Bölüm 11

18.1K 1K 118
                                    

Geç geldiği için kusura bakmayın.

Keyifli okumalar, bol bol yorum görmek istiyorum.

***

Lokantaya yaklaşınca Vedat abi arabayı yavaşlattı ve dikkat çekmeyecek kadar uzaklıkta durdurdu. Cebinden çıkardığı flaşbelleği ve kulaklığı bana uzattı. "Gider gitmez bunu bilgisayara tak ki Enes uzaktan erişebilsin." Kafamı sallayıp flaşı alarak cebime koydum. Kulaklığı da iyice kulağıma yerleştirip açık duran saçlarımla kapattım. Ardından tüm vücudunu bana çevirdi.

"Bak kendini asla tehlike atma. Eğer başın derde girerse görevi falan umursamıyorsun ve kaçıyorsun. Burada bekleyeceğim ve seni izleyeceğim bir şey olduğu an bulduğun her hangi kameraya bakıp beni çağırman yeterli."

İster istemez gülümseyince adamın gözleri gülümseyişime takılı kaldı. Sanki aklına o an biri gelmiş gibi gözleri özlemle doldu ve zorlanarak kafasını başka yere çevirdi. Orada bir sorun çıksa bile elimi kolumu sallayarak çıkabilirdim.

Gözü bende olmayan adama son kez bakıp arabadan çıktım ve lokantaya doğru yürümeye başladım. Kısa bir an arkamı dönüp baktığımda Vedat abinin kollarını direksiyona yaslamış beni izlediğini görünce tekrar önüme döndüm. Girişte bekleyen görevliye gülümseyip not defterime niye geldiğimi yazdım.

Sarışın görevli kadın bana müşterilerin gittiği yere değil çalışanların girip çıktığı koridoru gösterip yolu tarif etti. Bunu daha önce de yaşamıştık. "Neva mekanda. Görev yerine girmek üzere," diyerek kulağımda yankılanan ses Enes'e aitti. O ve Vedat abi bizi kameralardan izliyor diğerleri ise lokantada müşteri olarak takılıyordu.

"Buranın etlerine bayıldım. Neden daha önce gelmedik ki?"

"Senin beğenmediğin yemek mi var gerizekalı," diyen Asya, Çakır'ın homurdanmasına sebep olmuştu. "Hatırlatın görev bitince buraya yemeğe geleyim," diye konuşan Çakır'ın ağzı dolu olduğu için boğuktu sesi.

"Burayı bir daha açık bulabilirsen tabii," diye konuşan Giray kaşlarımın çatılmasına sebep oldu. Hiç sorgulamamıştım buranın olayı ne diye. Tamam görevin içeriklerinden bahsetmediler hiç ama en azından suçsuz birine zarar verip vermeyeceğimizi sormayı akıl etmem gerekiyordu.

Aklıma gelen bu detay sinirimin bozulmasına sebep oldu. En iyisi kendimi sağlama almaktı. Daha önceki girdiğim odaya girdiğimde Bülent Bey'in masasında oturduğunu gördüm.

"Neva odada," diye bilgi verdi Enes ekibe. Gözüm odanın sağ yukarı köşesindeki güvenlik kamerasına değdi. O ve Vedat abi tüm kameralardan hepimizi izliyorlardı.

"Hoş geldin Neva," diyerek ayağa kalktı. Kafamı hoşbulduk dediğimi belli etmek için gülümseyerek aşağı indirdim. Adam telefonunu cebine atıp "Yabancı değilsin, sen işini rahat rahat yap," diyerek omzuma dokunup odayı terk etti. Bir kaç saniye kapatılan kapıya baktıktan sonra hızlıca Bülent Bey'in masasına yürüdüm.

Yandan kameraya baktıktan sonra çantamdan çaktırmadan çıkardığım flaşı yere düşürdüm ve onu almaya diye eğilirken bilgisayara kendi flaşımı taktım.

Vedat abinin verdiği flaşı düşen yerden almış gibi yaptım ve bilgisayarı açmış inceliyormuş gibi kendi flaşımın işini halletmesini bekledim. Saniyeler sonra işi bitmişti ki kameraya göstere göstere Vedat abinin verdiği flaşı taktım, kendi flaşımı ise çaktırmadan alıp çantama attım.

"Program sistemde," diye bildirdi Enes. Fakat ne olduysa tam da o sırada odu. Uzaktan kapattığım güvenlik programına rağmen Enes'in sağlam olmayan programı PC deki bir güvenlik denetlemesine yakalanmıştı.

KARADUL +18 - TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin