben sadece kendim acı çekiyorum sanarken Hyunjinin de acı çektiğini bilmiyordum. Ailemle aram iyi değildi belki ne hissettiğini tam anlayamayabilirdim ama anlamak istedim. Ben de acı çektim, belki destek olacak ailem ya da tedavilere verecek param yoktu ama bir şekilde başa çıktım. İkimiz de kendimize göre acı şeyler yaşamıştık ve ben bunları kıyaslamayı aklımdan bile geçirmedim. Onun çektiği acıyı sadece o hissedip anlayabilirdi. Kimsenin acısını küçük göremezdim. Oturduğum yerden kalkıp yanına geçtim ve kollarımı ona sardım.

idyllic - skz - hyunhoWhere stories live. Discover now