❉ Yabani| Bölüm 15 ❉

72.5K 3K 413
                                    

Arkadaşlar niye bilmiyorum ama sürekli 2 K'dan fazla kelime yazdığım zaman bölümün yarısı atılıyor, yarısı ise gitmiyor. Bunu nasıl düzeltebileceğimi bilen var mı?

"İlginç olan ne?"

Sesim yarı agresif bir şekilde çıkmıştı.

Mavi kafalı çocuk alaylı bir biçimde gülümsedi. İlk defa bu masada onu gülerken görmüştüm. Tıpkı Şirvan'a benziyordu.

Gülümseyişinin samimi olup olmadığı tartışılırdı. Fakat gülümsemişti.

"Alex sen gülümsedin mi? Oh my Allah..."

Çiçeğin verdiği aşırı tepkiyle Alex'in zaten bu mizaçta olduğunu anlamam kısa sürmüştü.

Alex, gerçek adı bu muydu acaba? Melez miydi ya da?

Diksiyonu fazlasıyla iyiydi, bu seçeneği çoktan elemiştim. Her ne kadar iyi öğrenirsen bir dili, bir şekilde dilinde pürüzler kalırdı.

"Bir makinaymışım gibi davranmayı kes Çiçek."

Sesi sertti. Fazlasıyla hem de.

Çiçek bozulup bir çocuk gibi dudaklarını büzerken rahatsız bir ifadeyle arkama yaslandım.

Uzun bir sessizlik oluştu masada bir yerden sonra. Baya yarım saat falan, herkes önündekileri sadece yemeye odaklanmıştı. Ta ki Çiçek'in yüzü gerilene kadar.

"Ne yüzle buraya gelirler ya, ha ne yüzle?"

Çiçek'in sesi oldukça sert çıkarken ben kafamı  döndürerek baktığı yere baktım. Ne olmuştu da bir anda sinirlenmişti bu kadar?

Bir kız ve bir adam gülüşerek geçiyorlardı el ele. Çiçek'in gözlerinden ateş okları çıkıyordu resmen. Yanındaki kız sanki sakinleşmesini istiyor gibi Çiçek'in elini tutarken, Çiçek o eli savurarak yerinden kalktı.

Elini tutan kızda peşinden kalkıp kolunu tuttu. Yine savurmuştu o eli.

Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken Çiçek o masaya doğru yürüdü. Masada o iki çiftten hariç bir sürü kişi daha vardı. Masadaki herkes kalkmıştı birden Çiçek'i görünce.

Çiçek'in peşinden, bu masadan  kalkanlar da oraya doğru yürümeye başlamıştı. Çiçek biraz onlardan uzakta duran  garsonun elindeki meyve suyu bardağını alıp az önceki çiftin yanına gitti.

Adam şaşkınlıkla bakıyordu ona.

Çiçek dişlerini göstererek, sinirle gülümsedi.

"Aşkım bu kadın kim, annen mi?" Masadaki kız önce şaşkınlık ile, ardından da öfkeyle ona baktığında kim olduğunu anlamam uzun sürmedi. Çiçek'i aldatan sevgilisi Semih'ti bu.

Semih olduğunu düşündüğüm şahısa meyve suyunu hızla dökerken, o masadaki tedirgin bir şekilde, Çiçek'i izleyen kızlar kalkıp öne doğru atılarak Çiçeği engellemeye çalıştılar ama olmadı. Sinirliyken bir kadına deli gücü geliyordu bence.

Engelleyemeyince bir tane adam kalktı. Adam demeye bin şahit isterdi ama. Çiçek'e hamle yapacakken az önce masamızda oturan çocuk kafasını ona geçirdi.

Ve kaos başladı. Diğerleri de ayaklanmıştı. Ne yapacağımı bilemez bir haldeyken hızla yerimden kalktım. Çiçek ve diğer iki kız zor durumdalardı çünkü.

Kendimi bir anda o hengamenin içinde bulmuştum.

***

Ne oldu da buradaydım bilmiyorum? En son hatırladığım tek şeyin sadece; bir kızın saçıma asılması ve benim onu saçından tutarken, Çiçek'in kıza vurmasıydı.

YABANİ Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt