"Önemi yok artık benim için." dedim ve parti alanına girdim.

"Artık değersiz miyim senin için yani? Bu mu?" dediğinde durdum ve nefes aldım.

"Sadece partimin tadını çıkarmak istiyorum." kafamı eğdim ve kalabalıktan uzaklaşmaya çalıştım ama birine çarpmamla bardak yere düştü elindeki.

"Çok özür dilerim!" kafamı hızlıca kaldırmamla derince yutkunmam bir oldu. "Alper..." Kılıç peşimden gelmişti.

Alper'in gözlerinin içine bakıp derin derin nefesler alırken Kılıç elimi tuttu. Gözlerimi gözlerinden çektim ve "Tanıştırayım. Kılıç, bu Alpe-" diyecektim ki Kılıç, "Tanışıyoruz zaten." dedi.

Alper, "Nasılsın Kılıç?" dedi ve elini uzattı. Kılıç elini sıktı ve şu erkeklerin yaptığı sarılmayı yaptılar.

Alper bana döndü ve "Afra," diyip gülümsedi, başıyla selam verdi. "İkiniz..." dedi ve bekledi.

Kılıç tuttuğumuz elleri kaldırıp gösterdi. "Tebrik ederim." dedi ve başını yere eğdi, bekledi. Başını kaldırdı ve "Ben sizi yalnız bırakayım. Batuhan'la birlikte geldim. Birkaç yere daha gitmek istiyormuş." dedi.

"Gömleğini mahvettim. Yenisini vermeme izin ver lütfen." dedim gitmeden önce.

"Hiç gerek yok, sen konuklarına ilgilen şimdi seni zora sokmuş olmayayım." diyince itiraz ettim. "Kılıç aşağıda kıyafetin var değil mi?" diye soru yönelttim Kılıç'a. Kafasını salladı.

Alper'le ikimiz aşağı indik ve ona kıyafet bulmaya çalıştım uygun.

"Özür dilerim, Afra." dedi direkt.

"Ne için?" dedim.

"Aramadığım için. Arasaydım daha farklı olurdu belki her şey."

Daha fazla dayanamayıp, "Niye aramadın?" dedim. "Çünkü benden hoşlandığını sanmıştım. Günlerce bekledim aramanı. Numarayı unutmuş olabileceğini falan düşündüm ama yine de bana ulaşırdın eğer istedeydin. Öyleyse söyle, Alper. Neden?"

"Kılıç'a aşık olduğunu biliyordum. Ondan bahsettiğimizde hâlâ onunla ilgili kapanmamış bir şeylerin vardı. Şimdi de sevgilisiniz zaten. Senden gerçekten hoşlanmıştım, Afra. Başka nedeni yok aramamamın. Sadece Kılıç'a karşı bir şeyin olduğunu düşündüm."

"Alper... Doğru düşünmüşsün çünkü Kılıç'a aşıktım." dediğimde kafasını salladı. Gömleği verdim ve yukarı geri döndü. Bende peşinden gittim.

Kılıç, "Bu da neydi böyle?" dedi.

"Ne neydi?" dedim.

"Siz sevgili miydiniz?"

"Hayır," dedim ve ilerledim. Kılıç peşimden koşarak geldi. "Hâlâ aşık mısın ona?"

"Ben sana nerede olduğunla ilgili sorular soruyor muyum? Sevgili değildik ve hiç olmadık. Nokta."

"Aşağıda ne yaptınız?"

"Sadece gömlek verdim bu kadar!" gerilmeye başlamıştım.

Kılıç kulağıma yaklaştı, "Şu an magazinciler burada ve bizi çekiyorlar. O yüzden sakin ol." dedi. Belli etmeyerek kafamı salladım. Kılıç geri çekildiğinde içeceklerimiz hazırdı. Yatın güvertesine geçip deri koltuklara oturduk. Fazla müzik sesi olduğu için aşırı derece yakındık. Doğal ama bir o kadarda fotoğraflarımızın çekildiğini bilerek haraket ediyorduk. "Afra seni öpeceğim."

"Ne? Hayır-" dememle birlikte Kılıç dudaklarıma yapıştı. Şaşkınlığımı belli etmeden çaresizce karşılık verdim. Yavaş yavaş ikimizde geri çekildiğimizde, hiç konuşmadan beni kolunun altına aldı. "Bir daha sakın beni öpmüyorsun bu şekilde." dedim.

"Neredeydin?" diye sordum nihayet.

"Söyleyemem." dediğinde ortadaki ironiye neredeyse gülecektim. "Söylemek isteyen sendin."

"Hayır, söylemek istediğimi söylemedim."

"Neredeydin? Son kez soruyorum. Ben partimi aldım. Tüm bunlara bir son verebilirim hazır magazincilerde buradayken."

"Başkasıylaydım bırakıp gelemedim." dediğinde boğazıma yumru oturdu ve orada öylece bekledi. "Bir gün benimde başkasını bırakamadığım ve senin yanında olamadığım günler gelecek Kılıç." dedim ona gülümseyerek.

Gözlerime ağırlık düşmeye başlamasıyla gözlerimi kapadım.

-Bölüm Sonu-

Sosyal medya hesaplarım:

•Twitter: cigrttesafterhim

•Tiktok: .starashes

•Instagram: _starashes

Oyun |texting|Where stories live. Discover now