[4] Good Night

196 41 6
                                    




Fırtına dinecek gibi görünmüyordu. Bu yüzden iki saat sonra, ikisi de yorulduğunda, Jeongin kendini yine pencerenin önünde yağmurlu gecenin keyfini çıkarırken buldu.

Hyunjin çoktan yatağa uzanmıştı. Ama garip olan şey telefonuna bakmak yerine, küçük olanı izliyordu. Jeongin birkaç dakika sonra bunu fark etmeye başladı. Yanakları pembeleşmişti.

"Ne var?" dayanamayıp sordu utangaç bir sesle. Hyunjin gülümseyerek iç çekti.

"Hiçbir şey. Sadece yağmura olan aşkını sevimli buluyorum." dedi telefonunu alıp ilgilenmeye başlamadan önce.

Jeongin'in kalbi tekrardan hızlı atmaya başladı ve bu nedenle bir cevap vermeye fazlasıyla utanıyordu.

"İşini bitir ve pencereyi kapat, içerisi oldukça soğuk."

Jeongin başını hafifçe salladı ve denileni yaptı.

Daha sonra, kahverengi saçlı çocuk yorgunca Hyunjin'in yatağının yanındaki yer yatağına uzandı.

"Orada iyi hissediyor musun?" Hyunjin aniden yana dönüp küçüğünün yüzüne baktı, sağlığı için biraz endişelenmişti.

"Evet, iyiyim"

"Emin misin? Eğer çok soğuk olursa yanıma gelebilirsin." diye önerdi büyük olan.

"Eğer üşürsem söylerim. Teşekkür ederim." Jeongin uyumaya çalışmadan önce söyledi gülümseyerek.

Hyunjin'in dediği gibi, yer fazlasıyla soğuktu ve bu yüzden Jeongin uyumakta zorluk çekiyordu.

Birkaç dakika sonra diğeri uyuyor mu diye bakmak için yavaşça kafasını kaldırdı.

Çoktan uyuyan bir Hyunjin görünce, sessizce kendi yatağından kalktı ve onunkinde yer açmaya çalıştı.

Fakat büyük olanı uyandırmıştı.

Jeongin'in yüzü endişeli bir şekil aldı ancak Hyunjin sadece güldü, yumuşak ve uykulu sesiyle.

Daha sonrasında, biraz sola kaydı. Böylece en yakın arkadaşı yan tarafa sığabilirdi. Küçük olan uzanınca, Hyunjin kollarını ona doladı.

"Ne yapıyorsun?" diye sordu. Zaten içinde bulundukları durumdan dolayı yeterince gergindi.

"Sadece sarılıyorum, Jeongin. Önemi yok." dedi Hyunjin gözleri kapanmadan önce.

Rain / HyuninWhere stories live. Discover now