ABİMİN SEVGİLİSİ (gxg)

18

Bugün Suna'yla buluşup yine ders çalışacaktık. Önceden planladığımız bir şeydi aslında iptal etmeyi düşünüyordum ilk başta ama sonrasında vazgeçtim.

Normalde olsa kafede buluşurduk ama bugün bana anlatacağı özel şeyler olmalı ki beni evine davet etmişti. Verdiği adrese geldiğimde binadan içeri girdim ve sonra söylediği kata çıktım iki tane kapı vardı ve üzerlerinde numara yazmıyordu bu yüzden hislerime güvenerek sağdaki kapının zilini çaldım.

Biraz bekledikten sonra kapı yavaşça ve karşıma benden birkaç yaş büyük olduğunu düşündüğüm bir çocuk çıktı.

"Pardon yanlış geldim galiba" dedim ve arkama döndüm. Ama o kolumdan tutup beni durdurdu.

"Suna'ya mı gelmiştin?" dedi gülümseyerek.

"Şey evet" dediğimde elini bana uzattı.

"Ben Barış Suna'nın ev arkadaşıyım." uzattığı elini sıktım.

"Memnun oldum ben de Ahu Suna'nın" diyip duraksadım. Harbiden ben onun neyi oluyordum ki. Barış devamını getirmem için yüzüne bakarken ben de ne diyeceğimi düşünerek yüzüne bakıyordum. O sırada arkadan Suna gelmeye başladı.

"Ahu hoşgeldin gelsene içeri." dedi içeriyi göstererek.

"Hoşbulduk" dedim içeri geçerken.

"Tanıştınız değil mi? Barış benim ev arkadaşım Ahu da..." O da susmuştu. Barış durup ikimize baktı.

"Ahu bana bahsettiğin kız değil mi?" dedi Suna'ya doğru. Ben heyecanla yüzümü Suna'ya çevirdim. Beni anlatmış mıydı?

"Evet o. Neyse Ahu'yla ben benim odamdayız." Dedi Barış'a. Sonra bana dönüp "hadi gel" diyip koridora doğru yürümeye başladı. Onu takip ettim.

Odaya girdiğimizde çoğu şeyin beyaz mobilyalardan oluştuğunu fark ettim. Benim odama nazaran daha sadeydi ve tam Suna'nın tarzında bir odaydı. Ona döndüğümde yatağa oturmuş beni izliyordu. Benim ayakta kaldığımı fark edince oturduğu yerin yanını eliyle gösterdi. Gidip yanına oturdum aramızda çok az bir mesafe vardı.

Öylece sessizce otururken birden elimi tutup kendi eli arasına aldı. Şokla yüzümü kaldırıp ona baktım.

"Ahu ben gerçekten özür dilerim. Sana yalan söylemek istemezdim yemin ederim. Zaten size geldiğim gün artık buna devam edemeyeceğimi düşündüğüm içindi. O gün sana her şeyi anlatacaktım Selim gelmiş olmasa. Kendimi haklı çıkarmak için söylemiyorum sadece ben zaten söylecektim yani."

"Bu açıklamayı Arda'ya da yaptın mı Suna?" anlamayarak yüzüme baktı.

"Ne alaka ya ona niye açıklama yapayım ki?"

"Bende onu diyorum benim ondan farkım ne?" Söylediklerimle yüzüme öylece bakakaldı.

"Yani sadece seninle daha yakınız diye düşündüm"

"Hee yani yakın arkadaşın olarak görüyorsun beni?" Yine mal gibi kalmıştı. Sanırım cümlelerim kafasını karıştırıyordu.

"Yani aslında tam olarak öyle de değil ama"

"Ama ne?" dedim tek kaşımı kaldırarak evet sonunda bunu yapmayı başarmıştım.

O düşünürken bende onun yüzünü izliyordum. Popomdan gelen sesle ödüm bokuma karışmıştı. Telefonum çalıyordu evet. Telefonuma bakıp kimin aradığına baktığımda Arda olduğunu gördüm. Suna'ya pardon işareti yapıp telefonu açtım.

"Alo. Noldu Arda?"

"Ahu" Arda'nın titreyen sesini duyunca hızla ayağa kalktım.

"Arda bir şey mi oldu neredesin?" Benim telaşlandığımı görünce Suna da ayağa kalkıp yanıma geldi.