15

10K 989 317
                                    


🎗

Evrendeki kusursuz işleyiş, rutinliğinden sıyrılıp üzerine düşünüldüğünde her zaman hayrete düşürürdü beni. Kanıksadığımız için birçok devinimi görmezden geliyorduk, dikkatimizi verdiğimizde hayranlıkla takip edeceğimiz olayları alışılagelmiş bir düzen içerisinde değerlendirip geçiştiriyorduk. Böyle yaşadığımı fark ettiğim ilk anlarda kendimi suçlamıştım. Bu yüzeysel bakış, bu bilinçsiz perspektif; nasıl bir hayat yaşadığım, nasıl bir hayat yaşamak istediğim ve nasıl bir hayat yaşamam gerektiği hakkında bir sorgulamaya itmişti beni. Sonra fark ettim ki sorunun kaynağı sadece benim bakış açımın sığlığı değilmiş, yanlış olan beni böyle bir hayat yaşamaya iten unsurlarmış da aynı zamanda.

Hırs, güç, iktidar mücadelesi, yarış, yarış, yarış... Tüm dünyanın odak noktası bu kavramlar arasında dönüyordu; herkes daha iyisi, en iyisi olmak için yarınlar yokmuşçasına uğraşıyor, çalışıyor, didiniyordu. Masum insanların, hiçbir farkındalığa sahip olmayan minicik çocukların bile kanını döken bu hengâmeden sıyrılmak zordu. Mental sağlığın en geri planlara atıldığı bu gibi durumlarda ruhu besleyecek düşünsel aktiviteler insanlar için sadece angaryaydı.

Ben de bu savaşın içindeydim; belki çok küçük, görmezden gelinebilecek bir parçasıydım ama yine de içindeydim. Sonuçta birbirimize aşık olsak dahi Jeongguk'la evliliğimizin bir amacı da babalarımızın güçlerini birleştirerek rakiplerinin bir adım ötesine geçme hevesiydi. Kişisel olarak değerlendirdiğim bir kısım da vardı tabi, üniversiteye girebilmek için çok çalışmıştım mesela, binlerce kişiyi arkamda bırakmak zorunda kalmıştım, en iyi okulu istemiştim. Çok masum bir örnekti belki ama yine de bu düzenin, rekabet ortamının bir noktasında vardım.

Adaptasyon tüm canlıların sahip olduğu bir nitelikti ve bütün insanlığın ayak uydurduğu toplum yapısında elenmemek için uyum sağlayarak dozunda çabalamak kabul edilebilirdi, vicdanınla baş başa kaldığında benliğini sorgulasan da bir noktada yapboza dahil oluyordun. Belki de bunlar bahanelerdi, sonuçta devrimler sivrilmiş, aykırı kişilerin elinden çıkma değil miydi? Yeni bir dünya yaratılabilirdi ama bu sorumluluğu üstlenecek birilerinin varlığı tartışılırdı. Jeongguk ve ben de bu ağır mesuliyetten kaçarak boyun eğmiştik. Evleneceğim kişi o olmasaydı belki daha farklı hareket ederdim, babama karşı gelecek cesaretimin varlığı ise sorgulanırdı.

Jeongguk'un soğuk eli hissedilebilir ama yumuşak bir tutuşla elimi kavramışken görkemli yapıya doğru yürüyorduk. Sonbaharın kendini hissettirmesiyle ağaçlardan dökülmüş yaprakları ayakkabılarımla ezerek çıkardıkları sesi dinliyordum. Bazı sesler beni düşünmeye iterdi, bu da onlardan biriydi. Doğa yenileniyordu, her sene olduğu gibi ölüyor ve sonra da canlanıyordu. Diğerlerinden daha solgun yaprağa bir bakış attığımda onu ezmekten vazgeçtim, yeterince yıpranmış duruyordu.

"Kafanın içinde neler döndüğünü merak ediyorum, gözlerini kısarak bir şeyleri incelemeye başladığında beyninden duman çıkıyor Taehyung. Ne tür bir beyin fırtınası yapıyorsun güzelim?" Boştaki eliyle saçlarını dağıtırken yüzüme doğru eğildi ve eğlenerek konuştu. Bana takılmayı seviyordu, huysuzlanmam hoşuna gidiyordu.

"Sen ne anlarsın ki? Felsefe yapıyorum ben, sanat işi bunlar hep." Ruhunun ne kadar ince olduğunu adım gibi bilsem de küçümseyen bakışlar atmaya çalışarak yüzünü süzdüm. "Estetik zevkim yüksektir Taehyung, istersen aynaya bakabilirsin. Çünkü sen de bir sanat eserisin ve ben sana bayılıyorum." Yüzüm kontrol edemediğim mimiklere ev sahipliği yaparken yanaklarım kızardı, dudaklarımı büzerek gülümseyişimi bastırmaya çalıştım. Utançla bakışlarımı kaçırırken ellerim terliyordu.

"Kızardın mı? Kızardın. Benimle uğraşabilmen için utanç duygusundan kurtulman gerekiyor Taehyung. Çünkü bilirsin, sana söylemek istediklerimin en masumu buydu." Elimi bırakarak kolunu omzuma doladığında kırmızı yanağıma da ıslak bir öpücük bırakmıştı. Yumruğumu göğsüne geçirdim, acımış olmasından korkarak yan gözle yüzünü süzerken serseri bir sırıtışla kıvrılmış dudakları kanımı kaynattı.

to begin again | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin