00

893 43 3
                                    



Elimdeki kağıtlar ile hızlı adımlarla yürüyordum. Etraftaki çalışanları rahatsız etmeden sessizce aralarından geçiyordum. Ortam çok sessizdi her zamanki gibi çıt çıkmıyor ortalıkta sadece kağıtların yada klavyelerin çıkardığı ses duyuluyordu.

Asansöre bindim ve üst kata bastım. Aynadan kendime çeki düzen verdim kahve rengi saçlarımı karıştırdım ve önümdeki kıravatı biraz sıktım. Asansörün kapısı açılır açılmaz çığlık ve bağırışlar geliyordu koşar adım bir kaç çalışanın toplandığı kapının önüne geldim.

"Neler oluyor burda Namjoon bey?" Dedim.
Namjoon benim bu çalıştığım hastanenin en önemli profesörlerinden biriydi. Burası normal bir hastane değildi tabiikide. Psikolojik sorunları olanları burda tedavi ediyorduk. "Beni neden bu kadar telaşla çağırmıştınız." Soruyu nazikçe sormuştum.

Namjoon gözlüklerini düzeltti. "Sorunumuz var şu Jeon'u biliyorsun değil mi?" Yutkundum. "Evet efendim?" Derin bir nefes aldı Namjoon "işte o hastanın doktoruna ulaşamıyoruz. Çok sorumsuz şu adam hastanedeki en psikopat adamla ilgileniyor yanından iki saniye ayrılmamalı. Sorun ise Jeon krize girdi kimse odasına giremiyor seni çağırma nedenim ise Jeon'un doktorunu bulana kadar senin onunla ilgilenmen."

Ağzım açık kaldı ben Jeon'la ilgilenmek? Beni öldürürdü o!? Tamam hadi sakinleştirici iğne verirdim ama o iğneyi ona yapana kadar yine ölmüş olurdum. Namjoon'a döndüm. "B-bay Namjoon ben bilmiyorum ya-"

"Taehyung biliyorum ama yapıcak bir şey yok beim şu an patronun yanında olmam gerek ve öbür çalışan doktorlarda denedi nafile bir tek sen kaldın."

Saatini kontrol etti Namjoon "Sakinleştirici iğne ver hiç bir şey yapamıyorsan. Gitmeliyim." Dedi ve koşar adımlarla gitti. Şu an Jeon'un kapısının önündeydim çığlıklar kesilmişti. Bu iyi bir şeydi?

Bulunduğum kattaki resepsiyona yöneldim. "Noona şu kağıtlar burda kalabilir mi işim varda." Kadın kafasını olumlu anlamda salladı bende kağıtları masaya indirdim.

Tamam susmuştu yapabilirim. Kartımı kapıya okuttum ve yavaşça kapı kulpundan tutup kapıyı açtım. Arkamdanda kapattım. Yavaşça içeriye adım attım. Çok kısa olan koridordan geçtim ve yatağıyla karşılaştım.

...

Yatağının altından bana bakıyordu. Altına girmiş deli gözlerle beni izliyordu içim ürperdi.
"Jungkook merhaba ben Taehyung."
Yatağın altına bakmaya devam ettim.
"Neden oraya girdin Jungkook?"

...

"Burda durursam annem beni bulamaz."
Bu..bu adam deliydi hayır gerçekten deliydi o yüzden burdaydı. Başka hastalarımda vardı ama ben böyleleriyle hiç karşılaşmamıştım.

Yavaşça yatağa yaklaştım ve yara çöktüm. "Ama..burda annen yok şu an sadece senle ben varız." Jungkook başını olumsuz anlamda salladı.

"O burda duvarlardan beni izliyor."
Yere tamamen oturdum ve biraz bakıştık. Korkunç..
"Merak etme bir şey yapamaz ama." Dedim.

"Zaten yaptı yapıcağını." Dedi Jungkook sessizce.
Sakin ol Taehyung.. "jungkook yatağın altından çıksana tanışalım güzelce."

Gözlerini devirdi "ordan beş yaşında gibi mi görünüyorum benle veletmişim gibi konuşma."
Cidden Jungkook beni zorluyordu.

"Tabii ki de çocuk değilsin..hadi Jungkook yatağına otur." Bunu dememle yavaşça çıktı yatağın altından tabii bende yarden kalkıp biraz uzaklaştım.

Boş gözlerle yatağına oturdu. "Eve gitmek istiyorum." Etrafa bakınmaya başladım. "Ben bunun hakkında bir şey yapamam maalesef benim elimde değil."

Gözlerimden gözlerini hiç ayırmıyordu. Korkmamak mümkün değildi.
"Anneme benziyorsun..."
Yutkundum. "Bu kötü bir şey mi?"

Yatağının içine girdi. "Bilmem annem güzel biriydi."
Bana güzel mi demişti o? Ama az önce annesinden saklandığını söylüyordu şimdi de annesinin güzelliğini övüyordu...

Umursamadım sonuç olarak susmuştu krizde değildi artık. Kapıya yürürken bir daha bu odaya gelmeyeceğime sevindim korkunçtu ortamı. Jungkook'un doktorunu bulurlar ve bende işime geri dönerdim.

~~~

Merhabaa yeni bir fic yazmaya karar verdim. Psikopat Jk ve psikolog Tae umarım beyenirsiniz.

Vedee başka bir taekook fic'im daha var ismi
"Play date" onada göz atabilirsiniz

💜💜💜💜

My Crazy Love | TaekookWhere stories live. Discover now