27

5K 292 72
                                    

Durmadan esen rüzgarla anlık titredim. Dershaneden çıkmış önünde Buse'yi bekliyordum. Onu okul çıkışındaki kargaşadan kurtardıktan sonra konuşmaya devam etmiştik sonrasında aynı dershanede olduğumuzu öğrenince evlerimiz de yakın olunca birlikte gelip gitmeye başlamıştık.Tatlı bir kızdı ve kendini sevdirmeyi biliyordu. Utangaç biriydi ama ortama çok kolay bir şekilde ayak uyduruyordu.

Kapıdan çıkan pembe şişme montlu kızı görünce gülümsedim. Beni fark edince gülümseyip yanıma geldi.

"Selam. Çok beklettim mi?" Yürümeye başlayıp olumsuzca kafamı salladım.

"Yok çok beklemedim de hava soğuk ya götüm döndü" kahkaha atıp önüne döndü ama sonra gülüşü soldu ve endişeyle bana baktı.

"Özür dilerim ben bilsem daha erken çıkardım ama hoca bırakmadı. Soruyu çözmeden çıkmıyorsunuz diyince mecburen bekledim. Ayrıca sende de suç var ne diye ince giyiniyorsun? İnsan bir atkı, bere filan takar değil mi?"

Ani ruh değişimine şaşkınlıkla baktım. Sonrasında kahkaha attım. Ben gülerken o hala söyleniyordu. Sol elimi ellerinin arasına almasıyla ona döndüm. 'napıyor lan bu' anlamında bakışlar atıyordum.

"Ellerin buz gibi olmuş" diyip ellerini ileri geri hareket ettirmeye başladı. Ona gülümseyip önüme dönmüştüm ki karşıdan gelen Suna'yı görmemle bir an yerimde dondum. Çatık kaşlarıyla Buse'ye ve elimi tutan ellerine bakıyordu. Yanlış anladığını fark edince panikleyip elimi çektim. Buse ne olduğunu anlamadığı için "noldu" diyordu ama şuan tüm odağım karşımdaki sarışın kızdaydı. Arkasını dönüp gitmesiyle aşırı kötü hissetmiştim.

"Buse sen eve tek git benim bir işim var" diyip cevap vermesini beklemeden hızla yürümeye başladım. "Suna...Suna beklesene bi beni" yetişmek için koşmaya başladım çünkü aşırı hızlı yürüyordu. Bacakları da uzun olduğu için yavaş yürüyüşü bile hızlıydı.

"Ahu şimdi konuşmayalım seni kıracak bir şey söylemek istemiyorum"

"Suna saçmalama dur şurada yanlış anladın zaten" kolunu tutup bir apartmanın önüne çektim. O da direnmeyi bırakıp pes etti.

"Yanlış anlamadım çünkü sana güveniyorum. Öyle bir şey yapmayacağını biliyorum. Ama çok kıskanıyorum seni ve ikinizi öyle görünce de delirdim."

"Öncelikle güvendiğin için sağol. Ve evet doğru düşünüyorsun öyle bir şey yapmam. Onu beklediğim için ellerim üşümüştü o da suçlu hissedip ellerimi ısıtmaya çalıştı bu kadar" açıklama yaptığımda sinirle kafasını sallayıp başka tarafa bakmaya başladı. İki dakika kadar sessizce durduk.

"Özür dilerim" demesiyle kafamı kaldırıp ona baktım. "Ne?"

"Özür dilerim hatalı bendim" onu onaylayıp "evet hatalıydın" diye mırıldandım.

"Sana hesap sormuyordum sadece gerçekten merak etmiştim. Amacım sık boğaz etmek de değildi zaten ama sen birden üstüme gelince şaşırdım çünkü senden böyle bir şey beklemiyordum"

"O an ne yaşadığımı ben de bilmiyorum. Daha sonradan mesajları okuduğumda 'bunu ben mi yazmışım' dedim hatta. Biliyorum bu bir şeyi değiştirmez ama özür dilerim. Öyle dediğim için pişmanım." Çok üzgün olduğunu görünce dayanamayıp sarıldım.

"Tamam affettim üzülme" burnunu çekmesiyle afalladım.

"Aşkım ağlıyor musun?"

"Aşkım mı?" dedi ağzından tutamadığı bir hıçkırık çıkararak.

"Tamam sakin ol. Hadi seni eve bırakayım" kolundan tutup çekmeye çalıştım ama hareket etmiyordu.

"Hadi Suna gelsene"

ABİMİN SEVGİLİSİ (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin