3. » g ü l ü ş «

498 39 91
                                    

BÖLÜM BAŞINA BİR İZ BIRAKIYORUZZ 🧚‍♀️

Medya: Emre Kandemir
Şarkı: Yüzyüzeyken Konuşuruz - BOŞ GEMİLER

Kuru boğazımdan, bu görüntüyü yutmak adına sert yutkunmayı denedim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



Kuru boğazımdan, bu görüntüyü yutmak adına sert yutkunmayı denedim. Gayet normal bir görüntüydü, evet olabilirdi.

Gölgeleri uzaklaşırken sıkıca tuttuğumu fark ettiğim perdeyi serbest bıraktım. "Uyumadın mı?" Odaya girdiğini bile duymadığım Eren'i buldu gözlerim.

Bozmadan gülümsedim, "Uyuyordum tam. Bugün çok yoruldum," diye sebepsizce ekledim. Işığı açmadan, benimle konuşmadan yatağına uzandı. 

Bir şeyleri sorgulamamasını seviyordum. İçine kapanık biri değildi ama gerektiği kadar konuşuyor ve fikir belirtiyor, durması gereken yeri çok iyi biliyordu. Ona iyi geceler dileyip yatağıma geçtim. 

Gözlerimi kapattığımda zihnimi alaşağı eden tek bir suçlu vardı; kendim. Ve suçum ise önünü arkasını düşünmeden bu kıza kapılmaktı. Hiç bir sevdiği, bir sevgilisi veya nişanlısı var mı demeden, mantığımı bu denli ezip geçerek ne olduğu belli olmayan duyguların istilasına uğramak, bana ve yaşıma hiç yakışmayacak şekilde acemilikti. Kanı deli akmaya başlayan toy bir çocuktan farksız olmuştum.

Ben kendimi kandırmıştım.

Sabah erkenden, herkes uyuyorken işe gitmek için hazırlanıp çıkmıştım. Gereğinden bir buçuk saat erken uyanmıştım ve bunun gece uyuyamamakla tabii ki de alakası yoktu.

Mahalleden geçerken, sabahın erken saatlerinde evine ekmek götüren, arada selamlaştığım komşular vardı. Bir baş selamıyla aralarından en sade şekilde sıyrıldım ve kapalı gökyüzüne çevirdiğim gözlerle rahat bir nefes aldım.

İş çıkışı Kenan ile bir şeyler içmek için buluşacak ve aklımdakileri sonsuza kadar silecektim. Bu konu da burada kapanacaktı.

"Emreciğim, selam!" Tam da çalışma odama adımımı atmışken bana seslenen Derya ile duraksadım. Ona sorgulayarak kaşlarımı kaldırdım ve sesimi çıkartmadım. Bir an önce ne istediğini söylemeli ve işe koyulmalıydım ama bildiğim bir detay vardı ki, o da Derya bir selamla yetinmeyecek kadar ilgili bir kadındı.

"Çıkışta bir şey yapıyor musun diye soracaktım," dedi yüzünden hiçbir zaman eksik olmayan gülümsemesiyle. Onu istemsizce incelediğim sıra, gerçekten de ona ümit vermediğim halde bu derece yakın davranması sinir bozucu olabilirdi. Tabii bu durumu umursuyor olsaydım.

Dalgalı saçını savurduğunda benden bir cevap bekliyordu. "Yapıyorum evet." Cevabım net, keskin ve yeni bir soruya kapalı bir şekildeydi. Nezaketsiz cevabıma ithafen yine de aldırmadan iki adım yaklaştı ve koluma dokundu. İfadesizce eline baktım. "Beni sürekli ekiyorsun?" Üzgün çıkartmaya çalıştığı sesine sırıttım. "Bir söz verdiğimi hatırlamıyorum. Böylelikle ekildiğini düşünmen senin kendi sorunun."

GülüşümWhere stories live. Discover now